# 1. BÖLÜM

262 22 12
                                    

                
"Günaydın Münevver teyzecim nasılsın?"

Kapısını süpüren Münevver teyze yaptığı işi bırakıp kafasını kaldırdı. Benim olduğumu görünce samimiyetle gülümsedi.

"Günaydın Leyla kızım. Nereye böyle? Okul yok mu?"

Gidip yanaklarını sıkmamak için zor tuttum kendimi.

"Leyla değil Münevver teyze, Laden."

Elini havada salladı, aman boşver dercesine.

"Kızım zor geliyor bana o ismi söylemek ben sana Leyla desem olmaz mı?"
Tutamadım kendimi ufak bir kahkaha attım.

"Tabii, sen nasıl istersen öyle de Münevver teyzem. Ben okula geç kaldım sonra görüşürüz, kolay gelsin sana," deyip hızlıca yürümeye başladım.
Arkamdan bir şeyler söyledi ama hızlı yürüdüğüm için anlayamamıştım. On beş dakika sonra okulun önündeydim. Biraz daha hızlandırdım adımlarımı. Bahçenin kenarında, banklardan birine yayılmış uyuyan Başeri görmemle koşarak yanına gittim ve çantamı üzerine fırlattım.

"Hassiktir!" Deyip hızlıca doğruldu.
Beni görmesiyle derin bir nefes alıp tam geri yatacaktı ki onu durdurdum.

"Ulan gece yine uyumadın mı sen?!"

"Laden hadi kendiliğinden siktir git."

Dudaklarımı büzüp bankta biraz daha sırnaştım ona.

"Aşk olsun sevgilim, kalbimi kırıyorsun ama," deyip masum bir şekilde bakmaya başladım.
Gözlerini devirdi ve kolunu omzuma attı. İyice sokuldum ona. Bilindik kokusunu içime çektim. Gözlerim kendiliğinden kapanırken o da saçlarımı okşuyordu.

"Günaydın a dostlar. Sizi böyle gördüğüme nedense hiç ama hiç şaşırmadım. Pis mahlukatlar sizi!"

Özgecan bize nefretini kusarken yanıma gelip oturdu ve telefonuyla uğraşmaya başladı. Başer'in kolunun altından çıkıp, Özgecan'ın saçını çektim. O da benim saçımı çekmeye çalışırken ayağına tekme attım ve banktan aşağıya ittim. Bir süre boş boş etrafına baktı ve omuz silkip tekrar telefonuyla ilgilenmeye başladı.

"Valla salak bu kız ya. Birisi gelip bunun ağzını burnunu kırsa teşekkür eder, o da yetmez iyi dövdünüz diye üstüne para verir, bok beyinli sarı çiyan."

Benim sinirli söylenmelerime karşı Başer başını yana eğmiş uyukluyordu. Oturduğu yerde uyuyakalmıştı bir diğer bok beyinli.
Sıkıntılı bir nefes verdim. Ciddi anlamda sıkılmıştım ve zil de çalmıyordu bir türlü. Telefon çantam da olduğu için de çıkarıp saate bakmaya üşeniyordum. O sırada bahçe kapısından Baran ve arkadaş grubu girdi. Gözlerim kendiliğinden kısıldı. Her hareketini ezberlemek istercesine dikkatli bir şekilde bakıyordum. Okulun popüleriydi. Tabii bizden sonra. Ondan nefret ediyordum.

Ama o, kimsenin bilmediği benim, nefretten doğan aşkımdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 24, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YAVAŞ GEL! // texting. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin