#1. Bölüm

66 10 5
                                    

Mina"nın Ağzından;

Sabah yüzüme vuran güneş ışığı ile birlikte yataktan fırlamam bir oldu. Telefonumu elime aldığımda, irterneti açmamla birlikte, bildirimler, resmen telefonu kastırıyordu.

Birden K.M.S. den görüntülü arama geldi. Aramayı açtığımda bizim kızların yüzleri gün yüzüne çıkmıştı. Sinirle ve bir o kadar da agresif bir tavırla;

"Kızlar, sabahın köründe ne arıyorsunuz!"

"Sakin ol, Mina."

"Sakin ol, Mina."

Simay ile Kamelya aynı anda aynı şeyleri dediklerinde hepimizi bir kıkırdama esir almıştı. Simay ani bir tavırla;

"Kızlar, bugün dışarı çıkalım mı? Hep evde oturuyoruz, gına geldi yahu"

Aslında Simay"ın söyledikleri iyi fikirdi ama annemin verdiği işi tamamlamadan, dışarı salacağa benzemiyordu. Belirterek konuşmaya başladım;

"Kızlar, çıkarız da annemin verdiği işi tamamlamak gerek."

Kamelya"da sohbete atılmaya başladı;

"Valla, benim bir işim yok. Zaten hep evde oturuyoruz. Bence de çıkalım."

"Tamam kızlar, o zaman annemin vardığı görevi yapayım, 12:30 da çıkalım."

Kızların başlarını sallamasıyla, konuşmaya atıldım;

"O zaman kızlar hadi beni oyalamayın, ben iş yapmaya kaçar byee."

Kamelya ani yapmacık bir sinirle;

"Simay, sen hazırlanmaya şimdiden başla. Sonra çok bekletiyorsun bizi."

"Off be tamam, ne abartınız sizde. Alt tarafı sizi 15 dakika bekletiyorum."

"Hadii kızlar, beni oyalamayın. Nee! Simay 15 dakika mı? Yarım saat bizi bekletiyorsun sokakta yaa."

"Aman sizde ne abartınız. Tamam tamam erken hazırlanıcam"

"Kızlar beni de ne oyaladınız ha, hadi ben kaçar byee."

"Byee."

"Simay hadi çabuk hazırlan byee."

Kamelya"nın son cümlesini demesi ile birlikte görüntülu sohbet sona ermişti.

Arkadan gelen annemin sesi kulaklarımı doldurdu;

"Hadii, Minaa(!) Kahvaltı hazır."

"Tamam anne, hemen hazırlanıp geliyorum."

Dedikten sonra, hızlıca dolabımı açıp hemen ordan şortum, kazağım ve ayakkabımı alarak, hızlı bir şekilde giyinmeye başladım.

Giyindikten sonra, bir o kadar da hızlıca acele ile banyoya ilerleyip, yüzümü yıkadım.

Koşar adımlarla aşağı inmeye başladım. Hızlıca babam ile anneme günaydın diyerek, masaya oturdum.

Masayı gözümle taradıktan sonra, hemen hızlıca tabağıma birseyler koydum.

Annemin;

"Yavaş ol Mina, önünden kaçıran yok."

Demesi ile birlikte masada şen kahkahalar yükseldi.

Annem ani bir tavırla konuşmaya başladı;

"Mina, verdiğim görevi unutmadın demi?"

Gorevimin kafama dank etmesiyle, konuşmaya başladım;

Üç Genç Kızın SerüveniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin