-23-

9.3K 303 47
                                    

Hızla hastaneye girdim. Masanın başında bekleyen adama "sabah köylüler tarafından getirilen kadın hangi odada ?" diye sordum. Adam bilgisayara bakıp "4. kat 211 numaralı  oda" dedi. Hızla asansöre binip 4. kata çıkıp 211 numaralı  odaya girdim. İçeride yatan kadın 30-35 yaşlarında bir kadındı. Hızla odadan çıkıp başka odalara baktım. Ama yok hiçbir yerde yoktu. Hızla merdivenlere yönelip inmeye başladım. Koşarak inerken birisine çarptım. Çarptığım kadın merdivenden geriye doğru düştü. Hızlıca merdivenden inip kadının yanına eğildim kafası kanıyordu. Aşağı kattan geçen doktorun yanına gidip "kadın merdivenden düştü çabuk" diye doktoru kolundan tutup oraya çıkarttım.

Batıhan***

Ormanda yürürken derenin kenarında yatan kadına doğru koştum. Bu , bu Zelal'di onu yerden kaldırıp ilerideki arabanın oraya doğru hızla koştum. Soğuktu hemde çok soğuk beyazımsı olan teni bembeyaz olmuştu. Arabanın kaloriferlerini açıp gaza bastım. Yirmi dakika sonra eve gelmiştik. Onu kucağıma alıp eve giridim. Sabah yaktığım soba hala yanıyordu ve ev sıcaktı. Onu yatağa yatırıp ıslak  kıyafetlerini çıkarttım. Üzerine kendi kiyafetlerimden ona uyanlarını giydirdim. Şimdi biraz ısınırdı. Yarım saattir uyurdu yanına gidip ateş ölçer ile ateşini ölçüm. 38.49 hızla mutfağa girip sirkeli su ve havluyu alıp içeriye gittim. Islak havluyu alnına koyup biraz bekledim. İstanbul'a postalandığım zaman eczacılık okuyordum. Orada da devam etmiştim orda öğrendiğim tıbbi şeyler ile biraz tıp bilgim vardı. Birkaç saat sonra ateşi normal ısısına dönmüştü.

Dicle***

Sabahtan beri evde panikle dolaşıyordum nerdeydi bu kız. Odamda deli dana gibi giren Mahide'ye baktım. Kaslarımı kaldırıp "ne var ?" dedim. Bana gülümseyerek bakıp "saçların çok güzel" dedi. Sinirle bağırıp "çık, çık burdan delirmişsın sen çık bu odadan" dedim. Elindeki makası bana yaklaştırıp "ama çok güzel" dedi. Kolundan tutup terasa çıkarttım. Tam içeriye girecekken kolumdan tutup beni kenara itip "ama yapma böyle" diyerek bana doğru gelmeye başladı.  Mahide elindeki makasla üzerime doğru gelirken bende arkaya doğru gidiyordum.  Saçımdan tutup "bence bu saçlar çok uzanmış" dedi ve saçımı kesti. Saçlarımı elinden kurtaracağım sırada ayağım kaydı ve terasın demirlerinden aşıp aşağı düşmeye başladım. Tek gördüğüm yerdeki masanın ayağı ve Göktuğ'un elleriydi.

6 saat sonra Göktuğ

Doktor ameliyathaneden çıkıp bana baktı "bebek bir mucize eseri yaşıyor ama eşin artık duymuyor" dedi. Duymuyor, duymuyor ne demektir Allah aşkına doktorun yakasına yapışıp "ne demek duymuyor doktor!!!" doktor birkaç adım gerileyip "bey efendi eşinizin kulağından kan geliyordu buraya getiridiğinizde şuan uyanık ve ne dediğimizi anlamıyordu. Bu yüzden eşinizin kulak zarı zarar görmüş. Bu sadece ameliyat ile düzelecek ama ameliyat için bebeğin alınaması gerekir" dedi. Yere yığılıp duvara yaslandım. Bu çok zordu. Ne yapacağımı bilmiyorum artık...

Azıcık korkun 😈😈😉😉😉

Bıçak Yarası; Kuma SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin