Her şey güzel olacak...

124 9 7
                                    

Şaşırmıştım.Kelimenin tam anlamıyla şaşırmıştım.

Papyon takıyordu,tuhaf saç kesimliydi,insanın gözünü çıkarabilecek bir çeneye sahipti.:D Ama her şeyin ötesinde bu garip yabancıda dikkatimi çeken ilk şey gözleriydi.Benim bir yeteneğim var.Birinin gözlerine baktığım zaman neler hissettiğini anlayabiliyorum."Gözler kalbin aynasıdır." derdi annem "Yeter ki bakmasını bilelim..."Bu adamın gözlerinde pişmanlık gördüm.Acı,keder...Pişmanlığının sebebini deli gibi merak ediyordum.Tereddüt ederek :

-M-merhaba.Sen de kimsin ? dedim.

-Doktor.

-Şey...Mesleğini kastetmedim aslında.İsmin nedir?

-Doktorum derken meslek olarak söylemedim.Kendime seçtiğim isim bu.Evrende oradan oraya seyahat eden bir uzaylıyım.

Dalga geçercesine

-Hı hı evet ben de süper kahramanım.Ama süper güçlerimi,kostümümü filan yanıma almayı unutmuşum bugün.Napalım idare etcez artık.dedim ve

Ona onun sözleriyle karşılık vermek için devam ettim.

-Ah tabi mesleğim de bu değil.Hobi olarak insan kurtarıyorum.

Arkamı döndüm ve eve doğru yürümeye başladım.Onca çalışmamın sonunda delireceğimi biliyordum.Ama bu kadar erken olmasını da beklemiyordum açıkcası.İlk önce mavi bir kulübe belirdi gözlerimin önünde daha sonra içinden" ben uzaylıyım" diyen bi adam çıktı.Adamın gözlerini görünce bia anlığına da olsa gerçek diye düşündüm.Ama şu dediklerime bak.Halüsinasyon değil de ne bu?Ah Luna ah.Gencecik kızsın.Ne vardı bu kadar çalışacak?İnanmıyorum. Hala kendi kendime konuşuyorum.

-Lunaaaa!

Ahhh yine mi bu adam!!!!! Eve doğru yürüyeceğim ve bu adam bi daha karşıma çıkmayacak.Sakinim.Hepsi geçecek.Henüz delirmedim,delirmedim,delirmedim...

-Luna beni beklesene.En az 50 kere adını söyledim.Duymuyor musun?

O anda Doktor'un şu cümlesi beynimde yankılanmaya başladı.

Adını söyledim..

Adını söyledim....

-Bi  dakika ya.Sen benim adımı nereden biliyorsun?

-Sherlock Holmes olmaya gerek yok.Luna yazılı bi kolye takıyorsun.Kolundaki dövmeyi saymıyorum bile.

Bunu daha önce fark etmemiş olmama çok şaşırdım.Kendi aptallığıma gülmeye başladım.

-Çok dikkatlisiniz bayım.

-Kolyeniz çok dikkat çekici küçük hanım...


O da kahkahalarıma ortak oldu ve delice gülmeye başladık.Sonra bir an ciddi bir tavır takınıp

-Merak etmiyor musun? diye sordu.

-Neyi?

-Burada ne aradığımı,şu kulübeyi nasıl bir anda ortaya çıkardığımı,beni, hayatımı...

-Büyük bi ihtimalle halüsinasyonsun.Gece gündüz çalışıyorum.Parkta uyuyakalmış da olabilirim. Kısacası güzel bi rüyadan ya da hayalden öte bir şey değilsin.

Daha konuşabilirdim.Ama Doktor beni kendine çekti.Aramızda bi kaç cm vardı ve büyüleyici kokusu başımı döndürmeye başlamıştı çoktan.

-Hepsi gerçek.Hem de hiç olmadığı kadar.

Meydan okurcasına:

-İspatla o zaman.dedim.

Ellerimi tuttu.Beni kulübenin içine çekti.

Burası aklımın alamayacağı büyüklükteydi ve ne diyeceğimi bilemedim.

-Nasıl buldun?

-B-bu imkansız dedim kekeleyerek.

-İçi dışından daha büyük demek istedin değil mi?

-Fizik kurallarına aykırı.Nasıl bir teknoloji bunu yapabilir ki?

-Dışı içinden daha küçük de diyebilirsin.

-Ah tamam Doktor.Senin dediğin olsun.İçi dışından daha büyük.

Doktor onaylatmış olmanın sevinciyle gülümsedi.İçten bir gülümsemeydi bu.

-Bu zaman makinesinin bir adı var mı?

-Tabiki de.(Konsolu okşayarak).Seksi kızım o benim :D

-....

-Ne!niye öyle bakıyorsun bana?

-Doktor makineyle arana girmek istemem ama benim kullanabileceğim bi ismi yok mu?Bak hala devam ediyo.DOKTOR.Makineyi okşamayı keser misin?Lütfen.

-Ah tamam Tardis diyebilirsin.

Gülümsedi,gülümsedim ve konuşmaya devam ettim

-Doktor,ben seni hala tam olarak tanımıyorum.

-Benim de seni tanıdığım söylenemez.

-Önce sen.

-Ah,tamam şey başlıyorum.Gallifrey gezegenindenim.Gezegenim yok olmadan önce Tardis'i çaldım ve kaçtım.O günden beri evrende dolaşıyoruz ve zor durumda olan herkese yardım ediyorum.Adımı da bu yüzden seçtim zaten.Haa bi de.Bilimin rejenerasyon dediği benim ise ölümü kandırmak diye adlanırdığım bir güce sahibim.Şu gördüğün 12.yüzüm.1000 küsur yıl yaşamamı da buna borçluyum.Eeee,sıra sende?

-Hayır hakkındaki her şeyi öğrendiğimi düşünmüyorum.

-Haklısın ama öğrenmen gereken bu kadar.Şimdilik.

Ağzından farklı bir şey alamayacağımı anlayınca konuşmaya başladım.

-Tamam sıra bende.

Ona parkta otururken yazdığım defteri gösteridm ve Kendimi tanıttığım bölümü açtım.Doktor okumasını bitirdikten sonra.

-Ah evet.Kesinlikle akıllısın,güzelsin ama bi şeyi unutmamış mısın?

-Nedir o ?

-Mütevazi.Oldukça mütevazisin.Hatta hayatımda senin kadar mütevazi bi insan görmedim.

-Dalga geçme Doktor.Biraz açık sözlüyüm o kadar.

İkimiz de kahkahalara boğulmuştuk ki Doktor:

-Luna yol arkadaşım olmaya ne dersin?Tüm evrende sen ve ben... dedi.

-Şey...Bilmiyorum.

-Hadi ama.Hayatında göremeyeceğin şeylere tanıklık edeceksin.

-Aslında küçük bir maceraya hayır demem.

Doktorun yüzünde kocaman bir tebessüm belirdi.Tıpkı küçük bir çocuk gibi.Merdivenle Tardis'in altına indi ve bana oda yapmaya koyuldu.Ama aklıma bir soru takılmıştı soramadan edemedim.

-Niye ben?Yani dışarıda milyonlarca kişi varken niye ben?

-Çünkü sen özelsin...

Doktorun ağzından

Lunayı ilk gördüğüm andan beri onun benimle gelmesini,benimle kaçmasını istiyorum.Uygun bir zamanda benimle gelmesini teklif ettim ve kabul etti.Kabul etmeseydi ne yapardım bilmiyorum.Uzun zamandır yalnızım ve yalnızlık bana yaramıyor kesinlikle.Luna uzun zamandır tanıdığım herkesden daha tanıdık bana.Beni hiç yanıltmayan iç sesim her şey güzel olacak diyor.Kim bilir?

Lunanın ağzından

Doktorun verdiği cevaptan tatmin olmadım.Neyim özeldi ki benim?Üstelemedim de.Odama doğru yürürken ertesi gün görebileceklerimi hayal etmeye çalıştım.Tabiki de başaramadım.Ve içimden bir ses defalarca şu cümleyi tekrar ediyor.

Her şey güzel olacak.

İmkansız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin