Aşk mı bunun adı

Bisiklet

Multimedya Sarp

Okuldan çıktıktan sonra sarpla çılgın planlar kurup yola koyulmuştuk. Ve şuan sarpın odasında, dolaptan bulduğumuz bir aylık yemekleri kemiriyorduk."aslında geneleve gitmek çokta kötü bir fikir değildi. Eğlenceli olurdu. " ağzıma attığım büyük lokmayı yüzümü ekşiterek yutkunurken ayağımı sarpın kucağına uzattım. Bu dediğini duymamış sayıyorum sarpişko." önümüzdeki boş tabaklara bakıp yaslandığım duvarla ilişkiye girmeden önce kendimi duvardan uzaklaştırdım. "zehirlenmeyiz değilmi. Bak eğer kusarsam valla ağlarım, kusmak istemiyorum" garip ama küçüklüğümden beri kusmaktan korkuyordum. Sarpta bunu bildiğinden beni kendi midesizliklerine fazla alet etmiyordu. "gel kız buraya manyak ben sana zarar verecek bir şey verirmiyim hiç. Senin yediğin dünkü yemek ti. Geçen haftanınkini ben yedim." yüzümde aptal bir gülümsemeyle oturduğum yerde popomun üzerinden kayarak sarpa iyice sokuldum. "yaa sarpişko" şu an bizi böyle görenler kesinlikle sevgili zannederdi.Tabi normal olarak. Ama biz hep abi kardeş gibiydik. Aslında bizim sarpla olan ilişkimiz çok farklıydı. Eh tanışmamızda pek normal değildi ya. Sarp sanki aklımdan geçenleri okumuş gibi"ilk karşılaştığımız günü hatırlıyor musun? "dedi.Kafamı iyice göğsüne bastırırken kıkırdadım." Tabi nasıl hatırlamam"güldüğünü hissettim. "mahalleye yeni taşınmıştık.Bizle tanışmaya gelen ilk siz oldunuz.O günü daha dün gibi hatırlıyorum. Annesinin arkasına saklanmış küçük bir kız çocuğu.Sen korkup odana kaçmıştın.Sonra annen beni senin odana getirmişti." kolunu çimdikledim." Ya söyleme orayı utanıyorum"belimden sıkıca tutup beni kendine daha çok çekti."güzelim benden utanmana gerek yok"ellerimle tişörtünün üzerinde daireler çizerken yüzüm kızarmaya başlamıştı bile. "neyse odana girdiğimde ağlıyordun, ben hiçbir zaman kızların ağlamasına dayanamazdım. Hemen yanına geldim. Yere oturdum. Neden ağladığını sorduğumda.."
Durdu.
Ellerini omuzlarımdan dökülen saçlarıma doladı.
Güldü.
Güldüm.
"bana saçlarını sevmediğini, kesmek istediğini, ama annenin izin vermediğini söyledin. Sonra beraber gizlice annenin yatak odasına girip makası almıştık."elleriyle saçlarımı okşarken,bir şey hatırlamış gibi bir an durdu."devam et sarpişko""Tamam, nerde kalmıştım. Ah evet, sonra sen bana çizdiğin bir kaç kız resmi göstermiştin.Bunlar gibi yap saçımı diye. Bende acemice birşeyler yapmıştım işte. "Gülmem derinleşirken sarpın kafamdaki elini alıp kucağıma koydum. Küçüklüğümden gelen bir alışkanlıktı bu. Canım sıkılınca, utanınca, üzülünce hep sarpın eliyle oynardım. 7 yaşından beri beraber büyümüştük. Tüm alışkanlıklarım, ilklerim hep sarpın yanındayken olmuştu. Elle oynama konusuna gelirsek, hiç bir fikrim yok sadece sarpın elleriyle oynayınca kendimi iyi hissediyordum. En çokta elim onun büyük,nasırlı ellerinin arasında ufacık görülünce seviyorum.Ellerinin arasındaki elimi sıktı.Boğazını temizledikten sonra devam etti. "saçını kestikten sonra heyecanla aynanın önüne gitmiştin. Ah o çığlığın hâlâ kulağımda esra."dişimi kucağımdaki eline geçirdim. Küçük bir inilti ağzından çıkarken elini hâlâ ellerimden ayırmamıştı." "çığlığınla birlikte annen ve onun arkasında benim annem odaya girdi."heyecanla lafını böldüm" sarp annemin tepkisi hâlâ gözümün önünde" bacaklarını iyice uzattı "Aynen.Saçların gösterdiğin resimlerdeki gibi olmadığı için bana saldırmıştın.Sonra annem beni bir hışımla alıp eve götürmüştü.Evden çıkmadan önce duyduğum son şey senin bana dediğin' bunun öcünü alacam senden' olmuştu. Gerçekten de almıştın. Ozamanlar bayağı pahalı olan bir bisikletim vardı.kapının önünde bırakmıştım.Saçını kestikten bir gün sonraydı.Sen üzüldün diye bende kendime bir ceza vermiştim. Uzun olan saçlarımı sırf senin için sıfıra vurdurmuştum.Babamla birlikte berberden dönerken yolda seni gördük. Saçların biraz daha güzel olmuştu. Sanırım annen kuaföre götürmüştü seni. Ordada düzeltebildikleri kadar düzeltmiştiler işte. Elinde bir poşet dolusu dondurma vardı.Serpil teyzenin sana dondurmayı yasakladığını annemden duymuştum.Onun için elinde dondurmayı görüncede doğal olarak şaşırmıştım.Sonra babam dan izin alıp yanına gelmiştim. Beni görünce dondurmaları sakladın. Parayı kimin verdiğini sorunca da gözlerini kocaman açıp kaçmıştın. "oturduğum yerden kalkıp yatağın üzerine çıktım. Sarpın annesi akraba ziyaretine şehir dışına çıkmıştı.Benimkilerde beni okulda bildikleri için eve gitmek yerine Sarplara gelmiştim." öyle bir şeyi nasıl yaptım hala aklım almıyor" bacaklarını kendine doğru çekerken gülümsedi. "sonrasını hatırlıyor musun?"yatağın içine girerken burnum sarpın erkeksi parfüm kokusuyla doldu. Evet anlamında kafamı salladım. "dur ben anlatayım yinede. Sen kaçtıktan sonra bende eve gittim tam kapıdan içeri girerken, dışarıdaki bisikletim gözüme çarptı.Tekerlekleri olmayan bisikletim." bastırarak söylediği son cümleye katıla katıla güldük."Bisikletin tekerleklerini eskiciye satıp parasıyla dondurma almıştım." beni onaylar şekilde kafasını salladı. Sonrasında ise bir süre öylece sustuk. Sarp yerde dizlerini kendine çekmiş oturuyordu. Bende onun yatağında, öylece uzanıyordum.Bir an aklıma eski günler geldi 6.sınıfa kadar sarpla beraber uyuduğum olmuştu. Sonrasında ise büyüdüğümüz gerekçesiyle bu alışkanlığımıza son vermiştik.Ben ve sarpın tanışması böyleydi. Simgeyle 8.sınıfta tanışıp arkadaş olmuştuk. Burçinlede lisede çok saçma bir şekilde tanışmıştık. Ah o rezil günü hatırlamak dahi istemiyorum.Masanın üzerindeki telefonum çalınca hızla yataktan çıkıp telefon ekranına baktım. Hatırlatıcıydı.İki yıl önce kurulmuş bir tarih, o gün. Aslında herşeyin değiştiği o kara gün. Hatırlatıcıyı kapatıp Sarpa baktım. Gözleri yerde sabitlenmiş, öylece duruyordu.
Bana baktı,
Yutkundum, sadece sustum
Sustu, sustuk..
Minik adımlarla yanına gittim. Belli etmemeye çalıştım. Gülümsedim. "Uykum var Sarp." bana bakmaya devam edince, "saçlarımla oynarmısın?" diye sordum. Belli belirsiz gülümsedi. Yerden kalkıp yatağa girdi. Bende yanına uzandım. Tıpkı o gece gibi. Kafamı boyun çıkıntısına yerleştirip iyice sindim yattığım yerde. Elleri yavaş yavaş saçlarımda dolanırken, bir damla gözyaşı düştü saçıma.
Sadece bir damla.
Acaba içinde tutsak bıraktığı daha kaç damla esir vardı.