~ CESET ~

364 13 6
                                    

Olamaz inanamıyorum İrem kanlar içinde.

Hepimiz bu gördüklerimize inanamıyorduk.

İrem i parça pinçik edip içini dışını çıkarmışlardı.

Tam bir mide bulandırıcı bir görüntüydü.

Şuan ve Dila bu gördüklerinden dolayı fenalaştılar. Git gide biz de fenalaşıyorduk.

Hepimizin kafasında  şu soru ;

İrem bu hale nasıl geldi ? Kim İrem e zarar verdi ?

Haliyle İrem kendini bu hale getiremezdi. Kesin bunu birisi yapmıştı.

Ama aramızdan kimsede bunları yapmazdı daha doğrusu yapamazdı.

Ve  bunu ailesine nasıl söylerdik ?

Ailesini bırak biz bunu kendimize bile söyleyemezdik.

Ben kızlara ;

tamam tamam bu olanlar bizler için çok ağır şeyler. Ve kimin yaptığını da bilmiyoruz. Ve bunu kim yaptı ? diye soruşturma yapmalıyız ? Yani soruşturma derken araştırma arama yapmamız gerek ormanı aramalıyız. Arkadaşımızı kim bu hale getirmiş bunu bulmalıyız. Kesin bu orman da bir şeyler var. Bunları seziyorum.

Oradan Şilan atıldı.

Evet evet Rabia doğru söylüyor kim arkadaşımızı bu hale getirdi ? Bunu kesinlikle bulmalıyız. Ama Rabia hep birlikte hareket edelim. Ayrıldığımız da daha kötü oluyor. Benin korkularım daha da büyüyor. Hele de bunları gördükten sonra !!!

Dila ;

Evet Rabia evet Şilan a katılıyorum. Öyle yapalım hem benim gördüğüm o şeyler de var. Ben de çok korkuyorum.

Selen ;

Tamam kızlar sizin dediğiniz gibi olsun hem ben de öyle istiyorum daha iyi olur.

Gülçiçek ; 

Aynen hepiniz doğru söylüyorsunuz. Hadi gidelim.

Hepimiz bu olanları gördükten sonra kamp alanına döndük.

Kamp alanına döndüğümüz de  her yer dağınıktı.

Ama biz İrem i aramaya çıktığımız da etraf böyle değildi. Korkumuz git gide artmaya başladı. Artık korkusuz Gülçiçek bile korkmaya başladı.

Hatta ben ve Selen bile.

Ne yapacağımızı şaşırdık. Kesin buraya birileri yada bir gelmişti. Burda bizden başka kimsenin olmadığını sanıyorduk. Ama birileri vardı. Zaten İrem i aramaya çıktığımızda hepimiz gelmiştik.

Birden bir şey oldu. Defterin sayfaları tekrardan hızlı bir şekilde çevrilmeye  başladı.

Neden böyle bir tedirgi içimizde olunca bu defter niçin hep böyle bir şekilde çevrilmeye başlıyo?

Artık o lanetli defter Selen in lanetli defteri benim asla getirmeyecektim olan defter durdu. O sayfada büyü sayfaları yazıyordu.

EĞER KURTULMAK İSTİYORSANIZ BUNLARI OKUYUN !!!

Önce de böyle olmuştu. Saat yine aynıydı. Ve o zaman dedikleri gerçek olmuştu. Mecburen o kitaba güvenmeliydik.

Tekrardan el ele tutuşup şu kelimeri okumaya başladım.

O THE PEOPLE OF THE BATTLE OF THE KANTUM REVİVE THE RESURRECTİON.
YOU ARE FREE NOW. TODAY İS YOUR DAY. DO WHAT YO WANT TODAY. BECAUSE YOU ARE FREE.

Aslında Benim ingilizcem azda olsa var ama böyle bir ingilizce görmedim. Helede orada KANTUM geçiyordu.

Ben KANTUM Savaşlarını duymuştum orada bir çok kişi ölmüştü. Ve bu savaş bir ormanda olmuştu.

Yoksa

O KANTUM savaşı bu ormanda mı ?  olmuştu.

Birden bilinmedik bir sesle ?

HA HA HA 

EY KANTUM SAVAŞINDAKİ İNSANLAR DİRİLİN ĎİRİLİN. ARTIK SİZ
ÖZGÜRSÜNÜZ. BUGÜN SIMON GÜNÜNÜZ. İSTEDİKLERİNİZİ YAPIN ÇÜNKÜ BUGÜN SİZİN GÜNÜNÜZ.

dedi...

Yoksa biz bu ölenlerin ruhlarınımı dirittik o yüzden mi böyle oldu . 

OLAMAZZZZZZZZ
NEDEN O DEFTERE GÜVENDİK Kİ....





ORMANDAKİLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin