1

29 2 0
                                    

Mayıs 2012.

Yağmur..

Kara bulutlardan akan su damlaları.Kiminin içine kasvet katar,kimininkine ise huzur.Hele ki o yağmurdan sonra etrafa yayılan toprak kokusu vazgeçilmezdir.Gözlerini kapatır o havayı ciğerlerin ile buluştursun.Sonrasında gelen tarifsiz his tüm dünyadan bağlantını kesmeni sağlar.

Şu an o tarifsiz hissi yaşıyordum.Huzurlu hissettiğim nadir anlardandı.Bahar yağmurlarının kısa sürdüğü gibi benim mutlu anlarımda kısa sürerdi.Ne çevrem izin verirdi mutlu olmama ne de benim ruhum.

Balkondan çıkıp odama geri döndüm.Dediğim gibi kısa sürdü bu huzur.Çünkü gitmem gereken bir okul vardı.Benim tabirimle cehennem.

Ne için yaşıyorum ? Ne uğruna yaşam mücadelesi veriyorum ? Bu soruları hep sorarım kendime ama bu cevaplarını bulamıyordum.Ne kadar çabalasam da olmuyordu.Bir süre sonra da hâlim kalmadı bu sorularının cevabını bulmaya.Çevremdekilere göre boşa bir yaşam sürüyorum.Bende buna ayak uydurup yaşamı ciddiye almamaya başladım.Bunun getirisi kötü oluyordu ama ben sadece susarak ayakta duruyordum.Susmak benim işimdi.Duygularım yoktu.Olsa bile yok sayılıyordu zaten.

"Geç kalacaksınız acele edin lütfen."diyen bi ses duyduğumda daldığım boşluktan çıktım.Ruhsuz bir ifadeyle aynaya bakıyordum.Sağ elimdeki tarağı masaya bırakıp bana seslenen kadına döndüm.

"Geliyorum çık odadan."dedim boş bir sesle.Adını bile bilmediğim çalışanımız gözlerini devirerek çıktı girdiği kapıdan.

Buydum ben.İnsanların bu bakışlarına alışmıştım.Çünkü davranışlarımın getirisi buydu.Aynalı masadan kalkıp çalışma masama doğru yürüdüm.Siyah çantamın içine kalem kutumu koyup fermuarını çektim. Az önce çalışanın çıktığı kapıdan çıkıp elimdeki anahtarı deliğe soktum.Sonuna kadar kilitleyip anahtarı çantamın ufak gözüne koydum.Evden asla odamı kilitlemeden çıkmazdım.Sebebini zamanla öğrenirsiniz.

Son merdiveni de indiğimde kötü kadınla karşılaştım.Güne mükemmel başlıyordum yine.Derin bir nefes alıp verdim.

"Kaç kere dedim zamanında hazırlan diye Helin seni bekliyor hep."dedi sert sesiyle.Göz devirmemek için zor tuttum kendimi.Helin sabahın köründe uyanıp üşenmeden yüzüne badana yaptığı için benden daha önce hazırlanıyor diyemedim.

Hiçbir şey demeyip önünden geçtim.Dedim ya ben susarak hayatta kalıyorum.Ama kötü kadın dilini tutmadı.

"Kime diyorsam cevap bile vermiyor uğursuz."dediğinde önce yumruğumu olabildiğince sıktım sonra dişlerimi.

'Hepinizin zamanı gelecek.' içimden her gün geçirdiğim sözleri tekrar ettim

Bu arada tanıtmadım değil mi ?Kötü kadın dediğim kişi amcamın karısı Sevim Gündoğdu. Keşke adı gibi olsa.Bahsettiği kişi ise kuzenim bile demek istemediğim Helin Gündoğdu. En az annesi kadar kötü bir kız.

Helini beklettiğim gerçeğini umursamayıp evdeki sevdiğim tek kişinin yanına gittim.Agâh Gündoğdu. Dedem. Hayatta ki tek varlığım.Çünkü dünyada ki görebileceğiniz en adaletli ve merhametli insan o .

"Dedeciğim günaydın."dedim tebessüm ederek.Ayrıca beni gülümseten tek insan.

"Safir gözlüm günaydın."dedi kocaman gülümsemesiyle.Bu gülüşü görebilmek için ömrüm boyunca bu evde ki insanları çekebilirdim.

"Sevim cadısı sabah sabah canını sıkacak bir şey demedi değil mi."dedi fısıltıyla.

Bu dediğine kıkırdadım.Dedem gelinini hiç sevmezdi ona amcam için katlandığını söyler hep.Dedem gerçekleri görebilen tek kişiydi bu evde.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 06 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

CAN KIRIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin