Keşke..

Özgürlük

Herkes merak dolu gözlerle Ekrem ve Eda'ya bakarken Ekrem konuşmaya başlamıştı.

Ekrem: Sayın konuklarımız aslında bu daveti kutlamadan çok bir duyuru yapmak için planladık.

Eda: Biliyorsunuz ya da bilmiyorsunuz biz birbirimizi çok seviyoruz ve bundan 1 ay önce evlenme kararı aldık.

Ekrem: Aslında bu kadar hızlı gelişmesini tahmin etmiyorduk ama...Biz 2 gün önce bi çılgınlık yapıp evlendik.

Konuklar şaşkınlıkla izliyordu bu ikiliyi.
Songül ve Güney ise kendilerine haber verilmediği için sinir küpüne dönmüştü...

Songül: Ben gidiyorum...!

Güney: Dur bekle.

Serkan: Nereye ?

Güney: Sonra konuşuruz kardeşim.

Güney koşarak dışarıya çıkmıştır Songül ise taksi bekliyordur.
Tam binecekken Güney kolunu tutar ve geri çeker taksiciyede gitmesini söyler.

Güney: Nereye ?

Songül: Cehennemin dibine..!

Güney: Neden bu kadar atar yaptın ? Zaten bilmiyormuyduk evleneceklerini..

Songül: A...ama

Güney: Bin arabaya hadi..

Songül itiraz etmeden Güney'in arabasına biner ve sahile giderler.

Songül hiçbir şey demeden oradaki taşlardan birine oturdu Güney de yanına..

Güney: Sen üşümüyomusun öyle ?

Songül: Biraz...

Güney sessiz bir şekilde denizi izlemeye başladı.

Songül: Eee

Güney: Ne eee ?

Songül: Senin bana ceketini vermen gerekmiyomu...?

Güney: Niye ki

Songül: Üşümüyomusun dedin ya hani.

Güney: Öyle sorunca ceketimi vermem mi gerekiyo ?

Songül: Oğlum sen hiç film falan izlemedinmi 😂

Güney: Anlaşıldı sen üstüne bişey istiyosun.

Güney arabanın arka koltuğunda duran hırkasını aldı ve Songül'ün omuzlarına bıraktı.

Songül: Teşekkür ederim !

Güney: Ne demek.

Songül: Sen okula gidiyomusun..?

Güney: Evet ara sıra uğruyorum 😂