Zarfta kazandığım yazıyordu. Ama nerden bilebilirdim ki bunların hepsinin bir oyun olduğunu? Umut hemen kağıdı bana doğru uzatıp KAZANDIN bak dedi. "Ben sana söylemiştim başaracaksın diye"dedi. Üzerimi giymem ve bir an önce okula gelmemi söyledi ağzı kulaklarında vararak. Niye bu kadar heyecanlıydı ki, ya da niye bu kadar seviniyordu? Okula girdiğim anda sınıftakiler yanıma gelip, önce güldüler sonra "hiç sanmıyorduk ama kazanmışsın" dediler. Birçok kez dalga geçtiler benle, birçok kez ağladım. Sakat dediler, yetim dediler ve ağza alınmayacak bir sürü laf ettiler. Onların gazabından yine Umut sayesinde kendime geldim, yine onun sayesinde onları kafaya takmamayı anladım. Şimdi siz olsanız sizin hayat gayeniz olsa, size sadece hastalığınızdan dolayı ilgilendiğini bilseniz, yine sever miydiniz? Bence severdiniz yine severdiniz. Bende sevdim işte annem babam yokken o vardı yanımda. Annem oldu, babam oldu, ağabeyim oldu,en önemlisi o bütünüyle ben oldu. Nöbetçinin sesiyle bu düşünce havuzundan sıçradım. Müdürün yanına gitmem gerekiyormuş. Gittim yanına ödül verdi, başarımı kutladı felan. Gözlerim hep Umut'u aradı neredeydi ki? Sonunda geldi yanıma, yine o tatlı merhabasıyla...
Konuştuk uzun uzun... Ben konuştum o dinledi, söyledim ona karşı içimde ne varsa. *hislerimi değil, düşüncelerimi *.Tatlı tatlı baktı, ayağa kalktı. "Ben oğlanı okuldan alacağım sende yurda git biraz dinlen, daha iyileşmedin" böyle konuşması bile bendeki ona olan aşkı artırıyordu. Beni düşünüyordu, belki kız çocuğu belki kız kardeşi... Ama beni ne olarak nitelendirirse nitelendirsin bende ki aşk sonsuz ve bitmezdi. Taaa ki 1 Nisan 2013 pazartesiye kadar. Öyle bir ,1Nisan şakası oldu ki bana size anlatamam. En son sınıfın penceresine çıktığımı hatırlıyorum gerisi yok...Çok uzatmayacağım arkadaşlar bitirmek üzereyim 1 yada 2 bölüm kaldı. 😭🙋