Senarist: Russel T Davies
Doctor: Christopher Ecclestone "9."
Companion: Billie Piper "Rose Tyler"Kritiğim: Evet, bence zaten bu bölüm bir efsane. Dokuzuncu Doktor'un ilk defa "Fantastic!" Dediği:
Ve -herkesinkinin Amy veya Clara olmasına rağmem- benim en sevdiğim Companion Rose Tyler'ın ortaya çıktığını ilk gördüğümüz bölüm.
Bu bölüm Doctor'ın bir uzaylı ırkıyla çarpışmasını göstermektense, onun kimin nesi olduğunu, Rose'un nasıl biri olduğunu tanıtmak isteyen bir bölüm. Yani aslında o plastik-vitrin mankeni uzaylılar biraz laf olsun torba dolsun diye konmuş.
Bu kitabı yazmak için Doctor Who'ya yeniden ilk bölümden başladım. Başlamadan önce, en az sevdiğim Doctor Christopher'dı, hemen hemen herkesin öyledir fakat ilk bölümü izleyince fark ettim ki, adam gayet iyi yahu. Ayrıca şunu da belirtmek gerek ki o yıl Doctor Who'nun ilk yılıydı -modern seride- ve herkes amatördü, ayrıca görsel efektler de doğal olarak ne Matt ne Capaldi'nin döneminde olduğu kadar iyi değildi. Buna rağmen bütün ekip baya güzel bir iş çıkarmış. Christopher'ın şansına ilk Doctor olması -MODERN SERİDE- ve döneminin pek kısa sürmesi onu daha az sevilen birisi yaptı.(Eğer bir uzaylıysan, neden kuzeyli biri gibi konuşuyorsun?
Bir çok gezegenin kuzeyi vardır!)Modern seride Doctor'un söylediği lk kelimenin "RUN!" Olduğunu duyuyoruz, bu da bence ileriki bölümlerde Doctor'ın ne kadar hareketli ve aksiyonlu bir yaşamı olacağını gösteriyor, adamın ilk kelimesi bile Run yahu. Daha sonra ileriki bölümlerde, Doctor Rose'un evine giriyor ve Rose ona mutfakta bir şeyler hazırlarken Doctor aynada kendini görüyor ve "Ah, could've been worse. Look at the ears!" Diyor ("Ah, daha kötü de olabilirdi. Kulaklara bak!") ve buradan da anlıyouz ki 9, bütün bu olaylar olmadan önce henüz yeni rejenerasyon geçirmiş ve kendi yansımasını aynada ilk kez görüyor.
Daha sonra Doctor, Rose'un ve zekasının yardımıyla vitrin mankenlerine sinyal gönderen büyük yuvarlak aracın London Eye olduğunu fark ediyor. Bütün plastikler kontrol eden bir yaratık var, ve onu yok edebilecek tek şey: antiplastik. Doctor ve Rose bu plastik yaratığı bir tankın içinde buluyor. Rose, onu görünce:
-"Well then, tip in your antiplastic and let's go!" Derken ("Haydi antiplastiğini dök ve gidelim"), şu cevabı alıyor:
-"I'm not here to kill it. I've got to give it a chance." ("Buraya onu öldürmek için gelmedim. Ona bir şans vermeliyim") . Bu cevaptan Doctor'ın kişiliğine dair birçok şey çıkarabiliriz. O merhametli, iyi birisi ve empati kurabiliyor: çünkü bu canavar da onun gibi kendi gezegenini kaybetmiş. Bunu da Doctor'ın ona "I fought in the war. It wasn't my fault. I couldn't save your world, I couldn't save any of them!" Demesinden anlıyoruz.
Fakat Doctor'ın bütün iyi niyetine karşın, yaratık onu umursamaz ve plastik mankenler Doctor'ı iki kolundan tutarak plastiğe doğru ittirmeye hazırlanırlar. Tam o sırada Rose, büyük bir cesaret örneği göstererek bir zincirin üzerinde sallanarak mankenleri devirir, Doctor'u kurtarır ve mutlu bir şekilde Tardis'e atlayıp dönerler. Doctor, Rose'a kendisiyle gelmesini teklif eder. Rose, bunu her şeyden çok istemesine karşın, özverili biridir, bakması gereken bir annesi ve Mickey vardır. Doctor ise durumu kabullenerek Tardis'e girer ve Tardis ile gözden kaybolur. Sonra geri gelir. "By the way, did I mention it also travels in time?" ("Bu arada, zamanda yolculuk ettiğinden de söz etmiş miydim?") diye ekler ve Rose koşarak Tardis'e girer.
Hayran teorisi: Doctor, Rose tarafından reddedildikten sonra yıllarca uzayda arkadaşsız, yalnız, başıboş dolaşır. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra, dayanamaz ve şansını bir daha denemek ister, Rose tarafından reddedildiği zamana yolculuk eder, oraya gider ve "Zamanda yolculuk ettiğinden de söz etmiş miydim?" Der. Yani bir hayran teorisine göre, Doctor gözden kaybolup geri gelinceye kadar Rose için saniyeler geçtiyse de, Doctor için aslında yıllar geçmiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doctor Who Bölüm İncelemeleri
Science FictionModern Seri bölümleri ve incelemeleri, eleştirileri ve bölümlerle ilgili bilgiler, teoriler. Eğer daha önce hiç Doctor Who izlemediyseniz, bölümlemeleri izledikten sonra incelemeleri okuyabilirsiniz, izlediyseniz de hatırlamak için okuyabilirsiniz...