"Arya?"
İçeriye Burak girmişti. Ağzım kapalıydı. Burağa kapının yanını işaret ediyordum.
"Ne di..?"
O anda katil kafasına sopayı indirmişti. Kafası yarılmış yerde yatıyordu Burağım.
Onu da bağladı ve yarasına tampon yapmaya başladı. Kanaması durmuştu. Katil bana döndü. Korkuyordum.
Bandı birden çekti ve ağzımı açtı. Ağzımın kenarları yanmıştı ve dudaklarım susuzluktan kurumuştu. Konuşamıyordum.
Dudağımı yaladım.
Bunu anlamış olacak ki bana su getirmeye gitti. Burağa sesleniyordum.
"Burak! Burak uyan. Buraak!
Burak sadece melül bir şekilde bana bakıyordu. Gözleri kapalı şekilde. Çok tatlı uyuyordu ama bu kimsenin umrunda olmazdı.
"Arya, sen iyi misin?"
Çok güzel konuşuyordu. Hemen bunları bir kenara bırakıp o'na odaklandım.
"Evet iyiyim."
Kapı açılıyordu. Burağa gözlerini tekrar kapatmasını söyledim. İçeri girmişti katilimiz.
Bana suyu uzattı. Ellerimi açmasını söyledim suyu ağzıma dayadı. Neyse bu da yeterli. Su içtikten sonra bağırmaya başladım.
"Ne istiyorsun bizden, biz sana ne yaptık!?" Elimle ağzımı kapatıyordu. Hareketlerinden çok acemi olduğu belliydi.
Hemen ağzımı bantla kapadı.
Burak da numarayı bırakıp uyanmıştı.
Katilin odadan çıkmasını fırsat bilerek Burağa kapıya yaslanmasını işaret ettim.
Sürüne sürüne gidiyordu ve bu hali çok komikti ama şimdi ellerimi çözmeye odaklanmalıydım. Her an katil gelebilirdi.
"Evet hadi, çözüyorum"
Yukarıdan aşağıya doğru tıkırtılar geliyordu."Buraak! Yerine geç hemen"
Ben de ellerimi çözmüştüm.
Bileklerim çok acıyordu ama önemi yoktu. Yerimize geçtikten sonra ben ipi tekrar elime geçirdim. Zaten gevşetmiştim.
Katil odaya girdi. Elinde bir tabanca vardı. Yoksa?..
Burak mı?
"Hayıır!"
"Ne?"
Katil ilk defa bizle konuşmuştu. Sesi çok zarifti ama erkek sesiydi. Gülmüştü. Elindeki silahın boş olduğunu gösterdi.
Biraz olsun rahatladım. Derdi neydi bu adamın?
Ne istiyordu bizden. Korkuyordum ve buna gülüyordu. Pis bir bakış attım. Ama umursamıyordu.
Elini saçlarımda gezdiriyordu. Kokusunu içine çekiyordu. Burak hemen arkadan adama kafasıyla vurmaya çalışıyordu. Evet galiba o da beni seviyordu!.
Ah ne diyorum ben. Saçmalama Arya. Arkadaşı olduğum için koruyor beni. Katil arkasını döndü. Dolaptan bir iğne aldı. Yarısından daha azını Burağa enjekte etti.
Hemen uyumuştu. Katil bana dönmüştü. Yüzündeki maskeyi çıkarmıştı. Yüzü çok genç duruyordu. Bayağı yakışıklıydı. Bana seslendi.
"Neden burada olduğunu öğrenmek ister misin?" Artık sesi daha gür çıkmaya başlamıştı. Başımı evet anlamında salladım.
"Sen seçilmişlerdensin."
Seçilmişler? En önemlisi birden fazla. Eliyle duvarı işaret etti. Bunu daha önce görmemiştim.
En başta ben vardım. Üzerinde adım ve 2017 yazıyordu. Sonra tekrar konuşmaya başladı.
"Seçilmiş olan kişilerden her yıl birini seçiyoruz ve onların samimi olduğu arkadaş grubundan birine bir tatil reklamı yayınlıyoruz. Hepsi sizin geldiğiniz evde tatil yaptı. Şimdi de siz..."
Arkasını döndü ve odadan çıktı. Çıkarken "Sana zarar vermeyeceğim ama onu bilemem." Pis bir gülümseme atarak tahta kapı kolunu çevirdi ve çıktı...
