Gençler teoga girceģim için fazla yazamaya bilirim zaten teogdan sonra decam edicem ya da baska bi hikayeye geçicem ama sonucta o hikaye yazılacak arkadaş :)
Iyi okumalar
***"Ya of kanka iyisin değil mi?, zaten o pislik de hapishaneye girdi iyi oldu dimi kanka heralde iyi oldu Emir gelmesydi Allah korusun dimi ka-"
"Aaayyy yeter be deminden beri bogdun boğdun beni öldürdün yeter bi de git ya" diye çemkirince Gizem yatağımdan kalkıp sandalyeye oturdu.
"Ya Emir'i arasana bi elinin kemiklerimi eti mi ne ezilmiş çocuk o kadar kurtardı zaten Allah Razı Olsun" ama yazık çocuğa ya o pis şerefsizi döverken eli ezilmiş ama haklı yani ırzıma geçicekti pis namuzsuz ıyğ tiksinti geldi
"Tamam kanka Mertle Berkcan falan aşağıda bankta oturuyolar annen eve almadı boğmayın kızı dedi gerçi annene olayı tam anlatsaydın seni yeminle evden çıkarmazdı" haklıydı bence de çıkarmazdı anneme olayı aynen şu sekilde anlattık gerçi direk yalan söyledik
Biz arkadaşlarla kafede otururken garson benim elime dokunyama basladi her gittiginde bende en sonunka kafasında şişeyi kırdım zaten tek bana degil herkeze böyleymiş ondan direk hapse gitti tacizdenAynen bu sekilde anlattık ve zaten kade sahibi sahitlik falan etti ama cidden benim için ölümdü.
"Kanka al Emir arıyor" telefonu elinde aldım açtımve kulağıma dayadım
"Alo Eylül nasıl oldun?"
gülümsedim.
"Teşekkürler Emir iyiyim"
Bi rahatlama sesi duydum ama aldırmadım kim olursa ayni seyi yapardı -hadi ordan- dedi iç sesim
"Iıı şey senin elin ne durumda?"
Bunu sordukdan sonra dudağımı ısırdım.
"İyi ya işte idare eder" durdu. ses yok. "Sen dinlen ya yarın okul varya ondan dedim" gerizekalı.
"Ha ha demesen bilmiyorum"
"Ya kızım iyilik de yaramıyor sana her halinle tersin sen" güldüm "eyvallah hacım" şaşırdıgını cıkardıgı sesden anlayabildim "hı hacım mı? O serefsiz senin kafanı falan bir yere vurmadı degilmi?" Bu sfer ben şaşırmıştım "öhöm öhöm yeter bu kadar konuşma" dedi ve elimden telefonu aldı Gizem "iyi günler enişteciğim" .
Gizem'in dediği şeyle gözlerim fal tası gibi olurken "what dedin?" Diye cırladım.
"Aa ben ne demişim ki?" diye salağa yattı ki büyük ihtimal anladı çünkü o kım benim kankam "ya bak yolarım seni eniştecim ne ya o ne o nasıl bi kelime onu Emir haric herkeze söyle ama Emir'e söylme" ben Gizem'i rencide edetmeye çalışırken o evden Metenin yanına kaçmıştı pislik hıh.Kacarkende "kanki bdn sizi çok yakıştırıyorum " diye bağıriyodu. Ardından bende koşmaya başladım "başlarım yakıştırmana da sana da be ne di-" ta ki Emir'e çarpana dek "sen ne arıyosun be burda" aniden çıkıştım
"Bu görünüşünün altında hayvan gibi bi kız yattıgını biliyodum" dedi bana. gözlerini kısarak baktı.
"O nu geç eyvallah daa sen benim gizeme dediğim şeyi duydunmu yada Gizem'in bana dedigi seyi"
"Hm bir düşuneyım 'kanki ben sizi çok yakıştıriyorum' kısmı mı yoksa 'başlarım yakıştırmana da sana da' tam olarak bu kısımlarsa hayır duymadım" diyip muzipce güldü. Beyinsiz.
"Oha çok az şey duymuşsun be belamısın çocuk sen bana allahım ya. Cidden."
Sabır dilercesine yukarı baktı "sabır değil akıl dile" dedim. Bıkkınlıkla "Şu veliaht repliklerini çalmayı kes" dedi
"1-sana ne, 2-kesersem çalamam, 3- deee... SANA NE BE" diye cırlayınca kafasını ben umutsuz vakaymışım gibi salladı. Bende bundan istifade Mertlere gitmek için harelete gectim.&&&&
Hani bazen derler ya unutmak mı zor hatırlamak mı diye hepsi mavla lan en boktan insan tarafından uyandırılmak daha zor hele ki o kisi sizi suyla uyandırıyorsa.
"Hay senin gelmişini geçmişini.." diyerel küfürlerimi sıralarken yatakdan kalkıyordum.
Ta ki karşımdaki kişiyi görene kadar.
"Aaaaa ponçik" diyip boynuna atıldım. Gerçi benim çığlığımdan kulağını kapatsada ellerini zorla aşağıya indirip sarıldık.
"Ya kuzim nerdesin sen ya. Pislik geberdin zannettim" aslında konuyla alakası yoktu ama özlemiştim.
"Boynumu bırakırsan konuşalım Eylül nefessiz kaldım bi bırak allasen ya" dediği şeyle kollarımı hemen çektım ve yüzüne şirince sırıtmaya başladım.
"Ya bak Burak bana bise getirdin mi?" Diye sorarken valizini zorla elinden alıp ıslanmış yatağıma koydum.
"Lan olum siz zenginsiniz insan bise getirir" dememle arkasından küçük bi çanta çıkardı. Ben şok etkisiyle kalsamda ışk hızıyla elindeki çantayı aldım ve içini taramaya başladım
"Aaaaaa" diye çığlık atınca Burak istemsiz olarak irkildi "ya seni mıncırrım ben tontik kuzim benim. En çok seni seviyorum biliyosun. Ya bak mıncırrım seni. Allahım bu ne kadar da guzel bir ku-" eliyle ağzımı kapattı "yeter Eylül bak çantayı geri alırım yeminle iltifat zehirlenmesinden hastahaneye kaldırırsınız beni bi sakin bi stop"
Bi sevdirmiyor kendini poncik kuzim.
"Tamam neyse hadi hazırlan okula gidicez" dedi ben kafamı sallayıp onu odadan kovdum .
Okul kıyafetlerimj giyip çantamın içine Burağın getirdiği çantadan bi kaç çikolata attım.
"Ben hazırım kuzi" ddim. Kapıyı actı ayakkabılarımizı giydik ve asansöre bindik. Burakla aynı okuldayız ama farklı sınıflardayız. O sınıftan fazla çıkmadığı için arada görüyorum zaten benim yanıma kendisi geliyor.
"Beleş servis" dedim güldü
"Bunların hepsi beleş değil canımcım kuzenim " dedi ve güldü.Okula geldiğimizde arabasını park etti ben önden okula ilerledim. Sınıfa girdim Emir köşede Gizeme bir sey anlatıyodu. Gözlerimi kocaman açıp Gizeme bakınca Emir'e susması için bi seyler dediğini anladım.
Sonra Emir bana baktı ve sıradan kalkıp yanıma oturdu.
"Ne konuştunuz" diye sordum
Kafasını kouduğu sıradan benim olduğun tarafa kaldırmadan çevirdi.
Ama bi şey söylemedi.
Onu inceledim yüzü kusursuzdu. Guzeldi. Anlatamayacağım kadar güzel o an kalbim hızlanmaya başladı karnımın içinde kelebek uçuyor gibi değişik bir his vardı. Galiba onu seviyodum ama bunu ben bile fark etmiyodum. Etmiyomuşum.
Kaşlarını hafif çattı. Onun o haline gülümsedim. Cidden onu seviyomusum
"Böyle boş boş bakmanı neye borçluyuz" yandan gelen Hakan'ın sesiyle irkdim ben Hakana cevap vermeye hazırlanırken Emir eliyle ağzımı kapattı. Bu hareketiyle gözlerim kocaman olsa da bişey yapmadım. "Sane ne lan hırdo, sana mı düştü" gülüyordum ama belli olmuyodu hırdo nedir ya başka kelime mi kalmadı.Hakan yine mort olmuş bir şekilde önüne dönerken ben hala gülüyodum.
Gizem hızlı bi sekilde yerinden kalkıp yanıma geldi ve beni kolumdan tuttuğu gibi kaldırdı "noluyor lan?" "Kanka acele etmemiz lazım,hadi" .
Ve evet yine ekşın yine ekşınSelamm nabersiniz ben nası okuyucu çoğaltıcam bilmuyorum her yerde yaziyorum ama tık yok :(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUTLU SONSUZ
Teen FictionAşk sadece sevmek değil onu gorunce kalbinde oluşan pıtırcık değil aşk;mutlu onu mutlu edebilme,güldürebilme, onu sadece değil tüm vücudunla sevme aşk budur. Eylül Soylu normal elit bir aileden pek şaşalı zengin olmayan bunda oturdukları mahhelinde...