CAROLİNE
Aslında her şey istediğim gibi gidiyor. Annem geldi ve bana destek oluyor, işte şimdi tam bir aile olduk. Bilmiyorum Klaus’a neden rüyamı daha önce anlatmadım fakat ben o rüyayı annem William dediği anda hatırladım yani bu işte bir terslik var. Anneme sormam gereken çok şey var çünkü onunla hasret gidermem lazım. Ama anlamadığım bir şey var eğer Kol hep annemle çalışıyorduysa neden annem beni görmeye gelmedi? Yatak odasında Jack’in besiğinin başında ona bakarken bunları düşünüyordum ta ki bir kol beni kendine çekene kadar.
C—Hadi ama aşkım korkuttun beni.
K—Çığlık atmadığın sürece korkmamışsındır aşkım.
Dedi ve burnumun ucuna bir öpücük kondurdu. Gülümsedim. Şimdi çığlık atabilirdim ama annem odaya direk dalar. Annem bizim odanın yanındaki odada kalıyor yani eğer ben birine seslenirsem direk duyar. Aslında bir ara Klaus’a sinir olduğum zaman bunu deneyebilirim. Annem zaten Klaus’u o kadar sevmiyor keşke sevse. Nedenini bilmiyorum desem yalan olmaz ama tahmin edebiliyorum. Klaus beni aldattığı için olabilir. Ben de ilk başlarda kızgındım fakat kalp bu içine biri girdi mi , bir daha çıkaramıyorsun. Biri kapıyı tıkladı Klaus gözlerini devirerek ‘’gel’’ diye dışarıdaki kişiye seslendi. İçeri güler yüzlü görümcem girdi. Kolumun birini tutup alt kata çekiştirmeye başladı fakat daha kapıdan çıkmadan diğer kolumda bir el hissettim. Klaus kardeşini kaldırmış bakarken beni çekiyordu. Ama yerimden bile oynamadım yani bir kaç adım Klaus’a doğru gittim. Fakat Rebekah birden çekince düşüyordum hemen bu işe bir el attım.
C—Karnımdakini düşünen yok mu? Bırakın da bir şey olmasın.
Klaus bana bakmadan hızla nefes verirken konuşmaya başladı.
K—Önce Rebekah bıraksın.
Rebekah inat çıktı. Bırakmıyorlar dayanamadım ve Klaus’a doğru dönüp mırıldandım.
C—Özür dilerim aşkım.
Ne dediğimi anlamamış gibi bakarken Rebekah’a daha fazla güç kullanarak annemin öğrettiği bir büyü yaptı. İlk önce ellerinin rengi soldu. Bu yüzden bırakmak zorunda kaldı. Fakat tahmin ettiğim gibi Klaus’ta hiçbir şey yoktu, işte bu iyi bir şey. Kendi kendime gülümsedim. Rebekah bana tahminimce küfür olan fakat benim bilmediğim bir dilde mırıldandı. Klaus ona kötü bakışlar atınca ellerini yukarı kaldırdı ‘’ben masumum’’ der gibi. Klaus’a baktığımda o da benim bilmediğim bir dilde konuştu. Hay o diliniz kopsun ya da kopmasın banane ya insan eşinin yanında yapar mı ya meraktan ölüyorum. Rebekah bir cümle söyledi.
R—Annen dövüş sanatuı öğrenmen için bir büyücü daha getirdi.
Sesini fısıltı haline getirip konuşmaya devam etti.
R—Adam buruş buruş nasıl dövüş sanatı öğretecek sana hiçbir fikrim yok.
Dedi ve kıkırdadı. Ben de onunla birlikte fakat Klaus kahkaha attı ve uyuyan çocuğun uyanmasını sağladı. Bu seer ben kahkaha atıp Jack’in yanına gittim. Ardından da kucağıma alıp hafif sallayarak fısıldadım.
C—O baban değildi oğlum korkma korkma. Sadece bir ayıydı ve ben o ayıdan korurum seni.
Diyip başından öptüm Klaus tek kaşını kaldırıp bana bakıyordu. Jack gözlerini kocaman açmıştı çok sevimliydi tabi ki de. Rebakah kahkaha atınca Jack ona baktı. Ben de başına bir öpücük daha kondurdum sonra Jack gülümsemeye başladı ardından da tam gözlerini yumacakken Klaus yanımıza gelip Jack’in kulağına fısıldadı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACI TESADÜF(Tesadüf Serisi 1)
Loup-garouSeri İki kitaptan oluşmaktadır. İkinci kitap yayımlanmıştır, iyi okumalar...