Derin sinirle telefonu fırlatıp, ellerini gözlerine bastırdı. Tuvalette ağlamak istemiyordu. Hele ki, onunla dalga geçecek onca insanın olduğu bir okul tuvaletinde... Hayır, hayır.Ama olmuyordu, gözyaşları sessizce yanağından süzülürken küçük bir çocuk gibi burnunu çekti. Duyguları karman çormandı, yorulmuş hissediyordu. Tek istediği, kendine başına kalmak, belki kitap okumaktı. Hayattan çok bir şey beklemiyordu. Bekledikleri hep gidiyordu çünkü. Çıtayı kısa tutuyordu ki, düşerse canı yanmasın.
Ali'den hoşlanıyordu. Çünkü kendini kitaplara vermiş bir kız için aşk imkansız bir ayrıntı değildir, doldurulması gereken bir boşluktur. O da öyle yapmak istedi. Yalnızca, sevmek.
Ama şimdi... Okulda ezilen bir tip olup çıkmıştı.
Gözyaşlarını sildi. Burnunu çekti. Telefonuna gelen bildirimle telefona uzanıp ekran kilidini açtı.
Bilinmeyen numara : Bugün okula gelmedin mi? Seni göremedim.
Bilinmeyen numara : Ve bil diye söylüyorum, her yeri arıyorum ve arayacağım.
Bilinmeyen numara : Bir şans istiyorum ve bu şansı bana verene kadar, peşindeyim Derin.
Derin: Çıkışta bekle beni, bu iş bitsin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yeşil ve mavi |Texting
Historia Corta"Sen yeşilsin, her şeye rağmen böyle canlı ve güzel olmanın başka bir açıklaması olamaz." "Sen mavisin, böyle berrak olmanın, rüya gibi gelip geçmenin başka anlamı olamaz. " -080417'1624