“... Gerçek şu ki insanlar kendi iç dünyalarını değiştirmedikçe Allah onların genel durumunu değiştirmez...”
(Ra’d: 13/11)“İpliğini iyice büküp sonra onu söküp dağıtan kadına benzemeyin...”
(Nahl:16/92)“...Ey iman edenler, bundan önce kendilerine kitap verilmiş sonra üzerlerinden uzun zaman geçmekle kalbleri katılaşmış çoğu da yoldan çıkmış kimseler gibi olmayın.”
(Hadid:57/16)“Fakat o ruhbanlığı ortaya çıkaranlar kendileriydi, ona da gereği gibi uymadılar.”
(Hadid:57/27)
693.
Abdullah İbni Amr İbni Âs radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Abdullah! Falan adam gibi olma! Çünkü o, gece ibadetine devam ederken artık kalkmaz oldu.”
[1]
*
İbadetin hepsinde de aynı kaide geçerlidir az da olsa devamlı olanı makbuldur. Bizler ibadetten usanıp bıkmadıkça Allah sevap vermekten usanıp bıkmaz. (142 numaralı hadise bakınız.)
[2]
[1]
Buhârî, Teheccüd 19; Müslim, Sıyâm 185. Ayrıca bk. Nesâî, Kıyâmü’l–leyl 59; İbni Mâce, İkâme 174.
155’de geçmişti, 1164’de tekrar gelecektir.
[2]
Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 229.________________
88) Müslümanlara Karşı Güler Yüzlü Ve Tatlı Dilli Olmak
“... Fakat mü’minlere kol kanat ger.”
(Hıcr:15/88)“... Ey peygamber eğer onlara karşı kırıcı, huysuz, katı yürekli ve sert olsaydın etrafından dağılır giderlerdi.”
(Al-i İmran:3/159)
694.
Adî İbni Hâtim radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Yarım hurma vermek suretiyle de olsa kendinizi cehennem ateşinden koruyunuz. O kadarını da bulamayanlar, güzel bir sözle olsun kendilerini korusunlar.”
[1]
*
Ahirette tüm insanlar hesaba çekilecek ve orada sağına soluna bakarak yardımcı ve işe yarayacak amellerini arayacaktır. Kişi bu dünyada cehennem ateşini söndürecek amellere yani sadaka vermeye teşvik ediliyor. Pek az bir şey olan yarım hurmayı küçük görmemek gerektiği vurgulanıyor. Mali yönden bu kadar bir şey bulamayan kimse ise güzel ve tatlı sözlerle bu kazanca ulaşıp kendisini ateşten korumaya çalışmalıdır. Zilzal: 99/7-8’de beyan edildiği gibi.
[2]
695.
Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Güzel söz sadakadır.”
[3]
*
Müslümanlıkta iyi niyetle yapılan her davranış sevap vasıtasıdır.
[4]
696.
Ebû Zer radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Din kardeşini güler yüzle karşılamaktan ibaret bile olsa, hiçbir iyiliği küçümseme.”
[5]
[1]
Buhârî, Edeb 34, Zekât 10, Rikak 49, 51, Tevhîd 36; Müslim, Zekât 66–70. Ayrıca bk. Tirmizî, Zühd 37, Kıyâmet 1; Nesâî, Zekât 63–64; İbni Mâce, Mukaddime 13, Zekât 28.
Bu hadis önceden 139, 406 ve 546’da değişik şekillerde geçmişti
[2]
Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 229.
[3]
Buhârî, Edeb 34, Cihâd 128, Müslim, Zekât 56.
[4]
Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 229.
[5]
Müslim, Birr 144. Ayrıca bk. Tirmizî, Et'ime 30, Birr 45.
Bu hadis 121’de geçmiş olup 892’de tekrar gelecektir.____________
89) Anlaşılır Şekilde Konuşmak
Dinleyenin Anlıyabilmesi İçin Açık Konuşmak
(Karşısındakine Sözü Açık Seçik Söylemek Ve İyi Anlaması İçin Gerektiğinde Tekrarlamak)
697.
Enes radıyallahu anh’in belirttiğine göre:
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sözünün iyi anlaşılması için konuşmasını üç defa tekrarlardı. Bir topluluğun yanına varıp onları selâmlayacağı zaman üç defa selâm verirdi.
[1]
698.
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in konuşması, herkesin anlayacağı şekilde açık seçikti.
[2]
*
Toplumda her zeka seviyesindeki insanlara hitap eden onlarla konuşan peygamberimiz her eğitim seviyesindeki insanların anlayabilmeleri için konuştuklarını tekrar ederdi. Bir eve gireceğinde de selamı tekrarlardı.
[3]
[1]
Buhârî, İlim 30, İsti’zân 13. Ayrıca bk. Tirmizî, İsti’zân 28.
[2]
Ebû Dâvûd, Edeb 18.
[3]
Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 230.________________
90) Konuşan Kimsenin Dinleyenleri Susturması
699.
Cerîr İbni Abdullah radıyallahu anh’den:
Vedâ haccında Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bana:
“Halkı sustur da dinlesinler”
dedikten sonra şöyle buyurdu:
“Benden sonra, birbirinin boynunu vuran kâfirlere benzemeyin”
[1]
*
Bir topluluğa bir şey konuşulacaksa önce onları konuşulan şeyleri dinleyecek hale getirmeli yani susturmalı sonra da söylenecekler söylenmelidir.
[2]
[1]
Buhârî, İlim 43, Megâzî 77, Diyât 2, Edâhî 5; Müslim, Îmân 118–120, Kasâme 29. Ayrıca bk. Buhârî, Hac, 132, Hudûd 9, Tevhîd 24; Ebû Dâvûd, Sünnet 15; Tirmizî, Fiten 28.
207 ve 215’de geçti.
[2]
Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 231._______________
91) Öğüt Verirken Ölçülü Olmak
“Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle çağır.”
(Nahl: 16/125)
700.
Ebû Vâil Şakîk İbni Seleme şöyle dedi:
İbni Mes'ûd radıyallahu anh bize perşembe günleri vaaz ederdi. Adamın biri ona:
– Ebû Abdurrahman! Keşke bize her gün vaaz etsen, dedi.
İbni Mes'ûd ona şunları söyledi:
– Sizi usandırmamak için her gün vaaz etmiyorum. Nitekim Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem de, bıkıp usanmayalım diye, dinlemeye istekli olduğumuz günleri kollardı.
[1]
*
Bıktırmamak esas olmalıdır. Peygamberimiz ashabı da bu yolu izlerdi.
[2]
701.
Ebü’l–Yakzân Ammâr İbni Yâsir radıyallahu anhümâ, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim, dedi:
“Bir adamın namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesmesi dini iyi bildiğini gösterir. Bu sebeple namazı uzun kıldırıp hutbeyi kısa kesiniz.”
[3]
702.
Muâviye İbni Hakem es–Sülemî radıyallahu anh şöyle dedi:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in arkasında namaz kılarken cemâatten biri aksırdı. Ben de hemen “yerhamükellah” dedim. Cemaat bana dik dik bakmaya başladı. Bunun üzerine:
– Vay başıma gelenler! Yâhu bana niye öyle bakıyorsunuz? deyince de, ellerini uyluklarına vurmaya başladılar. Onların beni susturmaya çalıştıklarını görünce kızdım; ama yine de sustum.
Anam, babam Resûl–i Ekrem’e fedâ olsun. Ne ondan önce ne de ondan sonra kendisinden daha iyi bir öğretici görmedim. Vallahi beni ne azarladı ne dövdü ne de sövdü. Namazı kıldırıp bitirince bana:
– “Bu ibadetin adı namazdır. Namaz kılarken dünya kelâmı konuşulmaz. Çünkü namaz tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktan ibarettir”
dedi veya buna benzer bir şey söyledi. Ben de:
– Yâ Resûlallah! Ben yeni müslüman oldum. Allah Teâlâ İslâmiyet’i gönderdiği halde hâlâ kâhinlere gidenlerimiz var! dedim. Bana:
– “Sen kâhinlere gitme!”
buyurdu. Ben tekrar:
– Aramızda uğursuzluğa inanan adamlar var, deyince de:
– “Bu onların gönüllerinde hissettikleri bir duygudur. Bu duygu onları işlerinden alıkoymasın”
buyurdu.
[4]
703.
İrbâz İbni Sâriye radıyallahu anh:
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bize çok tesirli bir öğüt verdi. Bu öğütten dolayı kalpler ürperdi, gözler yaşardı, diyerek devamı ve tamamı “Sünneti Koruma” bahsinde geçen hadisi rivayet etti.
[5]
[1]
Buhârî, İlim 11, 12, Daavât 69; Müslim, Münâfikîn 82, 83. Ayrıca bk. Tirmizî Edeb 72.
[2]
Abdullah Parlıyan, Açıklamalı Tam Riyazu’s-Salihin Tercümesi: 231.
[3]
Müslim, Cum'a 47.
Gerektiğinde namazın kısa kesilebileceği için 233 nolu hadise bakınız.
[4]
Müslim, Mesâcid 33. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 167.
[5]
Tirmizî, İlim 16; Ebû Dâvûd, Sünnet 5. Ayrıca bk. İbni Mâce, Mukaddime 6.
158’de geçmiş gerekli açıklama orada verilmişti. Benzeri bir hadis için 457. hadise de bkz.__________________
92) Vakar Ve Ağırbaşlılık
“Rahman’ın has kulları, yeryüzünde alçak gönüllü olarak yürürler ve her ne zaman kötü niyetli dar kafalı kimseler kendilerine laf atacak olsa “selam” derler geçerler.”
(Furkan: 25/63)
704.
Âişe radıyallahu anhâ şöyle dedi:
Hz. Peygamber’in küçük dili görünecek şekilde kahkahayla güldüğünü hiç görmedim. O sadece tebessüm ederdi.
[1]
[1]
Buhârî, Tefsîru sûre (46) 2, Edeb 68; Müslim, İstiskâ 16. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 104.