28. Bölüm(ELVEDA ZALIMIN Kızı)

25 4 0
                                    

Merhaba benim canlarım cigerlerim nasılsınız bugün sizlere sonun başlangıcının 28. Bölümüyle karşınızdayım ve şaşırtıcı olarak Burakın anlatımını seçtim çünkü en doğrusu en akılısı Burakın anlatımından dinlemek olduğunu sezdim ve sizin seviceğinizi inandığım için ve belkide Burakın duygularınıda merak edersiniz diye umarak bu bölümü Burakın ağzından anlatım beğeniyeceğinizi umarak o zaman okumaya 😘😘😘
Multimedya: Buraktır kendisi 🙈
----------------------------------------------------
Burakın Anlatımından:

     Erdinçi şu an yok etmemek için o kadar pişmanımki keşke o ilsuya aşık olmadan onu öldürseydim tamam ona aşıktım belki biraz olsa hala his vardı kalbimde ama onun Erdinçe aşık olduğunu bile bile ona aşkımı itiraf edemezdim düşünsenize siz yılarca sevdiğiniz birini başkasına istemeyerek olsada ellerinle ona veriyorsun siz benim yerimde olsanız ne kadar acı birşey olduğunu bilirsiniz ama şimdi tek diyeceğim ilsuya ne hesap vereceğim ona yalan atsam hemen anlardı o beni tek sözümle ya da tek bakışımla anlaya bilen bir kızdı ona yalan söylemek annene Pelinsu'ya ders çalışmaya gidiyorum gibi yalan atmaktır

    İlsu bana bakarken cidden ona ne diyecektim ona herşeyi söyleyecek miydim   yoksa boşverip yalan mı atacaktım? Cidden bu iki kararsızlık beni yiyip bitiriyordu hele karşımda sevdiğim kız varsa bu cidden zordu

"Burak bana hesap ver Erdinçin dedikleri doğrumuydu ? " ne diyecektim kafam acayip karışıktı

"İlsu ben ben ne diyeceğimi bilmiyorum" sesim boğuk çıkmaya ve sesimin azalmasına neden oluyordu ona gerçekten duygularımı açıklasam onun benden uzaklaşacağı malumdu ve ben onun benden uzaklaşmasını istemiyordum bu isteyeceğim sonsuz birşey yani o isteyi kutuya sıkıştırıp sonsuzluk denize atabilirdim sanırım

"Biliceksin Burak bana açıklama yapmak zorundasın" her kelimesini bastırıyordu benden bir açıklama bekliyordu ama ben ne açıklamaya yapacak güçteydim  nede onun gözlerine bakacak durumdaydım caresizliğim sokaktan geçen biri bile fark edebilirdi

"Lütfen ilsu bunu açıklamam için ilk senin sakin olman ve benimde düşünmem gerek" bana bakıp ne diyeceğini bilemeden çığlık atı ve etrafında döndü bu durum benide mahvediyordu onun benim yüzümden üzülmesi beni kahrediyordu

"Tamam senin istediğin gibi olsun konuşalım ama doğruları tek bir yalan dahi söylesen Burak ecdadım olsun vurum seni" her ne kadar salakça konuşup gülümseyesim gelsede gülümsemedim eğer gülümsersem daha çok bağırır çağırır ama yinede onun kalbi kırılırdı bunu istemediğim için soğuk ve asık yüzümle ona bakıyordum

   Ben cevap vermeden yanımdan geçip açık olan kapıya yöneldi ve ayakkabısını çıkartıp eve girdi bende onun arkasından bakıp kendime istemesizce küfür ettim demin halbuki ne kadar mutluyduk yine o mutluluğu benim elimden alan tek kişi Erdinçin tak kendisiydi bu çocuk bizden ne istiyordu kendi mutluluğu için benim sevdiğim kızla arama niçin giriyordu her ne kadar benim sevdiğim kız ona aşık olsada bunun bizim sebeb değildi yoksa öylemiydi kafam karışıktı ama ilsuyu daha fazla sinirlendirmemek adına onun yanına ilerledim

"Evet düşündüysen söyle Burak demin Erdinçin dedikleri doğrumuydu?" ona gerçekleri söylemek zorundaydım onu kaybetsem dahi ona olan aşkımı söyleyecektim her ne pahasına olursa dahi bunu kabul edicektim o benim zalımın kızıydı onu üzemezdim

"İlsu bak söyleyecem ama lütfen beni sonuna kadar dinle olur mu ? " o ayağını sallayıp halıya bakarak bana kafasını sallamıştı (Mitah can özer-ateş böceği)

"Seni o zaman gördüğümde o duygu tarifsizdi senin gözlerin her yere ışık saçarken benim kalbim  o esnada sanki rock n roll konserine gitmiş gibiydi
tarifsizdi yani Seninle aramız daha iyi oldu tam sana açılıcakken sen bana her zaman kardeş gözüyle bakmıştın bende hiç sana açılamadım ama tek sebebi seni asla ama asla üzmemem gerektiğini anladığım zamandı bende bu duyguları hep içimde sakladım ama beni senden alan Erdinç karşımıza çıktı
O arkadaşlık duvarını yıkmıştım biz birbirimizden uzaklaşmıştık hepsi Erdinçin yüzünden sende bunu biliyorsun seni kaybediyorum ilsu o güzel gözlerin başkasına bakıyor o dolgun dudakların dan çıkan 'seni seviyorum' kelimesini beklerken sen o iki kelimeyi başka birine söylüyorsun ama alıştım ilsu senin başkasını sevmem başkasının elini tutmanı alıştım kendimi neyle avutuyorum biliyor musun ?
'O mutlu o mutlu oldukça bende mutlu olurum ' cümlesini her zaman beynime kazıyorum ki sen mutsuz olma diye sevgimi kalbime kazıdım"

Sonun başlangıcı( TAMAMLANDI )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin