Bir Melek Ölürken

14. bölüm

İlayda'nın ağzından

"Talya neden yapıyorsun bunu bize!" diye bağırdım. Talya bana tiksinerek baktı.

"Aramıza girmenden bıktım da ondan!" ona hayretle baktım.

"Beni sonsuza dek buraya kapatamazsın." dedim.

"Siz burda tanıştınız, aşkınız burda başladı ve burda bitiyo." başımı olumsuzca salladım.

"O beni eninde sonunda bulucak." dedim.

"Sen buna inanmaya devam et o artık benim." diyip mağaradan çıktı. Dizlerimin üstüne çöktüm ben onsuz napıcaktım. Mağarayı benim hıçkırık seslerim kaplamıştı. Talya içeriye girip bana acıyormuş gibi baktı.

"Talya yapma! çıkar beni burdan yalvarırım." dedim parmaklıklara yapışıp. Elindeki tepsiyi parmaklıkların altındaki boşluktan bana yolladı.

"Açlıktan ölmeni istemeyiz öyle değil mi?" ona tiksinerek baktım.

"Arkadaştık biz." dedim fısıldıyarak.

"Sen sevdiğimin adamı elimden almadan önce öyleydik."

"Ben kimseyi kimsenin elinden çalmadım!" diye bağırdım sesimin çıktığı kadarıyla. "Hiçbir zaman bir erkeğe bağlı kalmadın neden benim sevgilime takıntılı bir şekilde bağlanıp bize bunu yapıyorsun." dedim.

"Çünkü onu gerçekten seviyorum." gözünden damlayan bir damla yaşı elinin tersiyle hızlıca sildi. ve mağaradan çıktı.

"Gitme! Talya gitme bırakma beni burda." Ne kadar bağırırsam bağırayım gitmişti... Beni hapisaneme kapatıp gitmişti. Duvara yaslanıp bacaklarımı kendime doğru çektim. Düşünmeye başladım. Bunu hakedecek naptım? Hayatımda ilk kez aşık oldum çok sevdim ben onu. Talya bizi hiç rahat bırakmadı ama ona hiçbir zaman kızmadım o benim yakın arkadaşım dedim sustum. Fakat şimdi ne yapacaktım? O benim yakın arkadaşım beni sevgilimle tanıştığım şelalenin içinde bir mağara hapis etti ne olursa olsun o benim yakın arkadaşım diyebilecek miydim? Gözyaşlarım hapis olduğum mağaranın hemen dışındaki şelale gibi durmadan akıyordu. Ben karanlıktan korkardım bir ömür boyu onsuz burda nasıl duracaktım.

Lena'nın Ağzından

O kızında dediği gibi hiçbirşey olmamış gibi davranıyorduk. Denize gelmiş dışarıya musmutlu pozları veriyorduk.

"Hadi ama Lena kalk artık." dedi İnci başımı olumsuzca salladım.

"Tamam siz gidin biz arkanızdan geliriz." dedi Pusat.

"Hiç uğraşma gelmeyeceğim." Pusat ellerini iki yana doğru açtı.

"Sen bilirsin." İşte bunu beklemiyordum. Omuz silkip kuma uzandım. Daha 1 dakika bile geçmeden yüzüme dökülen soğuk suyla çığlık atıp hızla yattığım yerden doğruldum. Bunu kimin yaptığını öğrenmek için kafamı kaldırdığımda bana sinsice sırıtarak bakan Pusatı gördüm.

"Sen bittin." diye tıslayıp hızla kumdan kalktım. Pusat koşup elindeki kovayı küçük çocuğa verip teşekkür etti hemen peşinden koşmaya başladım. Pusat aniden durunca bende durdum. Bana bir bakış attı ve denize baktı. "Sakın." dedim kıyıdaydık ama ayaklarımız sudaydı. Tahmin ettiğim şeyi yapıp bana su attı. "Ya Pusat!" diye bağırıp elimle yüzümü kapattım.

"Hadi ama Lena öylece durup seni sırılsıklam ıslatmamı mı bekliyeceksin." dedi Pusat hızla elimi yüzümden çekip bende ona su atmaya başladım. Bir süre birbirimizi ıslattıktan sonra Pusat yavaşca bana doğru yaklaşıp beni kucağına aldı.

"Napıyorsun?" diye sordum o ise su da biraz ilerleyip beni suya attı. "Pusat!" diye çığırdım o ise gülüyordu. "Anca gül zaten." yüzüne su atıp ondan uzaklaştım.