Bölüm 8

17 5 0
                                    

Sıla, odaya girdiğinde annesiyle kardeşini, ellerini açmış dua ederlerken buldu, gözyaşları yanaklarından süzülürken çaresizce bir melek istiyorlardı mutsuzluklarının son bulması için, Sıla onlara yavaşca yaklaşıp, yere diz çöktü, gözlerini kapattı avuçlarını açıp dua etmeye başladı aynı melek için, bu dipsiz karanlıkta küçük bir ışığın hayatlarına ulaşması için...

Bu sırada karşı dairenin odasının ışığı yandı, Sıla, Yasemin ve İnci'nin bulunduğu odanın tam karşısındaydı, balkona çıkan kişi yeni komşularıydı ve gözyaşlarıyla dua eden bir anne kız vardı karşısında , küçük bir kız ve onun annesi.

Kafasını sağa ve sola doğru eğdi ama Sıla balkon kapısının arkasında kalıyordu, gözüken sadece saçlarıydı, yeni komşu başını gökyüzüne doğru kaldırdı yağan iri kar tanelerini izledi ay ışıgında, daha sonra hafif bir tebessüm etti.

                                                           ***********************************

O günden sonra 3 ay geçmişti, havalar yavaş yavaş ısınıyordu, İnci dışarıda sek sek oynuyordu tek başına, bu sırada yanlışlıkla düştü, büyükannesi görürse kızar diye ağlayamıyordu olduğu yerden kalkmak için büyük bir çaba gösteriyordu çünkü kolu ve dizi yaralanmıştı, bu sırada bir elin ona yardım etmek için uzandığını gördü, başını kadırdı ablasının yaşlarına yakın bir erkekti bu ama onu ilk defa burda görüyordu, yavaşça elini uzattı ve genç çocuk onu bir çırpıda kucağına aldı.

İnci " Sende kimsin?" dedi.

Genç Adam" Sana yardım etmek isteyen birine ilk söylemen gereken bu mu sence küçük hanım" dedi gülümseyerek.

İnci " Ama seni tanımıyorum" diye karşılık verdi genç adamın bu sözlerine.

Genç Adam" Bende seni tanımıyorum, pekala! O zaman tanışalım. Ben Doğuş" dedi elini tokalaşmak için İnciye doğru uzatırken. 

İnci "Annem bana yabancılarla konuşmamam gerektiğini söyledi" dedi, ellerini gövdesinde birleştirirken.

Doğuş "Ben yabancı değilim, karşı daireye taşınan yeni komşunuzum" dedi İnci gibi ellerini gövdesinde birleştirirken

İnci " O zaman ismimi söyleyebilirim. Adım İnci, burada annem, ablam ve büyükannemle beraber yaşıyorum" dedi 

Doğuş " Memnun oldum küçük hanım" dedi İnciyi tekrar kucağına alırken.

O sırada Yasemin, İnci'yi kontrol etmek için dışarı çıktı ve dizi kanayan İnci'yi görünce hızla yürümeye başladı kızının yanına, arkasından da Sıla geliyordu.

Yasemin " Çok teşekkür ederim" dedi Doğuşa içtenlikle

Doğuş kucağındaki İnci'yi yere bırakırken "Ne demek bu güzel kızla ilgilenme fırsatını bana verdiği için asıl ben teşekkür etmeliyim küçük hanıma" dedi İnci' ye doğru gülümseyerek

Doğuş, Yasemin'e doğru elini uzattı ve "Biz karşı daireye taşınan yeni komşularınızız, ismim Doğuş, babamla birlikte kalıyoruz" dedi

Yasemin memnun olduğunu anlatan bir gülümsemeyle "Bende Yasemin" dedi ve ekledi, "Bunlarda kızlarım" dedi

Doğuş " Memnun oldum, dört göz" dedi, Sıla'ya dönerek, ardından tekrar  Yasemin'e dönerek " Çok güzelsin Yasemin, hiç iki kız annesi gibi durmuyorsun ayrıca, dörtgöz senin annen gibi duruyor" dedi gülerek.

Yasemin "Teşekkür ederim" dedi hafif bir kahkaha atarken

Sıla bu ne cürret dercesine bakıp haddini bildirmek için konuşacakken, Doğuş buna fırsat vermeyip Yasemin'e döndü " Akşam tanışmak adına bir yemek yemeliyiz bence" dedi rahat ve samimi bir şekilde                                       

Yasemin anlamayarak baktı.

Doğuş " Akşam 8'de babamla birlikte geliriz, hatta ben yardım etmek için daha erken gelirim" dedi gülümseyerek ve el sallayıp yanlarından ayrıldı.

Sıla kızgınlıkla annesine bakarak " Neden onu davet ettin" diye çıkıştı.

Yasemin " Sıla gördün, kendi kendini davet etti, hem böylesi daha iyi komşuyuz sonuçta, neden surat asıyorsun" dedi

Sıla " O çok ukala! Nasıl oluyorda bana dört göz diyebiliyor" derken sesini yükseltmişti.

Yasemin " Şaka yapıyor Sıla, böyle ufak şeylere takılma lütfen" dedi

Sıla burnundan soluyarak odasına gitti, hazırlandı ve dışarı çıktı.

Yaşanmamış Bir Mevsim Şimdi AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin