Altmış İki / Soixante-deux

701 70 10
                                    

Adrien
Kara Kedi'ye dönüşmüştüm, Eyfel Kulesi'nde oturuyordum ve şarkı söylüyordum:
Bugün ayın ışıkları şehri parlatıyor.
Eyfel Kulesi güneş gibi ışıldıyor.
Şarkı söylüyorum; kimsesiz, yapayalnız.
Müziğim kulağıma üzgün bir yankı olarak ulaştı...

Birden arkamda tanıdık bir ses duydum. Bu Mavi Kuğu'ydu:
Bugün ayın ışıkları şehri parlatıyor.
Eyfel Kulesi güneş gibi ışıldıyor.
Seni şarkı söylerken buldum; kimsesiz, yapayalnız.
Bu tatlı mırıltıların yalnızlığımı yok ediyor...

Yanıma gelip ellerimi tuttu:
Burada biraz benimle kalmak ister misin?
Sadece senin için en güzel şarkılarımı söylerim.

Onu yanıtladım:
Lütfen burada benimle kal, beni asla bırakma.
O güzel sesini dinlememe izin ver.

Birlikte söylemeye başladık:
Bugün ayın ışıkları şehri parlatıyor.
Eyfel Kulesi güneş gibi ışıldıyor.
Yıldızlar gökyüzünden üzerimize dökülüyor.
Ama hiçbiri birlikte geçirdiğimiz bu andan daha güzel değil.

Mucize, bizi birleştirdi.
Biz bu şehrin kahramanlarıyız.
Bu siyah kelebeklerle dolu şehirde bir sır saklı.

Eğer seni yakalarsam...
Kaçamazsın...

Saçlarını okşadım ve şarkıya son bir mısra daha ekledim:
Benim olursun...

~~~

-Pekâlâ. Bakalım ilk hangimizin kimliği ifşa edilecek?
-İkimiz de merak ediyoruz kimliklerimizi. Neyse, o zaman görüşürüz!

Marinette
Eve gittim. Duusu yanıma geldi.
-İkiniz de kimliğini bilmediğiniz bir kişiyi arıyorsunuz. İlk yakalayan kazanır!

Gülünç Değil Mucizevi 3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin