Uçuyorum!

67 9 1
                                    


"Nedir sizden çektiğim ya"
"Aliş valla bilerek olmadı"
"Simge delimisin kızım?kitapların hatta benim kitaplarımın senin kırmızı kafanda,hatta onuda geçtim o bardağın kitaplarımın üstünde ne işi var?yürüyün.."
"Nereye abicim ?" Tatlı tatlı gülümsedim abimse benim tersime sonurtuyordu
"O üzerine su döktüğünüz kitapların aynısından almaya!!"
'Hah pardonda yani bebeğim o kitapların kaç para olduğundan haberin varmı senin?lütfen boş boş konuşma!' Demek istesemde "tamam abicim ama bizde para yokki."
"Ha işte orası beni ilgilendirmez artık mendilmi satarsınız başka bişeymi bilmiyorum .bu arada Esra sen bu aralar çok yalan söylemeye başladın Acun Ilıcalı da para yok desen inanırım ama sende para olmaması 'İMKANSIZ' evet an itibariyle süreniz başladı hadi hadi hadiii!"
"Abi yaa offf"
"Yolarım kız seni çık dışarı çabuk!!"
"Abi burası benim odam"
"Ama burası oda değilki?"
"Off evet balkon odamın balkonu oldumu?"
"Yoo ben ona demiyorumki"
"Ayy Ali söyle nee ozaman püfff!"
"Püfleme bana simge!"
"Ay tamam pardon!"
"Ayrıca bana abi diyeceksin Tamammı?"
"Tamam abiciğim söyle hadi sen neye demiştin?"
"Oda değil buda. Ahahah hiiiki hoooohoohaaaaahii!!!!"
Benle simge abimin ne dediğini anlamaya çalışıyorduk "oda, oda değil buda hmmm bu ne demek oluyor ?"
Simgede benim gibi abimin dediklerini ağzında geveliyordu Abi'm zaten anlayamadığım sesler çıkarıyor kendini atmış yerlere kedi gibi yuvarlanıyordu simge bir anda gözlerini göz bebeğinden çıkarırcasına açtı ve kalbi sıkışmış gibi hareketler yapıyordu "noluyo yaa simge kızım ne olduu??"
"Aaaghh anlamadınmı kızım?"diye nefes nefese söylendi
"Of nee?"
"Abine oda dedinya hani o,bu ,oda, Buda...!!ayy espri yapmış salakk!"
Simgenin dediği şeyle gözlerim karardı ayaklarıma kara sular indi boğazım kurudu dilim tutuldu dedim aha tamamde ölüyorum Allah bismillah !!!!
Kendimi abimin yanına yere attım "Esra noldu iyimisin beni duyuyormusum nefes alabiliyormusun beyaz ışığı gördünmü Azrail nasıl bişey günahların için pişmanmısın burdan birine selam söylemek istermisin paralarının yeri nerede telefonunun şifresi ne?????!!!"
Duyduğum şeylerle olduğum yerde doğrultdum ve bayın bakışlarım altında  'simgeciğim canım arkadaşım seni babanmı doğurdu küçükken havalemi geçirdin seni üç kere havaya atıp 2 keremi tuttular Allah akıl dağıtırken abimin yanında şemsiyemi tutuyordun bademciklerini alırken kalbinide beraberindemi aldılar?' Diye söylendim simgede bana "ay götüm!" Dedikten sonra kıvırta kıvırta içeri girdi kafamı abime doğru çevirdim ve "simgee!!koşş abimm simge çabuk gel ambulansı çağır çabuk yaaa!!!!" Diye zırlaya zırlaya simgeyi çağırdım simge telaşla balkona geldi "noldu?aaaabuna nolmuş kızım?"
"Bilmiyorum gel bak ölmüşmü?"
Simge abimin nabzına bakarken bende son kez dikkatlice abimin suratına baktım ımmm yakışıklı oldukça kaslı minicik bi burnu sivri yüz hatları  ahh ve az önceki olanlardan sanırım ağzının kenarında birikmiş salyalarım morarmış yüzü ve o mahsum duruşu inanmıyorum gerçekten ölmüşmüydü bu derin düşüncelerimden simgenin"nefes alıyor nabzı atıyor ve vücudu sıcak ölmemiştir yaa"demesiyle sıyrıldım ve abimin yanına iyice sokuldum narin hareketlerle dürttüm tepki vermeyince dürtmeme Ali abii diye seslenmemide ekledim yine tepki vermeyince sümüğümü derin bi şekilde içime doğru çektim ve hızlı bi tokat yapıştırdım yüzüne bunla beraber Abi'm hızla olduğu yerden kalktı ve sinirli bi şekilde "gerizekalımısınız kızım böylemi uyandırılır insan bak eğer yüzüm kızarmışsa pis dayak yersiniz !"diye bağırınca benle simge cin çarpmışsa döndük ikimiz aynı anda "sen uyuyormuydun?" Diye tek nefeste şaşkınlıkla sorduk.
"Evet siz ikiniz benim çok komik olan esprim hakkında tartışırken içim geçmiş uyumuşum!"
"E yok artık abi yiiaaa biz simsimle sen öldün diye burda ağlayor zorlayalım korkudan geberelim sen mal Abi'm balkonun ortasında şekerleme yap yuhh yanii"
"Hahahaaa ne ölmesi ya siz ben öldüm diye korktunuzmu ?aman yerim ben sizi gelin kız buraya.." Ikimiz beraber abime sıkıca sarıldık abimi ne kadarda çok seviyormuşum yaa :)
"Öhö öhömm ama bu kitaplarımı ıslatığınız için ceza vermiyecem anlamına gelmiyor hazırlanın ve hemen o kitapların aynısından bulup getirin !"dedi ve seri bi şekilde odadan çıktı bende dolabımın önüne geçip ne giysem diye düşünmeye başladım en sonunda beyaz pantolonum ve koyu mavi göbeği açık t shört te karar kıldım ve onları giyinip saçımıda açık bıraktım ama elektriklendiği için siyah bandanamla azda olsun düzelttiğim zaman tamamen hazırdım "hadi simsim gidelim ben hazırım"
"Off hadi !para aldınmı ?"
"Dur unuttum alıyorum kapat sen gözlerini!"
"Off tamam dışarıda bekliyorum çabuk ol" "tamam" simgenin çıktığından emin olduğum zaman paralarımı tıpkı bir hırsız edasıyla yavaş bi şekilde yerinden çıkardım ve çekmecemi eski haline getirdikten sonra paralarımı kadınlara özel bankama yani sutyenimin içine koyduktan sonra kapının arasından kedi gibi kafasını uzatmış ağzını bi karış açmış olan simgeye hayretle baktım "yok artık simsim inanmıyorum sana !"
"Kız sen psikopatmısın?asıl ben sana inanamıyorum o paraların orada ne işi var?"
"Of ne var çok normal bişey hıhh!"
"Evet çok normal zaten herkes paralarını pedinin içine koyuyor sonrada geniş ve boş bi parfüm şişesine koyuyor değilmi?"
"Off bunun için söylemiyorum ya dalga geçme simsim"
"Ay tamam neyse hadi gidelim "
Tamam hadi.
Yolda yürürken yüzümde mal bi sırıtış vardı kapıların önünde oturan kadınlar evlilik programları konuşurken çocuklar geniş ve rahat duran kıyafetleriyle dünyadaki tüm kötülüklerden habersiz şen şakrak bi şekilde oyunlar oynayıp mahalleyi çocuk sesleriyle dolduruyor ve genç kızlar bi araya toplanmış dedikodular yapıyor çekemedikleri kızlar hakkında ileri geri konuşup kahkahalarıyla kulak çınlatıyor ve bütün bunlara zıt olarak yaşlı nineler örgüleriyle uğraşıp birbirlerine değişik modeller gösteriyorlardı. Kahvehaneler desen dolup taşıyor içeriden kimden geldiği asla belli olmayacak kahkahalar bağırışmalar ve kaşığın bardağa değmesiyle çıkan o tiz sese mis gibi çay ve tost kokuları karışıp belkide geçmişte çok görülen ama şimdi bulunması çok zor bir görüntü vardı...
Mahalleden Cadeye çıkınca yoğun bi trafik vardı çocuk seslerinin aksine arabalardan çıkan kulak çınlatıcı korna sesleri ve bütün bunlara egzoz kokusuda eşlik edince baş döndürücü bi görüntü çıkıyordu. Karşıdan karşıya geçerken elinde ağır bi torbayla karşıdan karşıya geçmeye çalışan yaşlı kadını görünce duraksadım simgeye baktığımda oda Durmuş o tarafa bakıyordu beraber o tarafa doğru gittik ve "teyzecim meraba izniniz olursa yardım etmek istiyoruz"dedim simgede onaylarcasına mırıltılar çıkarınca pamuk teyze içten bi gülümsemeyle onayladı ve poşeti bize doğru uzattı simge pamuk teyzenin koluna girip yürümesine yardım ederken bende torbayı aldım ve penguen gibi paytak paytak karşı kaldırıma güç bela gidip torbayı hızla yere bıraktım "teşekkür ederim çocuklar Allah sizden razı olsun ne muradınız varsa versin yolunuzu daima açık etsin allah.."
"Aaaa teyzecim ne teşekkürü kim olsa aynı şeyi yapardı teşekküre gerek yok "diye içten bi gülümsemeyle söyledi simge
"Eviniz yakınmı teyze eğer uzaksa yardım edebiliriz ?"diye sordum "yok kızım sağolun hemen burada evim" "peki teyze kendinize iyi bakın " "sizde çocuklar " günlük iyiliğimizide yaptıktan sonra direk kırtasiyeye gittik abimin ıslattığımız kitaplarını daha doğrusu simge hanımın ıslattığı kitapları aldık ve biraz hava almak için buralara yakın olan parka doğru yürümeye başladık burada pek çocuk yoktu genellikle gençler yada aileler yürüyüşe gelirler boş bi banka oturup bön bön önümüze bakıyorduk sonra ne zamanlardır ortalarda görünmeyen iç sesim devreye girdi 'off siz yaşlandınız kızım dışarıdan nasıl göründüğümüzün farkında değilsiniz heralde Allah aşkına bi yanındaki arkadaşına bakarmısın? Lütfen.'
Kafamı yanımda oturan simgeye çevirdim ve gördüğüm şey tam olarak şuydu kocası tarafından aldatılmış 5çocukla ortada kalmış ve daha az önce tecavüze uğrayıp çocukları elinden alınmış ne yapacağını düşünen bir anne evet evet tam olarak buydu gördüğüm şey bir süre daha aynı şekilde simgeye baktım simge bunu farketmiş olacakki zoraki kafasını bana doğru çevirdi ve o baygın bakışlarıyla beni benden aldı bende ona karşılık aynı şekilde bayık bayık ona baktım 5dakika boyunca birbirimize baktıktan sonra bi kahkaha patlattıkki mahalle karıları yanımızda halt etmiş .karnımız ağrıyıncaya dek güldük bi süre sonra hiç bişey olmamış gibi tekrardan eski pozisyonumuzu aldık ve eminimki bu mal duruşumuz ölüp kemiklerimiz çürüyene kadar devam edecekti ama maalesef öyle olmadı biraz ileriden buraya doğru gelen bi gurup erkek 'Neee!erkekmi? Hadi be ordan bunlar erkekse diğerleri ne bildiğin taş bunlar ' diye ciyakladı iç sesim onu susturup salyalarını silmekle meşgul olan simgeye baktım simge bana 'aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen erkekler gittikten sonra tekrar denemeyiniz!'bakışları atınca oflayıp ayağa kalktım "noldu Esra ?"
"Sıkıldım hadi gidelim"
"Saçmalama şunları keseyim azıcık sonra gideriz" ergenlikten oldu sanırım içimdeki ağır abi Muhittin devreye girdi ve "bana bak kırmızı kafa hemen kalkıyorsun ordan erkekleri kesmekte ne demek oluyor.Sen bunlara erkekmi diyorsun !" Sanırım son cümlemi azıcık(!)bağırarak söylediğim için yan taraftaki bankta oturan çocuklar buraya doğru baktılar ve ınm simge evet o şu anda beni nasıl öldüreceği hakkında süper şeyler düşünüyordur"
"Ihıı şeyy ımm yani şey ben şey diyecektim simgecim sen beni yanlış anladın..." Az önceki Halim'in aksine süt dökmüş kedi yavrusu gibiydim ve sesim ahhğğ gerçekten okadar ince çıkmıştıki kendimden iğrendim
"Az önce senin sesin yan taraftaki şuam bize bakan insan ötesi ultra yakışıklı çocuklara gitti ve şu anda rezil olmuş bi şekilde sap gibi ortada kalan ben senin için en güzel ölüm şekillerini düşünüyorum !" Diye ciyakladı simge
"Öhömm tamam ya özür dilerim uzatma hadi gidelim çok sıkıldım ben"
"Yürü Allah'ın cezası yürü!"
Güzel bacaklarını kuru tahtadan yapılan banktan nazik hareketlerle kaldırdı ve başka yol olmadığı için mecburen az önce rezil olduğumuz çocukların önünden geçmek için yürümeye başladık simge podyumda yürüyen sexi kadınlar gibi yürürken ben tam tersine kendime has yarı penguen yarı köy ağası ve diğer yarısıda...neyse onu söylemiyeyim çocukların önünden geçerken ki ben gerçekten o çocukları tamamen unutmuştum biraz yavaşlayıp simgenin önüme geçmesini sağladım ve simge önüme geçince hızla koştum koştum koştum veeee tam simgenin beline düşeceğimi sanıp gözlerimi kapatmış uçuyorummm!!! Diye bağırırken sert bişeye çarpmamla olduğum yere yığıldım ama bidakka ya e ben yerde değilim noluyo lan korkarak gözlerimi yavaşça açtım ve bir çift gözle karşı karşıya geldim bi süre olayları idrak edemedim sonra üstünde uzandığım çocuğun pis pis sırıtmadıyla hemen üstünden kalktım "bidahaki sefere kanatlarını takmadan uçma ve daha dikkatli ol bana çarptın" "nee!benmi sana çarptım?"
"Yok artık havada uçan benmiydim?suçu bana atmıyacaksın heralde sen bana çarptın herkes gördü"
"Hayır asıl senin kasların bana çarptı ve ahhğğ kolum kırıldı sanırım yada yok yok koptu hissetmiyorum !!"diye bağırdım ve simgeye baktığımda piç smile atıyordu "hahaha kaslarımla çarptım öylemi?"
"Dur bi bakıyım ımmm yok yanlış anlaşılma olmuş kafan değmiş hani tahta ya ondan acımış agahgahhgaaaa"benle simge götümüz terletene kadar güldük ve son kez şu bay kendini çok beğenmişi baştan aşağı süzüp " kendini beğenmiş bay ukala o iğrenç gözlerini üzerimden Çek yoksa oyarım o gözlerini !"
"Gidelim simsim"
"Gidelim !"

Aşk mı bunun adıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin