2. BöLüM

239 17 7
                                    


     Yağız 
   
Ekibin yardımıyla karargaha gelmiştim. Meral beni revire getirmişti. Yaralarıma pansuman yapıyordu. Benim ise beynim durmuş gibiydi... Babamın ismini duymamla adete şoka girmiştim. Babam benim Azrail'im gibiydi. Bir insan babasından bu derece korkabilir miydi?  Peki ya öldüğüne sevinebilir miydi? Ben sevinmiştim. Ama nedense hala ondan korkuyorum. Sanki yine karşıma çıkacak ve yine eski günlere dönücekmişim gibi geliyor. Fakat şimdi karşıma çıksa asla ama asla eski Yağız gibi olmazdım. Meral pansumanı bitirmiş bana bakıyordu.

"Yağız niye konuşmuyorsun. Ne olur konuş benimle"

Meral bana üzgünce bakarken. Bense beynimdeki düşüncelerle savaşıyordum. Benim babam yok. Öldü o. Artık bana  birşey yapamaz.

"Yağız... Kendine gel artık"Meral yalvaran gözlerle bakarken. Hala kendime gelemiyordum. Böyle olmak istemiyorum. "Tamam. Sen burda kal dinlen biraz. Ben yine gelirim"Meral ayağa kalkıp gidicekken kolundan tuttum ve kendime çektim ve sarıldım. Şu an buna ihtiyacım var. Meral'e ihtiyacım var

"Gitme... Kendimle savaşmaktan bıktım. Yanımda kal"

"Burdayım ben. Tamam mı? Sen yeter ki iyi ol"Meral'in de bana sarıldığını hissedince az da olsa rahatlamıştım. Ama hala kendime gelemiyordum.

"Yine aynı şey olsun istemiyorum. Bu sefer kaybedemem Meral. Bu kez sefer olmaz"

"Sen güçlüsün Yağız hatta herkesten daha güçlüsün. O yüzden pes etme sonuna kadar savaş"

"Ya başta kaybetmişsem..."Eskisi gibi güçsüz yenilgiye mahkum olmak istemiyordum. Aciz ve acınası biri olmak istemiyordum 

"Olmucak. Sen kaybetmiceksin. Asla pes etmiceksin. Söz ver"

"Bilmiyorum Meral. Bu sefer ne yapıcagımı bilmiyorum"Girdaptayım sanki beni içine çekiyor gibi hissediyorum. Mücadele edebilir miyim yine eskisi gibi bilmiyorum.

"Söz ver Yağız. Söz ver bana"Meral ısrarla söz vermemi istiyordu. Ama ben tutamıcagımdan korkuyordum. Ya kaybedersem. Ama yine de Meral' i tatmin etmek için söz verdim.

"Tamam. Söz veriyorum"deyince rahatlamıştı. Şu an kendimi az da olsa iyi hissediyordum. Meral gerçekten bana iyi geliyor.

"Şimdi daha iyisen ben gideyim artık"

"Yok bence biraz daha kalabilirsin. Ayrıca bu ikinci sarılmamız oldu Meral. Artık alıştım bundan sonra hep isterim"

"Bakıyorum da ukala halin hala yerinde duruyor"

"Evet ama hala şefkate ihtiyacı var"dedigimde kapı tıklandı içeri İlker girdi. Meral de hemen kendini geri çekti."Tam da zamanı"diye sessizce küfür ederken.

"Bende tam çıkıyordum. Sen geç İlker"Meral gidince Ilker'e sinir olsam da sesimi çıkarmadım. İlker tam karşımda oturup beni incelemeye başladı.

"İyi misin?"diye sorunca artık bu sorundan sıkılmaya başlamıştım.

"Evet. Benden sonra sen mi dövüştün"

"Dövüştüm. Ama o sırada Ekip geldi ve gittiler"Bu durum yani Ilker'le böyle konuşmak ilk defa tuhafıma gitmişti.

"Bir dahakine bu kadar şanslı olmucaklar"

"Yağız... Neden orda hareket edemedin. Şoka girmiş gibiydin"neden sürekli bana bunun hakkında soru soruyorlar. Artık duymak istemiyorum.

"Yok birşey. Sadece bilincim yerinde değildi o kadar"daha fazla konuşmak istemiyordum. O yüzden kısa bir cevap yeterliydi sanırım.

Umut VE Yaşam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin