6 AY ÖNCE
Bugün hastaneden çıkıyorum. Motorsiklet sürerken düştüm ve bacağımı çatlattım. Herhangi bir şey olmasın diye 24 saat müşahade altında tuttular. Burada misafir olduğum için köyden duyan herkes bir kutu meyve suyu ile koşup geliyorlar. Başıma da refakatçi olarak annemi bıraktılar. Açıkçası fazlasıyla sıkıldım çünkü annem ile hiçbir zaman iyi anlaşan iki insan olamadık. Tam çıkış işlemleri yapılırken mesaj sesiyle telefona yöneliyorum. Defne'den geldiğini görünce gözlerimi devirip mesajı açıyorum.
"Beni ara." "Arayamam hastanedeyim." "Acil ara."
"Abla beni tuvalete götürür müsün?"
Tuvalete varınca telefonumu çıkartıp Defne'yi arıyorum.
"Alo."
"N'oldu?"
"Asıl sana n'oldu? Ne hastanesi?"
"Önemli bir şey yok. Bacağımı çatlattım. Acil diyordun, n'oldu?"
"Burkay'la barışmışsınız."
"Ayrıldık."
"Eda Abla yanımda. Burkay, bir hafta önce Efsun'a evlenme teklifi etmiş."
"Neeee? Ne diyorsun sen ya?"
"Eda Abla şahidim, bütün dershane bunu konuşuyor."
"Ayrıca banane ya. Benim kapatmam lazım."
Eda Abla dershanemizin kantincisi, Defne yakın arkadaşlarımdandı ; ama aramız bozuk bu aralar. Burkay ise 5 ay önce hayatıma giren ve beni kendine aşık eden eski sevgilim. Burkay da dershaneden. Efsun ise Burkay'ın eski sevgilisi. 2 sene süren bir ilişkileri olmuş ve bu ilişkide çok kere cinsel ilişkide bulunmuşlar. Efsun'da dershaneden.
Eve doğru yol alırken kafamda bin tane tilki dolaşıyordu. Yol boyu gözyaşlarımı zor zaptettim. Nasıl yapar böyle bir şeyi diye içim içimi yedi. Eve varınca annemle babam beni odaya kadar taşıdılar. "Uyumak istiyorum." diyerek ikisini çıkardım odadan ve telefonu elime alıp en yakın arkadaşlarım Nükhet ve Berra'yı aradım. Beraber olduklarını tahmin etmiştim. Olayı anlatıp gözyaşlarım eşliğinde ne tepki verecekler diye beklemeye koyuldum. Karşı taraftaki Berra'nın sesi biraz azarlayıcı bir şekilde "Sakin ol. Ettiyse etti dünyanın sonu mu Beste? " tepkisini aldım. Nükhet de benzer tepkiler verdi ve "Konya'dan dönünce konuşuruz üzme sakın kendini." diyerek telefonu kapattı. Biraz uyumak iyi gelir diye tatlı bir uykunun kollarına kendimi bıraktım.
Akşam oldu ve babamdan Burkay'ı aradım.
"Alo?"
"Burkay ben Beste. Ben bir şey duydum doğru mu?"
"Ne duydun?"
"Sen bir hafta önce Efsun'a evlenme teklifi etmişsin."
"Hahahahaha. Yok öyle bir şey.Daha yaşım kaç Beste? Sadece bir konu yüzünden yakınlaştım. " Konuyu anlattı ama dinlemedim. Bu konu artık beni sıktığı için ve genelde Burkay boş konuşurdu bu zamanlarda da ben onu dinliyormuş gibi gözüküp dinlemezdim. Sadece gerekli yerlerde güler ve kafa sallardım o da dinliyorum zannederdi. Bizim ilişkimize de çoğu kişi karşıydı hep ayırmaya çalıştılar ve en sonunda başardılar.
"Bir haf..." Bir hafta önce biz çıkıyorduk diyecektim ki lafı ağzıma tıkadı.
"Ben anladım seni, benim zaten sevgilim var. Sen nasılsın? Bacağın nasıl?" Sevgilim var lafına takılmadan devam ettim.
" İyi de sen nereden duydun?"
" Twitter'a yazmışsın. Dikkat et kendine. Sen bu konuyu nereden duydun?"
" Duydum işte birinden."
" Söyle."
"Söylemeyeceğimi biliyor olman lazım Burkay."
"O ismi söylemediğinde telefonu suratına kapatacağımı da senin biliyor olman lazım Beste."
"İyi."
"İyi."
Sevgilisi mi varmış? Neden hala beni düşünüyor ? Dikkat et kendine dedi. Bu düşünceler beynimi kemirirken geçmiş olsun diye gelen mesajlara dönüp herkese tek tek teşekkür ettikten sonra Özgür'ün mesajına döndüm. "Geçmiş olsun baldız. İyi misin?"
"İyiyim enişteciğim, teşekkür ederim. "
Özgür ablamın sevgilisi. Özgür ile ilk tanıştığımda boş bulunup enişte demiştim ve sonrasında hep baldız-enişte dedik birbirimize. Özgür'ün ardından Ulaş'ın mesajıyla irkildim. Ulaş Özgür'ün çocukluk arkadaşı. "Geçmiş olsun Beste, Nasılsın?"
"Teşekkür ederim. İyiyim Ulaş, sen nasılsın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beni Bırakma
RomanceBurkay'ın yaptığı şerefsizlikler , Ulaş'ın fazla ilgisi ve sevgisi arasına sıkışıp kalmış bir Beste...