Gözlerimi açıp asıl ait olduğum yere gelmiştim.Merakla bana bakan Gece ve Tolga şaşkın gibilerdi,bunu onların gözlerinden anlayabiliyordu.Buraya geleli fazla olmamasına rağmen cehennem denen yeri bulmuştum.İçindekiler zebani gibi gözükse bile onlar sadece bir hiç uğruna yanacaklardı.
Yerimden doğrulduğumda sert bir baş dönmesi ile tökezledim fakat daha sonra toparlanabildim nihayetinde.Tolga hemen gelip elimden tuttu ve beni olduğum yerden kaldırdı.
"İyi misin ?"dedi endişeli bir sesle.Zorla bile olsa gülümseyip "ölmediğim sürece iyiyim"dedim.
Gece "Bu tür yolculuklar yorucu olabilir biraz dinlen daha sonra konuşuruz bu konuyu"dediğinde kafamı sallayıp yavaş adımlarla odama doğru ilerledim.
Sonsuz bir karanlığa gömülmüş olan koridordan nasıl geçtigimin bile farkına varamadan odama gelmiştim.Gerçekten vücudumda aşırı derecede bir ağırlık vardı.
Vücudumu yatağa yerleştirip kapanan gözlerimle yarını sorunsuz geçirmek için dua ettim.
***
Aynanın karşısında kendime kısa süreliğine baktım.Ben hala aynı insan mıyım ? Ya da yorulmuş bir Hande mi ?
Bilmiyorum ama her gece-uyumadan önce-burdan çıktığımızı düşünüyorum.Tolga'dan iyi bir ressam olurdu belki.Bir çok tablosu olur ve bunları sergilerdi.Sergilerine gidip 'Oo yine yağdırmışsın"derdim,o da gülüp 'tabi ben olmak'deseydi ve beraber gülseydik.
Gece ise birçok ülkede seyahat ediyor olsaydı.Aklına Fiji'ye gitmek olduğu için benimle ne yapacağını danışabilirdi.Ben ise 'demek bensiz gidiceksin'desem,o da gülerek 'seninle beraber biz daha neler yapıcaz bir bilsen'dese ve sarılsak.
Ve diğerleri...Onların ruhu özgür olsa,ve her ay başı onları düşünüp ağlasam ama onlarda orada -karanlıkta değil de aydınlıktan-bana el sallasalar.
Keşke...
Taradığım saçlarımı omzuma atarak odadan çıkış yaptım.İlk olarak Gece'nin odasına giriş yaptım,onu odada göremeyince çok korktum ve etrafa iyice baktım.O ara banyonun kapısı açıldı ve derin bir nefes aldım.
"Gece ! Seni göreyince bir an-"
"Şaşırmışsındır normalde her sabah ölü topluyoruz ya..Bu sabah nedense ölüm buralarda dolaşmıyor"dedi ve yatağına oturdu.
Derin bir nefes verdim.
"Bilmiyorum tek bildiğim her an içimde bir korku olması"
Yanına oturduğumda elimi tuttu.
"Ben de sadece bir şey biliyorum,o da sen burdan kurtulacaksın"dedi gözlerime çok anlamlı bakıyordu.Herkes bana bu kadar inanıyor ama ya yapamassam ? İşte o zaman ne olacak ?
"Ben acıktım"dediğim gibi Gece gülmeye başladı.
"Bu duygusal anı nasıl bozduğunun farkında mısın ?"
Elimi karnıma yerleştirip dudaklarımı büzdüm.
"Burdan gitmem için karnımın doyması lazım ama"son kelimeyi uzatınca ne kadar tatlı durduğumun ben bile farkındaydım.
Eliyle yataktan güç alarak ayağa kalktı,ben de kalkınca beraber yemekhaneye gittik.
Etrafa iyice baktıktan sonra ağzıma bir dilim salata attım."Tolga nerde ?"
Gece bilmiyorum anlamında kafasını sallayınca içime bir ürperme girdi.
"Ben gidip onu da çağırıyım"dedim ve yemekhaneden çıkıp Tolga'nın odasına ilerledim.İçimdeki bu korku beni uzun koridor boyunca takip ediyordu.Kalbim ben istemeden pır pır atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruh Hastası
HorrorBir kız düşün.. Hayatı boş ve amaçsız.. Kendini anlayan kişilerle tanışmak istiyor ne hoş değil mi ? Değil çünkü.. Gittiği yerde ölüm var.. "Yeni kurban olmak güzel mi ?" Oradan kaçması lazım ama artık çok geç.. "Ölüceksin" Artık tek bir bekleyiş va...