Arkadaşlar yavaş yavaş düzenlemelere başladım bu bölüm düzenlenmiş bölümdür. Bölümlerin kısa ve olayların hızlı geliştiğini fark ettim bu yüzden birkaç şey daha ekledim gelecek bölümlerde böyle olacak yani baştan okursanız sevinirim okumassanızda sorun yok. İyi Okumalar :D
◄◄1.Bölüm ►►
Milyonlarca insanın hayatı değişebiliyor ya istemeyerek ya da mecburi. Ben kendi hayatımı isteyerek değiştirdim babamdan kalan anıları daha fazla görmek istemiyordum kendi ayaklarımın üzerinde durmak için emek sarf etmem gerekiyordu artık babasını küçük prensesi değildim ben artık bir babam yoktu benim. Yeni ev , yeni okul bunların hepsi benim için yeni bir başlangıç olacak öyle umuyorum annemin sayesinde evi tutmuştum ama diğer her şeyi kendim yapmak istediğimi söylediğimde itiraz etmedi. Babamın ölümünden sonra kendimi evden dışarı atmıyordum annem ne kadar beni avutmaya çalışsa da kendimi yine babamı düşünürken buluyordum son çare olarak hayatımı yeniden düzene sokmaya karar vermiştik.
Otobüsün terminale girmesiyle kafamı yasladığım camdan çekip üst raftan küçük el çantamı alıp otobüsün boşalmasını bekledim insanlar aşağı indikten sonra bende direk aşağı indim. Muavin bavulumu önüme koyunca kısa bir teşekkür ederim deyip oradan ayrıldım .İzmir'in havası dedikleri gibi rahatlatıcıydı sıcaktı ama o kadar fazla sıcak değildi yada bulunduğumuz ay ile ilgiliydi, Ankara bu sıcaklığa göre biraz daha iyi bir durumdaydı. Yoldan geçen taksilerden bir tanesini durdurup yeni evimin adresini verdim , yeni bir hayat herkesin gözünde zor bir seçenek gibi duruyordu ama benim için kolay olmuştu yada bunu çok istediğimden dolayı bana öyle geliyor olabilir. Camdan dışarı bakıp insanları izliyordum herkesin suratında vazgeçilmez bir gülümseme vardı tabi bunların hiçbiri gerçek bir gülümseme değildi herkesin gülümsemesinin arkasında bir o kadar hüzün vardır benim düşüncem buydu okuduğum kitaplarda da bunları sık sık söylüyorlardı.
Gözüme masmavi deniz çarptı o kadar huzur vericiydi ki kokusu bile insanın içini ferahlatıyordu. Bir ara buraya gelip kafamı dinlemeliyim diye bunu bir yere not ettim. Taksi evimin önüne gelince ücreti verip bavulumu aldım kapının oraya koyup etrafı incelemeye başladım. Site gibiydi evler birbirine benziyordu bahçesi olduğundan evi çok sevmiştim bavulumu tekrar elime alıp kapının oraya gittim çantamın içinden anahtarımı bulup içeri geçtim. Evin içi de dışı gibi güzeldi ahşap döşemeli güzeldi ama tek kişiye göre fazla büyüktü zamanla kendime yakın bulduğum güvendiğim biriyle kalabilirim bunu fazla dert etmeme gerek yoktu.
Bavulumu yukarıdaki odama götürüp elbiseleri dolabıma dizmeye başladım bütün kıyafetlerimi getirmemiştim daha sonra aldıracaktım çünkü bayağı kıyafetim vardı. Bavul boşalınca yatağın altına itip dolaptan temizliğe uygun bir kaç şey alıp aşağı indim. Ev 2 katlıydı ama en alt katta spor odası ve kütüphane için iki oda vardı merdivenin altında ise kiler vardı. Yolumu alt kata yönlendirip kilerden temizlik malzemelerini alıp salona çıktım, televizyondan bir müzik kanalı alıp sesini son ses açıp dip köşe temizliğe başladım.
○○○○○○○○○○○○
Kocaman evde oradan oraya koştururken zamanın nasıl geçtiğini fark etmemiştim. Ev pırıl pırıl olmuştu ve kendimi böyle daha rahat hissediyordum. Daha yapılacak çok işim vardı, okula gidip kayıt yatırmam ve acilen yemek yemem gerekiyordu. Bugün çok yorulmuştum ama buna değmişti ,temizlik malzemelerini yerine koyup üst kata çıktım ilk önce giyeceğim kıyafetleri yatağın üzerine koyup banyoya girdim. Yolun stresini ve temizliğin yorgunluğunu üstümden atmanın tek yolu buydu. Suyun sıcaklığıyla düşüncelerimi bırakıp bir güzel duşumu aldım , havluya sarılıp odama geri döndüm yatağın üzerinde duran kıyafetlerimi alıp hemen giyindim daha sonra saçlarımı tarayıp kuruttum. Ev tek kişi olunca çok sessizdi ne kadar evde eşyalar olsa bile her ses boşluktaymış gibi yankı yapıyordu aşağı indim ,televizyonu kapayıp mutfağa gittim buzdolabında hiçbir şey olmadığı için dışarıdan bir şeyler almam gerekiyordu. Alışveriş yapmadan önce okul işini halledip öyle yapsam daha mantıklı olurdu çantamı alıp dışarı çıktım okulun yolunu az çok biliyordum daha önceden gelip bir kere bakmıştım eve yakındı. Etrafta yemek yemem için bir yer var mı diye baktığımda ister istemez gözüm insanlara kayıyordu, arkadaşları ile oturup şakalaşanlar ,kahve içenleri ,evcil hayvanını yürüyüşe çıkaranları hepsi ayrı bir başkaydı. Biraz ileride MC Donels'ı görünce yönümü o tarafa çevirip bir masaya oturdum. Menüden bir şeyler seçip yemeğe başladım.
Yemeği yedikten sonra okula doğru ilerledim zaman geçsin diye annemi arayıp geldiğimi ve iyi olduğumu söyledim daha sonra arayacağımı söyledim. Annem bir konuştu mu iki saat konuşur en iyisi erkenden kapamak oluyor. Okula gelince durup dışarısını inceledim büyük bir bahçesi vardı en sevdiğim büyük bahçeli bir okuldur insanın saklanacak yeri daha fazla oluyordu. Okula gelince heyecan falan olmuyordu içimde Ankara da alışmıştım okul değiştirdiğimde yeniyordum bu duyguyu. Tek korkum arkadaş çevresi edinememekdi. Okula doğru ilerleyip müdürün odasını aramaya başladım koridor da gezen birini durdurup müdürün odasının yerini öğrenip ilerlemeye başladım. Koridor da zil sesi yankılandığı zaman tenefüs zilinin çaldığını anlamıştım kimseyle göz teması kurmayıp müdürün odasına gittim, kapıyı çalıp içeri girdim. Koltukta oturan zarif bir bayan oturuyordu başı ile otur işareti yapınca hemen karşısına oturdum.
"Merhaba"
"Merhaba kayıt için mi geldiniz?"
"Evet.Ben Melis Karaaslan"
"Tamam canım sen kayıt için gerekli evrakları masanın üzerine koy benbugün kayıt işlemlerini yaparım.Yarın gelince bana uğra sınıfını söyleyeyim ders programını da veririm."
"Tamam hocam teşekkür ederim. İyi günler."
"Sana da canım"
Okuldan çıkıp alışveriş için yakın bulduğum bir markete grip gerekenleri aldım. Hava hafif rüzgarlı ama güneş tepeden gülümsüyordu en sevdiğim hava tipiydi. Sokağın köşesinde olan kafe'ye gidip bir kahve aldım, kapıdan çıkarken bir anda birinin bana çarpması ile kahve üzerime dökülmüştü. O anki sinirle elimdeki poşetleri yere koyup bana çarpan kişiye bağırmaya başladım.
"Yavaş olsana biraz kör müsün?" Üstümü temizlemeye çalıştım masada oturan insanların ilgisini çekmiş olmalıyız ki bazıları dönüp bize bakıyordu.Kolum tutulunca gözlerimi elin sahibine çevirmiştim, hayatımda böyle masmavi derin gözlere rastlamamıştım. Gözlerimi odaklamış başka hiçbir şey görmüyordum hemen kendime gelip kolumu çektim.
"Sen! Daha demin dediğini tekrar et"deyiverdi birde utanmadan bana emir veriyordu.
"Dedim ki biraz önüne bak" Yerden alışveriş poşetleri'mi alıp kafe'den çıktım. Hayatımda bu kadar öküz birisini görmemiştim,insan çarptığı için özür dilerdi kahve sıcak olsaydı ne olacaktı. Arkamdan bir şeyler geveledi ama dönüp de konuyu uzatmaya niyetim yoktu, neymiş 'bu sözlerimi çok kötü şekilde ödeyecekmişim ' kendini mafya falan sanıyordu galiba.
Bu kadar aksiyondan sonra eve gelip üzerimi değiştirdim. Aşağı kata inip alışverişten aldıklarımı yerleştirip kendime bir kahve yaptım. Salona doğru ilerleyip koltuğa oturdum, en sevdiğim yabancı dizilerden bir tanesini açıp izlemeye başladım.
Saat gece yarısını geçiyordu gözlerimin kenarları acımaya başlayınca kalkıp boş bardağı mutfağa koydum. Merdivenlere giderken yukarıdan gelen ses ile hemen merdivenlerin yanına saklandım.
END

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baş Belası (DÜZENLENECEK)
Teen FictionYeni bir hayat derken bunu kastetmemişti. O okuluna gidecek yeni arkadaşlar edinip kitaplarıyla zamanını geçirecekti. Hayatına katılan Mavi gözler olmasaydı. Yeni bir aşk doğuyor derken tekrar başa dönen Melis ve Mert hayatındaki zorluklara rağme...