Pis kokan sokakların arkasında yıkık dökük bir pansiyon. Kirden sarıya dönmüş çarşafların altında gıcırdayan eski bir yatak. Çatlamış duvarların ardından bana haykıran anılar. Burası yetimhaneden daha iyi durumda. Aralanmış perdenin arkasından ara sokağı izlerken kesilen elektrik içime huzursuzluk yükledi. Karanlığı sevmiyorum fakat o benim en yakın arkadaşım.
Gıcırdayan yatağa uzanıp kollarımı göğsümde birleştirdiğimde ne yapacağımı düşünüyordum. Kapım çalmadan saniyeler önce koşuşturan ayak sesleri duydum. Şimdi kendime sormalıyım, o kapıyı açmalı mıyım? Doğrulduğum yatağa bakarken şiddetle çalan kapı dikkatimi dağıttı. Yavaşça kapıya ilerleyip gözlerimi deliğe yerleştirdim. Cılız mum ışığının ardında pansiyon görevlisini gördüğümde elim kapı koluna gitti. Aralanan kapı hızla yüzüme çarpınca yananın mum olmadığını fark ettim. Adamın ellerinden çıkan ateş burayı yakabilecek kadar güçlenmişti. Neler olduğunu anlamaya çalışırken bir ateş topu üzerime geldi. Fakat bana ulaştığında kül halindeydi. Onun gücünden etkilenmiyordum. Gözlerindeki şaşkınlığı görüp üzerine yürüdüm. Defalarce ateş topu fırlatmıştı ama hiç birinden etkilenmiyordum. Kafasını ellerimin arasına alıp bütün gücünü içime çektim. Kollarımın arasından kayan bedene bakarken burada daha fazla kalamayacağımı biliyordum.
Ara sokağın verdiği kasfetle kendime kalacak bir yer arıyordum. Başımın arkasında kötü bir acı hissettim. Gözlerim karardı. Elimden kayan valizime baktığımda düşmeye başlamıştım. Beni tutan kolların kime ait olduğunu görmek için çabaladım fakat gözlerim çoktan kararmıştı.
...................
Gözlerime vuran şiddetli ışık onları açmama neden oldu. Rahat bir yatağın iki yanına zincirlenmiş kollarımı kımıldatmaya çalışırken yakışıklı bir adam yatağın başına dikildi. Sarı kıvırcık saçları kirli sakalıyla uyum içindeyken mavi gözleri gözlerimle kesişti. Yanağındaki çukurları ortaya çıkaran oldukça seksi bir sırıtışı ve bir o kadar mükemmel dişleri vardı. Kollarımı hareket ettiremiyor ve neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Ellerindeki iki bıçağı birbiriyle bileyen genç adam hala suratıma seksi seksi sırıtıyordu. Bıçakları yatağın başındaki komidine bırakıp elini başıma değdirdi. Saçlarımı okşayarak çeneme inen el boğazıma dokundu. Gözlerini gözlerimden ayırmayan genç adam konuşmaya başladığında sesininde kendisi kadar seksi olduğunu fark ettim.
"Geç saatlerde sokakların tehlikeli olduğunu kimse söylemedi mi sana?"
"Sen kimsin.?!"
"Senin sonun." sesim titrerken kelimeler ağzımdan zorla döküldü.
"Bir wide mısın?" gözleri şaşkınlıkla açılan genç adam ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bakıyordu.
"Onları nereden biliyorsun?"
"Ben bir çok şey biliyorum." artık kendimden emin konuşuyordum.
"Öyleyse sende bir varlıksın."
"Belki evet belki hayır."
"Nesin sen?" gözlerimi zifiri karanlık yaptığımda
"Senin sonun" dedim. Çocuğun enerjisini emebilirdim. Bana değiyordu ve suratı suratıma çok yakındı fakat bunu yapamadım. Bir şey boğazımda düğümlendi gözlerim eski haline döndü ve öksürmeye başladım. Bana ne yapmıştı? Karşımda doğrulan çocuk sırıtıyordu. Aynı zamanda oldukça şaşkın görünüyordu.
"Sen O'sun. Şu Michael'in aradığı Tag. Ahahaha! İnanamıyorum.."
"Bana ne yaptın?! Senden beslenemedim. Neydi bu?"
"Bir varlık olma ihtimalini göz önünde bulundurup ilaç enjekte ettim. Bir süre beslenemeyecek ve gücünü kullanamayacaksın."
"Ne? Ne yapacaksın şimdi?"
"Seni Jhon'a götüreceğim. O ne yapmamız gerektiğini bilir."
"O kim?"
"Bizim tarafın başı."
"Sizin taraf?"
"Ohoo sen sandığımdan aptal çıktın Tag. Hiç bir şeyden haberin yok."
Bir enjektörü boğazıma geçirdiğinde tepki veremedim. Kapanan gözlerin ardında haykıran karanlık.
Ben Rachel. 19 yaşında bir varlık. Yaşadıklarının ardından tekrar yanlız kalan bir Tag. Tanımadığı bir çocuğun akşam yemeği olmak üzereyken aranan bir yaratık olduğunu öğrenen genç bir kız. Şimdi kimin elinde olduğunu, nereye götürüldüğünü bilmeyen bir çaresizim. Uzun zamandır ilk defa tekrar bir boşluktayım. Ne yapmam gerektiğini, nereye götürüldüğümü, nelerle karşılaşacağımı bilmiyorum. Bilmiyorum ve ilk defa bu kadar çok korkuyorum. Yetimhaneden, o kadaranlık gecelerden kurtuldum derken tekrar en dibe düştüm. Şimdi merak ediyorum bu kuyudan tekrar çıkabilecek miyim?
MULTIMEDYA'da sarışın yakışıklıyı görebilirsiniz..:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VARLIK
FantasíaBana bu ismi kim vermişti? Hangi anne çocuğunu bir yetimhanenin kapısına bırakacak kadar acizdi? Aciz miydi yoksa gaddar mı? Kim olduğumu düşünürken insan olmadığımı fark ettim.. Bunun sorumlusu ne annemin acizliğiydi, ne de gaddarlığı. Şimdi tek dü...