Gözlerimi kapatmış az önce yaşadığım tutku dolu öpücüğün etkisini yaşıyordum. Gözlerimizi nihayet aralayabildiğimde durumumdan keyif aldığını ve çarpıkça gülümsediğini fark ettim. Dudaklarının yokluğunu hissettiğimde ise sızlandım ve dudaklarına tekrardn uzandım. Aynı öpücüğü istiyordum, daha derinini. Daha sertini...
Ama o geri çekildi. Kaşlarımı kaldırmış ona bakıyorken sırıtışı yüzüne iyice yayıldı. Bana iyice yaklaşıp dudaklarını dudaklarıma sürttü. Bu tüm bedenimin titremesine neden olduğunda hafifçe kıkırdadı.
“Ben de seni öpmek istiyorum bebeğim, saatlerce. Ama eğer durmazsak seni burada becereceğim.” dedi arsızca sırıtırken.
Evet, altımda oluşan sertliği hissedebiliyordum.
“Harry!”
Kızarırken omzuna bir yumruk geçirdim o da kahkaha attı. Aklıma gelen fikirle ben de gülümsedim. Bana yaptığını yapacaktım ona. Zevkten onu titretecek ve duracaktım. Kucağında oturuyor olmam büyük bir avantajdı. Harry kahkahalarını kesip bana baktı ve gülümsedi. Ben de ona gülümsedim ve kalçamı ileri geri hareket ettirip ona sürtündüm. Bu hareketimle yüzündeki gülümseme kayboldu ve gözlerini kapatıp kafasını sertçe inleyerek geri attı. Biraz daha devam ettirdim. Kendimde etkilenmeye başladığımı hissediyordum. Harry ise aynı benim öpüşürkenki gibi kendinden geçmişti. Beni kalçalarımdan tutup ileri geri yaptırıyordu. Ve deli gibi inliyordu. Bu arada Harry altımda iyice şişmişti. Aslında bunu videoya çekip canım sıkıldığında keyifle izlemek isterdim. Aniden durduğumda birkaç saniye Harry durduğumu fark edemedi. Nihayet anladığında aniden gözlerini açıp bana dikti. Neler oluyor dercesine bakışlar atarken ona yalkaşıp dilimi yavaşça önce üst, sonra alt dudağında yavaşça gezdirdim. Gözleri yine zevkle kapanmıştı. Dilim dudaklarım arasındaki yerini alırken Harry tekrardan gözlerini açmıştı. Bunu fırsat bilip bir de kendi dudağımı yaladım. Dikkatle yaptıklarımı izliyordu. Sertçe yutkundu. Dudaklarımı yaladıktan sonra Harry keyifle gülümsedi ve kalçalarımdan hiç çekmediği ellerini kalçalarımı hareket ettirmek istercesine hareket ettirmeye çalıştı. Ama yerimden kıpırdamadım.
“Üzgünüm bebeğim, gitmeliyim. Ayrıca, beni burada becermeni istemiyorum.” diyip keyifle sırıttım.
Onun gözleri şaşkınlıkla irileşirken arabanın kapısını açıp indim. Harry de benim arkamdan indi. Brikaç adım attıktan sonra kolumdan kavradı ve kendine çevirdi.
“Bu böyle bitemez küçük hanım. Beni orgazmın eşiğinde bırakamazsın.” diye sızlandı kaşlarını çatarak.
“Ama bırakıyorum.” dedim sırıtarak.
Dudaklarına minik bir öpücük bırakıp arkamı döndüm.
“Bunu fena ödeyeceksin küçük hanım.” dedi. kıkırdadım ve evin önüne gelip çantamdan anahtarımı çıkardım. kapıyı açıp içeri giderken gaza yüklenişi duydum.
İçeri girip kapıyı kapattım ve salona girdim. Claire televizyon izliyordu.
"Bugün çok mutlusun galiba?"
Claire'ın sesini duyduğumda anca fark etmiştim sırıttığımı.
"Evet öyle de denebilir." diye mırıldandım yanına otururken.
Televizyonu bırakıp bana döndü. Şaşırmıştı, ben pek gülümsemezdim, uyuşturucu almadığım sürece.
"Ne oldu?" diye sordu merakla. Sonra yüzü düştü.
"Uyuşturucuyla ilgili değil mi?" diye mırıldandı, yavaşça önüne dönerken.
Evet, ikizimdi sonuçta; her şeyimi bilirdi, aynı zamanda en yakın arkadaşımdı.
"Ah, hayır onunla alakalı değil." dedim gülerek.
Aniden geri bana döndü. Az önceki meraklı yüz ifadesi vardı yine yüzünde, biraz şaşkınlıkla harmanlanmış olarak.
"Anlat o zaman!" dedi heyecanla.
Kıkırdadım.
"Sanırım... Ben ondan hoşlanmaya başladım... Biraz." dediğimde şaşkınlıkla gözleri irileşti.
Kafasını hafifçe yanına eğdi.
"Şu Styles'tan mi bahsediyoruz? Aşırı seksi olan?"
Şakasına koluna hafifçe vurdum.
"O benim sevgilim bi kere sulanma hemen." dedim gülerek.
Ama o beni duymamış gibiydi.
"Vay be... Sahte bir ilişki gerçeğe dönüşüyor..." dedi ve gözlerini gözlerime dikip ekledi.
"Ama biliyordum o çocuğa aşık olacağını." dedi sevinçle el çırparken.
Bu haline güldüm.
“Peki siz... Hiç öpüştünüz mü?” diye fısıldadığında yanaklarımın kızarmaya başladığını hissedebiliyordum.
3 kere öpüştük, birisi en ateşli olanlarından.
“Evet... 3 kere öpüştük.” dedim gerçeğin bir kısmını saklayarak. Yalan da söylememiştim.
Gülümsemesi genişledi.
“Peki hiç-” derken annem sözünü kesti.
“Blair? Sen ne zaman geldin bebeğim?” dedi gülümserken.
Ayağa kalktım ve ona sarıldım.
“Az önce geldim. Kız kıza biraz dertleşiyorduk biz de.” dedim annemden ayrılırken. Daha sonra da onu süzdüm.
“Bir yere mi gidiyorsun anne?” dedim merakla.
“Ah evet, eski bir arkadaşım, oğlunun yanına gelmiş de. Ona gidiyordum. Kızı da onunla birlikte gelmiş. Siz de gelmek ister misiniz? Gerçekten çok sıcakkanlı bir ailedir.”
Ben düşünürken Clair hemen atladı.
“Ben isterim!”
güldüm ve onaylarcasına kafa salladım.
“Madem öyle yalnız kalmayım ben de evde.” dedim gülümseyerek.
biz üst kattaki odalarımıza çıkıp hazırlanırken annem bizi bekledi. Kısa süre sonra ikimiz de hazırdık. Zaten ikimiz de fazla süs yapmayı sevmezdik. Arabaya bindik ve annem sürmeye başladı. Yolda giderken Harry’i düşünüyordum. Aslında ilk öpücüğümü. Beni bambaşka dünyalara taşıyordu sanki. Hayattan gerçek anlamda kopuyordum. Ayrıca dudaklarımız ayrıldıktan sonra kendime gelememem de bunun sonucuydu. Araba durduğunda geldiğimizi anladım ve kapıyı açıp indim. Yavaş yavaş yürüyüp annem ve kardeşime ayak uydurmaya çalışırken bakışlarım yerdeydi. Kısa bahçe patikasını geçip kapının önüne geldik. Annem kapıyı çaldı. Birkaç saniye sonra yavaşça açıldığında nihayet düşüncelerimi –daha sonra düşünmek üzere beynimin bir köşesine not alıp- bir kenara ittim ve bakışlarımı kapıya diktim. Kapıyı açan kişiye baktığımda gözlerim olabildiğince irileşti. O da beni fark ettiğinde benden farkı kalmadı. Ağzımızdan çıkan kelimeleri de varsayacak olursak, ikimiz de bunu beklemiyorduk.
“Blair?”
“Harry?" (Multimedia)
İTHAF İSTEYEN VAR MI? :D İSTEYEN VARSA SÖYLESİN BİR SONRAKİ BÖLÜMÜ –İSTERSE BU BÖLÜMÜ- ONA İTHAF EDERİM :) OYLARINIZI BEKLİYORUM, YORUM DA YAPIN LÜTFEN. DÜŞÜNCELERİNİZİ ÖĞRENMEK İSTİYORUM. SİZİ SEVİYORUM :) <3
