Bölüm 12

21 2 0
                                    


Bi süre bakıştık yarasa ile. Daha sonra uçtu ve yanıma geldi. Kararsızca baktı. Ve bana;

-bell seninle bişey konuşmalıyım

-evet dinliyorum. Zaten tavrından belliydi.

- bak bell; senin dönüşme zamanın geldi.

-anlamadım.

-bell artık dönüşmelisin. Yani gerçek bir vampir olacaksın.

-pe-pe-peki b-b-bu nas-ıl olacakkk?

Artk dilim kitlenmişti. Konuşamıyordum. Korkudan!!

-bell korkma bak; sadece boynunu ısıracağım. İlk önce acıyacak ama hemen geçecek. İzin ver bana. Yoksa başına çook kötü şeyler gelecek!

-hayır.

-bell zorla yapmak istemiyorum

-hayır dedim. Hayır. Hayır hayırrr

-sen istedin.

Boynumu kapattığım elime tırnakları ile çizik attı. Çizik dediğim derindi. Acıyla elime bakmak için çektim oradan tam konuşacaktım ki ! Boynum! Efsane acıyordu.
-aaaaaaaaaa. Hayırrr demişşştiiimm. Ahahhahhaa çok acıyorr

Sonra hemen geçti. Sanırım bi sıvı salgıladı hissettim. Daha sonra kanımı çekti. İliklerime kadar hissediyordum. O garip sıvıyı almıştı boynumdan. Sonra benden uzaklaştı. Biraz baktı yüzüme ve gitti. Benimse gözlerim birden yanmaya ve değişmeye başladı. Aynı zamanda dişlerim de. Garip garip şeyler hissediyordum. İçimde acıma duygusu kalmamıştı. Kendimi soğuk ve ne bileyim işte çok garip hissediyordum. İçimdeki narin hisler nefretle buluşuyordu. Artık içimde ne acıma duygusu kalmıştı ne de o narin hisler.

Kalkıp aynaya baktım. Gözlerimin rengi durmadan değişiyordu. Yüz ifadem acımasız bir hâl alıyordu. Köpek dişlerim sivrileşmişti. Hatta uzamıştı. Aynaya bakarken kendimden korktum;
Gözleri aniden renk değiştiren;kırmızı,siyah,gri,beyaz renklerini alan hemde durmadan ve aniden. Köpek dişleri uzun ve gerçekten çok sivri olan ve teninin rengi gitmiş acımasız biri vardı. Ben bumuydum? Hayır! Hayır ! Olamazdım ya. Birden iyice kendime sinirlendim. Kendimi kontrol edemiyordum. Biryerlere hatta bişeylere, canlılara, zarar vermek istiyordum. İçimi kötülük kaplamıştı. Canım kan istedi. Ve bu his oldukça güçleniyordu. İçmediğim süre içinde, yani içmediğim saniyeler boyunca enerjimi kaybediyor, bayılacak duruma geliyordum.

Köpek dişlerimin sivri uçlarından kanlar akıyordu. Kan bulma umudu ile atladım pemcereden. Dizlerimin üstüne düştüm. Dizlerime baktığımda paramparçaydı. Kanlar akıyor, dizimden kopan bağzı parçalar yerde. NASIL OLDU İSE "TAKMADIM" ki ben tırnağım kırılsa o küçük acıdan yaygara çıkaran biriydim. Sonra araziye gittim. Arazide canlı bulmak için bi oraya bi buraya resmen uçarak koşuyordum. Sonunda bir tavuk buldum. Onun kanını içtim.

Kendimden hafifte olsa geçmişim. 10 dk gibi bi süre baygınlık gibi bişey geçirmişim. Kalktığımda gayet temizdim. Artı olarak çook şaşıracaksınız ama dizlerimde düştüğüme dair ne bir iz nede kan vardı. Ne yapacağımı şaşırdım. Sonra aklıma annem geldi. Ya bana seslendi is?

Hemen odama gittim. Umarım annem çağırmamıştır diye diye öldüm. Sonra aynaya baktım. Bilin ne oldu? Boynumda dövme gibi simsiyah yarasa nın diş izleri vardı. Damga gibi. Sonra annemin sesini duydum bana sesleniyordu. İndim aşağıya. Sofrayı kurmuş, babamla oturmuşlardı sofraya. Bende geçtim. Yemek yedim, sofrayı topladım filan işte.

Sonra annem bana okula kayıt yaptırmaya gitmemiz gerektiğini söyledi. Bende hazırlandım. Üstüme omuzları açık uzun kollu badi tarzı ince bişey. Altına da dar kısa pantolon. Ayakkabı olarak ta üstümdeki ile aynı renk olan beyaz adidas spor ayakkabı giydim. Saçımı düzleştirip yüzüme allık sürdüm. Başka bişey yapmadım. Çorabımı giyerken annem odama girdi ve hazır olduğunu söyledi. Bende çorabımı giyip indim aşağıya. Anneme okulun yerini tarif ettim. Gittik beraber. Okulun önünde durduk. Annem;

- güzelmiş beğendim

-bencede. Hadi girelim.

Kayıt yaptırdık hemen ve çıktık okuldan. Annem yolda yürürken boynumu fark etmiş olacak açıp baktı. Ama bişey demedi. Bişey vardı sanki. Neyse eve geldik. Günüm normal geçti. Akşamında yemekten sonra annem odama girdi. Bende telefonla uğraşıyordum. Annem ;

-kızım aşağıya iner misin? Babanla beraber senle bişey konuşmamız lazım!

-iyi tamam da ne?

-aşağıya gel bi sen.

Yüzü çok farklıydı. Korkuyordu sanki annem.
Annenin gözünden;
Bell in boynunu gördüğümde kızımın dönüştüğünü anladım. Acilen yarasa ile konuşmalıydım. Akşam çağırdım onu ve konuştuk. Artık bell e vampirliğin ne olduğunu ve nasıl davranması gerektiğini ve benim, babasının ne olduğunu anlatmam gerekti. Akşam bell i çağırdım konuşmak için. Korkuyordum TEPKİSİNDEN. Beni daha doğrusu bizi artık nasıl göreceğini bilemiyordum çünkü. Gözünde nasıl olacaktık bilmiyordum. Ama biraz geç geldi konuşmaya. Sonra nasıl anlatacağımı bilemedim.
Bell den devam;
Bende yarın okulda ne giyebilirm diye düşündüm. Baktım dolabıma. Okulda iyi ve havalı bir izlenim yaratmalıydım ilk günden. Beni havalı bir tip olarak görmeliydiler. Yani "Bad Girl" olmalıydım. Bana kimse bulaşamamalıydı. Onlarla uğraşmak istemiyordum. Sonunda karar verdim. Üzerime beyaz tişört, tişörtün üzerine kollarında havalı nakışlar olan deri ceket. Ceketin önünü yarım kapatacaktım. Altıma file çorap. File çorabın üzerine bol, bileklerimden hafif yukarıda biten, paçaları yırtılmış gibiydi. Pantolonda belli yerlerde hafif büyük yırtıklar vardı. Ayakkabı olarak siyah traktör topuk deri bot giyecektim. Demek istediğim buydu. "Bad Girl" izlenimi. Saçımı yukarıdan toplayacaktım. Makyaja yarın karar verecektim.
Sonra annemin çağırdığını hatırladım. İndim aşağıya. Oturdum tam karşılarına. Bir süre sessizlik oldu. Annem ve babam korku ve endişe ile bana bakıyordu. Bende daha fazla dayanamıyarak;

- noldu ya? Ne konuşacaksınız benimle?

Annem;
- bekl, kızım sen--

Birdahaki bölümde heyecan devam ediyorr. Bayss. Ne gıcığım ama dimii😂😂❤❤

YENİ VAMPİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin