Hayat ya son dedik bir gece daha sundu bize. Bu son gece.
Tüm anılarımı oturttum birer birer yerlerine.
Sıgmıyorlar buyüzden odamı açtım kimisine...
Anıların sesleri kapatılmıyormuş, bir kez açıldı mı. Susmuyorlar.
Birinin karnı aç.
Biri kahve istiyor.
Biri lavoba nerde diye soruyor.
Biri odamdaki tablonun çok güzel olduğunu söylüyor.
Biri sigara istiyor.
Biri küllük nerde diye soruyor.
Biri üşüyor üzerine bir şey istiyor.
Yetişemiyorum hiç birine. Yetmiyorum.
Biri sadece susuyor.
Ağlıyorum.
Biri sımsıkı sarılıyor.
Biri duvardaki resimlerimizin çok güzel olduğunu söylüyor.
Biri uyanır uyanmaz kahvaltı yapamam ben diyor.
Biri dersim sabah, 9'da uyanmam gerek diyor.
Biri fal bakıyor.
Biri ağlıyor. Kollarım hazır; sarılıyorum...
Ama yetmiyor hepsi ayrı ayrı bir şey söylüyor. Susturamıyorum hiç birini. Gidemiyorum hiç birinden.
Bu evde onların anılarıyla kalıyorum bende.
Sağ çıkamam içinden kalırsam demiştim ya. Benide yanlarına alıp öldürüyorlar yavaş yavaş. Artık onlarla son buluyorum. Nefes alamıyorum.
Kendimi olduğum gibi burda bırakıyorum.
Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Tüm umutlarımı, tüm cevaplarımı, tüm iyi niyetlerimi, kendimi, kalbimi onlarla birlikte gömüyorum bu eve.
Küllerimden yeniden doğduğum vakit bambaşka biri olacağım.
İşte ozaman hiçbiri tanımayacak beni.
Onlarla öldüğümü bilirseler belki yakmazlar artık içimi. Kırmazlar kalbimi.
Öpüyorum yatağımın sağ tarafını.
Ve çamaşır makinesini.
Mor su bardağımın hatrı kalmasın.
Onu da yanıma alıp, gidiyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DOĞRULARIMDAN AS BENİ #Wattsy2017
Teen FictionDoğrularınızdan asıldınız mı hiç? Hayallerinizden demiyorum. "Kapının ardındaki tüm dünyam evimin içinde şimdi..."