Bir kere aynalardan nefret eder insan. Oysa kalp hep atmaya devam eder. Ta ki aynada kendi aslını görene kadar. Zaten kaybetmişiz daha ne kaybedebiliriz? Zaten en dibe batmışız daha da dibe batmak niye ? Belki korkularimizin üzerine gitmeyi seviyoruzdur, belki kaybetmeye meyilliyizdir. Bilemezsin. Öyleyse her kaybedisinde isyanın kime?
Bir kere kaybetti mi tüm kapılarını kapatan adamlar, adamlarımız. Elimizle koymuş gibi bulduklarımız. Bi kalbi olduğuna inandirmaya çalıştıklarımız..
Bize hiç sorulmadi. Biz de bir kere kaybettik. Bizimde kapandı kapılarımız. Ama hala atmaya devam eden kalbin sesini susturmak anlamsız.
Bunun farkına varınca bir gülüşüyle içimizi ısıtanlarımız oldu elbet. İkinci kez o tüneldeyiz. Yoo hayır bu defa aynalardan nefret etmek yok. Çünkü biliyorum o yolun sonu tekrar aydınlık. "Biliyorum; çünkü o yol çok tanıdık."
"Belki birgün degil; bir gün mutlaka.." o yoldan elimizden sımsıkı tutan biriyle cikicaz.
Hayır şimdi değil.
Yarında.
Dedim ya birgün mutlaka.
Gülümse.
Tüm kaybettiklerine gülümse.
Becerebildigin en iyi şeyi yap bırak sorsunlar "neden guluyorsun" diye.
Bilmesinler kaybettiklerinin şerefine gülümse.
Herşey bittiğinde aglayabilirsin.
Hayır şimdi değil.
Konuyu kapattık.
Şimdi sadece biraz uyku vakti.
Birazdan kapı çalacak.
Unutma;
Gülmeyi hatırla...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞRULARIMDAN AS BENİ #Wattsy2017
Teen FictionDoğrularınızdan asıldınız mı hiç? Hayallerinizden demiyorum. "Kapının ardındaki tüm dünyam evimin içinde şimdi..."