Hayalet Sevgilim 2 (Park Jimin)

11. Bölüm

Jimin~
Geri çekildiğimde Mina'nın gözleri kapalıydı ve hâlâ buradaydı.

"Hâlâ burdasın"

"Sanırım bu da işe yaramadı"

"Sana aşık olup olmadığımdan emin değilim"

"Sorun değil. Daha zamanımız var nasıl olsa." Beraber denizden çıkıp eve geçtik hemen sıcak suyun altına girmiştim hasta olmak istemiyordum. Duştan çıktığımda Mina mutfakta bir şeyler yapıyordu.

"Ne yapıyorsun? "

"Geldin mi? Sana sıcak çay yaptım hasta olma diye" teşekkür ederek çayı aldım. Mina'da duş almaya çıkmıştı. Çayı içtikten sonra salona geçip film seçmeye başladım. Komik bi film izliye bilirdik. Elime ödül avcıları geçti Lee min ho ve Tiffany oynuyordu. Bence güzel film olabilirdi sonuçta Tiffany oynuyordu.

"Jimin?"

"Burdayım" Mina yanıma gelmişti

"Ne yapıyorsun? " diyip koltuğa oturdu.

"Film bakıyordum buldum"

"Hangi Film?"

"Ödül Avcıları"

"Güzel. Lee min ho oppam oynuyor" bu kızın sevmediği bi oyuncu yok muydu? Allah aşkına.

Filmi koyduktan sonra Mina'nın yanına otutdum. Filmi başlatıp izlemeye başladık.

●●●
Sonunda bitmişti bir daha bu kızla film falan izlemiyeceğim vallaha billaha izlemiyeceğim. Lee min ho ekrana gelince nasıl bağırdı görmeniz lazımdı. Birde yavşıyor yanında ben varken, ben yaa ben kaslı Jimin. Hiç bir kız benim yanımda başka erkeğe bakamaz canım sonuçta ben KASLI JIMIN'IM.

Mina~
Jimin'e alışmaya başadım. Zaten beni kurtaracak tek insan oydu. Aslında onu bi kurtarıcı olarak görmek istemiyorum ona gerçekten aşık olmak istiyorum. Film'de Tiffany'e nasıl baktığını gördüm ağzının suyu akıyordu resmen. Banada böyle bakmasını istiyordum, hattâ sadece bana böyle baksın istiyordum. Gözü sadece beni görsün başkasına baksın istemiyorum. Eski sevgilimde yanımda başka kızlara bakardı ama umursamazdım yada öyle sanıyordum. Jimin benim olmalı kalbiyle bedeniyle sadece beni sevmeli.

Jimin çoktan gidip yatmıştı. Bende onun odasına girdim. Ve onun arkasına yattım. Sonuçta sevgili sayılırdık birbirimizi sevmeye çalışıyorduk. Arkasından sarıldım başımıda sırtına yasladım.

●●●
Sabah kalktığımda Jimin uyanmıştı ama bana sarılıyordu.

"Jimin?"

"Günaydın Mina"

"Günaydın" ne yani yanında yattım diye bana kızmadı mı?

"Jimin. Yanında yattım yaa bana kızmadın mı?"

"Hayır. Sonuçta sevgilimsin yanımda yatman seninde hakkın" yüzümde gülümseme oluştu başımı biraz daha bastırdım göğsüne, kokusunu içime çektim. Benim kurtuluşum Jimin'di eminim buna.

Ilk tanıştığımızda nasılda kavga ediyorduk. Şimdi ise birbirimize sarılmış uzanıyorduk.

"Jimin ben sanırım senden hoşlanmaya başladım" güldü, güldüm.

Sabah kahvaltısından sonra beraber dışarıya çıktık, daha doğrusu ormana çıktık çünkü ormandan ve denizden başka bir yer yoktu burada sadece biz vardık. Jimin ile el ele tutuşmuştuk beraber sohbet ediyorduk. Birbirimizi güldürüyorduk. Jimin'in yanağından öpüp kaçmaya başladım.

"Mina kaçma!" Beni kovalıyordu arayı baya açmıştim. Karşıma çıkan hayalet gibi şeyle olduğum yerde kalakaldım.

"Sen nesin bee?"

"Ben seni uyarmaya geldim Mina. Zamanın gittikçe azalıyor. Seni kurtaracak adam çabuk olup sana aşık olsun" ve gitti ne kadar zamanım kalmıştıki.

"O da neydi öyle?" Jimin yanımda duruyordu görmüş müydü?

"Hayalet. Zamanımın az kaldığını söyledi." Ona doğru döndüm ve yüzüne baktım.

"Jimin. Elini biraz çabuk tut ölmek istemiyorum. Duygularından emin ol artık"

"Sanırım eminim artık duygularımdan" Jimin beni yine öpmüştü.

Yeni bölümler Salı ve Perşembe günleri gelecek.