3 bolum

70 9 0
                                    

        Hayat canım hazır değil misin ?Yıldız abla sana gelmeyecegimi söylemiştim. O tür yerler beni boğuyor. Ahmet bey için gitmek istiyorum ama Arzu'yu gözümün önüne getirince ,yok yok ben gelmeyecegim.

    Hayat kızım beni yanlız mı gondereceksin söz fazla kalmayacağız, bak evden çıkıyorum ben gelene kadar hazırlan.

O mavi elbiseyi giy gozlerinin rengini ortaya çıkarıyor. Off abla ya iki ayağım bir papuça girecek.Biraz oyalan ben kuaföre gidip geliyorum.Kuaforden çıkarken ararım seni ona göre çıkarsın evden.

Tamam guzelim erken gelirsem çıkar senin evde beklerim .

  Hızlı bir sekilde Zeynep'e kosturdum.Zeynep beni görünce gülümsedi, ayni zamanda üst kat komsumdu.

Zeynepcigim yarım saatim var ne yaparsan yap beni yetişiyor.Zeyneple yarım saat nasıl geçti anlamadım. Sürekli konusuyor ,cevap beklemeden başka konuya atlıyordu.Yarim saatin sonunda saclarim yapılmış, makyajım sade bir şekilde halledilmiş ti.Neyseki çabuk sekil alan bir saç yapım vardı. Aralara küçük örgüler örmüş iri dalgaların arasına bırakmıştı .Gözlerimin rengini daha belirgin hale getirmek için koyu renk kullanmıştı. Bana sık sık gel senin saçınla

oynamaya bayılıyorum.diyerek beni uğurladı.Hemen Yıldız ablayı aradım ,senin evdeyim bekliyorum dedi.

   Koşar adımlarla eve geldiğimde hemen odaya daldım. Küçük dolabımda   çeşit çeşit kiyafetler vardi.Yildiz abla büyük bir giyim firmasinin sahibiydi.Kendi cizdigi modelleri once benim ustumde dener,o kemik torbasi modellerde elbiselerimin nasil görüneceğini bilmiyorum ,derdi.Tabiki giydigim modellerde bana kalirdi.Piyasaya cikmadan tüm giysiler bendeydi.Ask olsun abla kilolumuyum deyince güler, hayır kızım tam Türk lokumusun kadın dediğinde

kıvrımlar olmalı, sen benim giysilerimin asıl mankenisin der öperdi.

    Bu mavi elbise ise sadece benim için tasarlanmış özel bir elbiseydi .Yildiz Ablamin doğum günü hediyesiydi.

Evden çıkarken :

-Hayat senden birşey isteyeceğim. Artık başkalarının yanında da bana abla desene

-Bunu yapamam biliyorsun.

-Bak kızım ne kadar yaşarım bilmem ama ne bir kızım ne de kardeşim var.Ben senin her abla degisinde mutluluktan uçuyorum, ne olur beni kırma.

-Tamam ablam sen üzülme diyerek öptüm.

Şoför bizi görür görmez arabadan çıktı.

Nasılsın Hasan amca,dedim.Sağol kızım hayat telaşesi ışte .Yıldız ablanin şöförü, arkadaşı, yardımcısı,

herseyiydi.Karısı ile üçü aynı evde kalıyordu. Kader ışte Allah onlara da çocuk vermemişti,birbirlerine destek olup yaşayıp gidiyorlardı.

   Ahmet bey 50.yıl kutlamaları için lüks bir otelin balo salonunu seçmişti.Han oteller zinciri ülkenin en iyileri arasında sayılıyordu. Sırf Istanbul 'da 5 otelleri vardı.Geldiğimiz otel ise içlerinden en büyüğüydü .Dışarıdan bile ışıl ışıl parlayan bir binaydi.Binayı zevkle izliyordum.Bir an ablamin gözlerini üzerimde hissettim sanki farklı bir bakisti.Kimbilir içerisi nasıldı.Böyle muhteşem bir yapı görmemiştim.

Yıldız abla:

-Binaların cizimini küçük kardeş yapıyor,karısı da iç mimar, ailece tek bir oteli babalarından sonra oteller zincirine çevirmişler, gerçekten başarılı bir aile. Iki kardeş te müthiş haliyle gelin hanim da onlara uymuş,

Otelden içeri adımımı attigimda karsilstigim manzara ile gözlerim kamasmisti.Saskinlikla her koseyi izliyordum.

Tam bir köyden indim şehir durumu yaşıyordum.Yanımdaki bir bayan dikkatimi çekti gülümseyerek selam verdi,muhteşem değil mi?Gerçekten harika bir yer dedim.Merhaba ben Hayal ,dedi. Bende Hayat,memnun oldum.

Ayak üstü sohbete başladık, oda benim kafadandi.Şıklık yarasına giren boya küpüne düşmüş kadınlar ve zenginlik kokan beyler,hepside yapmacik bir sekilde gülümsüyordu. Ilk kez tanımadığım bir insanla dedikodu yapıyor,çekinmeden konuşuyordum.Yanimiza gelen esmer mavi gözlü yakışıklı adamın eşi olduğunun öğrendim.Ben Kaan dedi, ayak üstü sohbetten sonra tanidik dostlarını görünce ayrıldılar,Hayal gitmeden önce telefonumu istedi,guluserek telefon numaralarını kaydettik.

  O anda dans müziği başladı. Ahmet bey kızı Arzu ile dans pistine adımını attı.Kızının gözlerinin içine bakıyordu.

Içim cız etti,babacigimla birkez bile dans edememistim gözlerim doldu bir an kiskanmismiydim.Hayır onlar adına mutluydum.

.Yildiz ablanin kolumu durtmesiyle kendime geldim.Önümdeki karaltiya doğru başımı kaldırdım, karşımda o simsiyah gece karası muhteşem gözler .

  -  Benimle dans eder misin?

Yıldız abla "harika bir çift olursunuz,haydi kizim"

Kızgınlıkla bir ablama bir Egehan'a baktım.Kusura bakmayın dans etmeyeceğim. Egehan kolumu sıkıca tutarak resmen beni sürüklemeye başladı.
- Bırak kolumu.
-Sesini cikarma yürü, ikimizde  rezil olmayalım.
- Ben dans etmek istemiyorum .
-Anladım ama artık çok geç,insanlar dans teklifimi duydu. dedi ve beni pistin ortasına çekti.Yeni
başlayan müziğin eşliğinde dans etmeye başladık. Dışarıdan be kadar güzel bir çift olarak göründüğünü farkinda degildim.Hele Arzu'nun kıskançlık dolu bakışlarını hissetmemiştim bile.

Ayağımdaki topuklulara rağmen ancak kulak hizasına geliyordum ve ilk kez giydiğim ayakkabılar vurmuş  acıdan adım dahi atamiyordum .Bu arada alnını alnima dayadi sanirim saçımı kokluyordu.Acıyla dislerimi sıktım .Bu kadar mi cok igreniyorsun benden dedi ve dansi birakti.

  Yildiz ablanin yanina gittim kulağına egildim,lavaboya gitmem gerektiğini söyledim. Acıdan gözlerim yasarmisti.

Tuvaleti ararken artık topallamaya başlamıştım. Arkamdan sert bir ses neyin var senin?
- Ayağım.
-Ne oldu?
-Lütfen,zaten utanıyorum acil ayakkabilarimi çıkarmam gerek tuvaleti bulamadım.
-Gel benimle.
-Nereye?
-Ayaklarına bakacagimiz bir yere,dedi ve beni kucakladı.
- Beni yere bırak.
-Çok konuşuyorsun iki dakika sabret.

  Bir odanın önüne gelmiştik,kapıyı açtı içerideki kanepeye oturttu.Sanırım banyoya doğru yoneldi,Hemenayakkabıları ayağımdan çıkardım .Aman Allahım her taraftan vurmuştu birkaç yerden su toplamış geri kalan yerler kipkirmiziydi.Ayaklarim havanin etkisiyle resmen bayram etti.O anda bulundugum odayi incelemeye basladim.Buraya oda demek hakaretti,neredeyse benim evim kadardı.Soft renklerle dosenmisti.Insanın uzanıp yatası geliyordu.Elinde ilk yardım çantasıyla gelen Egehan ayaklarimi dizlerinin ustune kaldirarak nasıl böyle birşey yaparsin.

-Ne yaptım ki?

-Bu ayakkabıyı nasıl gidersin?

-Daha önce giymemiştim,öylesine duruyordu.Bugün Yıldız abla ısrar edince bu èlbiseye uydu diye denemeden giydim.

  Ayaklarımı okşar gibi elindeki ilacı sürmeye başlamıştı.Serinliği hissettikce rahatlamıştı.Acım azalmış kalbim hızla çarpmaya başlamıştı.Neler oluyordu bana bacaklarımın arasındaki sızı beni kendime getirdi.Yeterli teşekkür ederim.

Utançtan yüzüm yanıyordu.Sakın bir yere ayrılma diyerek odadan çıktı,yanında Hayalle iceri girdiler, ellerinde birkaç çift ayakkabı vardı. Seni Hayalle tanıştırayım, kardeşimin eşi yani yengem olur.Karşılıklı gúlüstük .Tanışıyor musunuz yoksa?

-Aynen abicigim,aşağıda tanışmıştık.

Yaptığımız sohbeti hatırlayıp ergenler gibi kikirdadik.

-Bakalım hangisi olacak?

Nihayet üçüncü ayakkabı olmuştu.

-Artık salona dönebiliriz. dedim.

-Bence de nede olsa bir dans borcun var.

-Haklısın bir dans borcum var.Haydi. dedim ve ilk gerçek dansımızı yaptik. Herkes dansi birakmis bizi izliyordu.Gozlerim bana nefretle bakan Arzu ile karsilasti.Muzik biter bitmez uzaklastim dans için teşekkür ettim.

Yildiz Ablaya yaklaştım abla gidelim mi dedim ve oradan ayrıldık.Ne oluyordu bana tekrar 16 yaşında ki o aptal kız olmustum.Yine benim canım yanacaktı.Aynı kulvarda degildik.Egehan beyi be kadar az görürsem o kadar iyiydi.

  Tabi ki yaniliyordum,ama oda yaniliyordu.Artık 16 yaşında ki masum kırılgan kız yoktu karşısında.

geçmişten gelen(final)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin