Karşımda sandalyeye bağlı duran adama bakıp ona nasıl işgenceler yapabileceğimi zevkle düşünüyordum. Adam daha yeni doğmuş kedi yavrusu gibi kendine gelmeye ve gözünü açmaya çalışıyordu. Göz göze geldiğimizde içimdeki vahşi dürtüler harekete geçmeye başladı. Bedenimdeki yüksek öfke ve birazda pisikoluktan onun ne dediğini bile anlamıyordum.kendimi sakinleştirmeye karar verdim.yoksa onu acısız bir şekilde öldürmeme sebep olacaktı :)
Adam ancak kız gibi titrek bir sesle bana "kimsin?" diye sorabildi. Bu beni sinirlendi "hatırlamadın mı?" Dedim. "Hayır" dedi."hatırlaman gerekirdi!" Dedim. -bu yüzü unutmaman gerekirdi! Diye bağırdım. O da bana "neden bahsediyorsun anlamıyorum" dedi. Hatirla...hatırla 2012 nin yılbaşı günüydü kaza yapmıştın hatırlaaa!
Diye bağırdım ve ona düşünmesi için süre verdim. Korkuyordu,korkmalıydı da!
Afallamıştı,gözlerini gözlerimden çekip kısa bir süre sonra hızlıca kafasını kaldırıp gözünü bana çevirdi "yoksa sen!" Deyip beni incelemeye başladı. Cidden beni nasıl hatırlamazdı o gece onun gözüne öyle nefretle bakmıştım ki.
Sonra yüzüme korkuyla baktı ve "lütfen bilerek olmadı biliyorsun,arkadaşını bilerek öldürmedim,senin dediğin gibi bir kazaydı" dedi ve ağlamaya başladı.
Bu beni sevindiriyordu. "Kaza bile olsa şu an 2 dakika benim kafamı yaşasan 3.dakika kafana sıkarsın" dedim ve yere eğilip çantaları açmaya başladım. Birkaç silah ve bıçak , bıçakları incelemeye başladım. O ise hâlâ yalvarıyordu.
Onu tam 5 yildır izliyordum ve bişeyler yapmanın zamanı gelmişti. "Sen doktorsun değil mi" dediğimde şaşkınlıkla "evet" dedi.
"Bilirsin doktorlar genelde hayat kurtarır ama sen öldürüyorsun,ilginç" deyip gözümü ona diktim. Kısa süre sonra seçriğim bıçak ve silahları masaya koydum. Yine yalvarmaya başladı. Sesini duymak bile beni öfke ve sinire boğuyordu. Neyse herşey hazırdı sonunda dayanamayıp silahın dipciği ile burnuna vurdum. Kafası hızla gidip geldi ve bağırarak ağlamaya başladı bu seferde. Ve bu beni mutlu ediyordu. Benim ayak seslerim depoyu yankılatırken yürüyerek bağlı olduğu sandalyenin arkasına geçtim. Kafamı kulağına yaklaştırıp "kafamda delirmeye müsait bir beyin var Doktorr" diye bağırdım. Bu ağlamasını hızlandırdı. Bir erkek , kocaman bir adam nasıl ağlayabiliyordu. Neyse devam edelim. Saçından tutup arkaya yasladım ve elimdeki bıçakla yüzünü derine yardım. Bana "manyak mısın" diye bağırdı. Bende " bu manyağı sen yarattın" dedim. Sonra sinsice "lütfen yapma" dedi. Bende yüzüne güldüm ve bir anda böbreklerime sapladım karnından çıkardım adam öyle bir anırdı ki kendimi sanki cehennemde bir günahkara cezasını veren bir şeytan gibi hissettim. Kahkaha atarak "acıyor mu?" Diye soruyordum. Cevap verecek gücü kalmamıştı. Birkez daha göğüsünden karnına kadar derince kestim. Ve "bunlar seni acaba ölürsem kurtulur muyum?diye düşündürüyor mu?" Dedim. Mağnasızca Kafasını yere eğdi. Çığlıkları bana çok hoş geliyordu ama daha tatmin olmamıştım ancak çok kan kaybetmişti 10 dakikaya kan kaybından ölürdü. Onu kendi ellerimle öldürmek istiyorum, kan kaybından değil!
Neyse gülerek cehennemde görüşürüz" dedim. Ve kafasina soğuk namluyu dayadığım gibi sıktımm kulağımı silahın sağır edici sesi doldurdu okadar güzeldi ki sonra kanları yüzüme sıçradı.
Sonunda ölmüştü. Bukadar mıydı? Sebepsizce titremeye başladım. Çünkü bu benimde sonumdu. Yaşamak için sebep kalmamıştı ve kafama silahı dayadım acaba kendimi öldürmelimiyim yoksa devam edip başka ölümlerin de cezalarını kesmeliyim siz söyleyin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERİ KATİLLER Ve KISA KORKU HİKAYELERİ +18
Short Storypisikopat seri katillerin hikayeleri :) Korkunç ama gerçek!! Korku hikayeleri de var Hadi sen ne duruyorsun Hiç mi merak etmedin Kitabı bitirmeden kalkmayacağına eminim sende gel sen yoksan 1 kişi eksik