Başka Diyar

1.2K 60 23
                                    

Bayılmak, ciğerlerinde ateşi hissetmek öyle sanılanın aksine acı verici değil. Yahut sen hiçbir şey hissetmediğin an bayılıyorsun. Sonra dünyadan soyutlanıp kalbinin kuşuyla ufak bir seyahate çıkıyorsun. Gittiğin diyarın neresi olduğunu bilmiyorsun. Etrafta bayramlık giysileriyle çocuklar koşturuyor, hepsi özenle bakıyorlar kıyafetlerine. Fakat çocuk işte, haylazıklara yenik düşüp tertemiz kıyafetleri çamura buladıkları için annelerinden azar yiyorlar. Herkesin elinde mavi renkli uçurtmalar uçuyor, erkekler top oynuyor. Sen mor elbisen ve örgülü saçlarınla pek güzelsin. Sahi, kaç yaşındasın? Yedi, sekiz? Yok canım, dokuz değilsin. Elinde bir pamuk şekeri, baban az ileride. Annen babana aşkla bakıyor yine. Koşuyorsun onlara doğru.

"Baba, askerler nerde?"

"Asker ne kızım?"

"Savaşan adamlar?"

"Savaş da ne?"

Kesin dalga geçiyor olacak, bir askerin savaşı bilmemesi mümkün değil! Yok, dalga geçiyor bu adam seninle.

"Hem sen düşmansın, git buradan!"

"Hayda, bu sefer de düşman çıktı. Kızım ne demek bunlar?"

Ellerinde pamuk şekeri ile bakakalıyorsun.

"Hey! Sizler! Memleket bu haldeyken bayram mı kutlanır?"

Kimse cevap vermiyor, şen kahkahalar bastırıyor sesini. Öteden sarı saçlı, kehribar gözleri olan bir çocuk el ediyor. Sevmedin bu oğlanı, yine de gidiyorsun.

"Bilmiyorlar."

"Kimler?"

"Onlar. Annen, baban, herkes?"

"Neyi?"

"Savaşı."

"Neden?"

"Kurcalama işte."

Hiç sevmedin bu oğlanı, bununla muhakkak kavga etmeli. Bu çocuğu bir güzel benzetmeli.

"Sen kimsin?"

"Sanane?"

"Ben Hilal"

"Biliyorum."

"Ben seni bilmiyorum."

"Gel benle."

"Gelmem! Tanımıyorum seni!"

"İnsanların kimliği senin için önemli midir?"

"Evet!"

Çocuk bir an öyle bir bakıyor ki, elini tutuveriyorsun. Hay Allah, hiç de sevmemiştin onu.

Yürüyorsunuz, tepeleri geçiyorsunuz. Sonra bir bomba sesi bölüyor huzuru. Hemen ardından bir çocuğun çığlığı eşlik ediyor anaların feryatlarına. Bir anda büyüyorsun. Elindeki pamuk şekeri çoktan yere düşmüş. Kehribar gözlü çocuğa bakıyorsun. O da büyümüş. Yunan üniforması var üstünde, teğmen olacak. Apoletlerinden belli.

"Ben teğmen, teğmen Leon."

Elindeki pamuk şekeri kaybeden kız bir anda uyanıverdi uykusundan. Bir annesi vardı yanında, bir de... Bir de, o! Albay Cevdet.

"Şükür, kızım uyandı."

Azize bir anda sarıldı kızına. Onun yokluğuyla sınanmaya hazır değildi. Üç günün stresi ile sımsıkı sarıldı.

Ay Perisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin