Yasemin "Kiminleydin orada" diye sordu hafifçe gülerek.
Sıla " Sevgilimle buluşmuştum" dedi annesinin gülmesine karşılık vererek.
Yasemin "Dalga geçme, eğer büyükannen söylediklerini duyarsa ciddiye alıp,senin için yeni evlilik planları yapmaya başlayacaktır" dedi hafif bir tebessümle.
Sıla "Sen ağladın mı?" diye sordu annesine.
Yasemin " Hayır, sen ağlamışsın" dedi sılanın gözlerine bakarak, Sıla ise suratına, hayır der gibi bir ifade yerleştirerek cevap verdi annesine.
Sıla annesine bakmamak için posta kutusuna gelen zarfları incelemeye koyuldu. Annesi kendisine ait olan zarfı Sıla'nın elinden çekiştirdikten sonra, elinde kalan zarflardan faturaları eleyerek bir zarf daha buldu. Tanımadığı bir kişi tarafından yollanan zarfı açtığında içinden çıkan üç fotoğrafa bakıp "Anne bu saçmalıklar ne" diye bağırdı. Yasemin " Yüksek ihtimalle büyükannenin senin için seçtiği yeni damat adayı" dedi umursamaz bir tavırla.
Sıla sinirden kızarmak üzere olan suratıyla annesine baktı " Ben daha yirmi üç yaşındayım ve evlenmek istemiyorum, neden beni rahat bırakmıyor!" dedi sinirle annesine
Yasemin "Ya da neden gitmiyor?" dedi harika fikri için kendisiyle gurur duyarken
Sıla "Anne! Nerede o" diye sordu
Yasemin "Saat üç, sence nerede?" dedi sılaya gülmeye devam ederken
Sıla yukarı çıkıp büyükannesinin odasını buldu ve içeriye girdiğinde hiçde şaşırmadığı bir manzarayla karşılaştı hergün iki arkadaşıyla beraber saat üç'te bir araya gelip, o gün ne olduğu hakkında durum değerlendirmesi yaparlardı 'halk arasında buna dedikodu deniyor'.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşanmamış Bir Mevsim Şimdi Aşk
RomanceEğer aşık olsaydınız, birini deli gibi sevseydiniz, onun için en fazla ne yapabilirdiniz? Kaybetmenin zehirli buğusuna kapılır mıydı ruhunuz? Ya da yalnız gözyaşlarınızı saklayabilir miydiniz yaşanamamış bir aşktan... Önünüzdeki diz boyu karanlıkla...