Güney: Saçmalama kızım aç şu kapıyı !
Songül Güney'i umursamadan yatağına oturur.
Songül: Şartım belli sayın Ertürk.
Güney: Affetmiyorum !
Songül: Bende açmıyorum...
Güney: Gerizekalı.
Güney'de kapının önüne oturur.
Güney: Neden benim affetmemi bu kadar önemsiyosun ?
Songül: Bilmem... Sanki seni kırk yıldır tanıyomuşum gibi hissediyorum sen kırılma üzülme diye o kadar çabalıyorumki. O gece hakim olamadım kendime sonrada işte... Bilmiyorum Güney sen bana iyi geliyosun. Şimdi diyceksinki alt tarafı 1 haftadır tanışıyoruz haklısında. Of bilmiyorum işte hoşlanıyorum galiba senden.
Güney: Bunun yanlış bişey olduğunun farkındamısın ?
Songül: Evet... Hatta o yüzden sana karşı olan duygularımın bi adı bile yok.
Güney: Songül ben bilmiyorum...
Songül: Tamam bunları söylemedim farzet hiç duymamış gibi devam et ama affet.
Güney: Tamam affettim.
Songül yataktan kalkıp Güney'in yanına oturur ve sarılır.
Songül: Özür dilerim...yani sana karşı bişey hissetmemeliydim.
Güney: Saçmalama bu senin suçun değil.
Songül: Peki sen ?
Güney: Ne ?
Songül: Sen bana karşı ne hissediyosun. Yani Burak abiye yumruk atman pek normal değildi bence..
Güney: Ne abi mi ?
Songül: Ya ben seni o kızla görünce...
Güney: Kıskandın.
Songül: Neyse.. Soruma cevap vermedin hâlâ.
Güney: Susma hakkımı kullanıyorum.
Songül: Öyle bir hakkın olduğunu zannetmiyorum.
Güney: Aman be.. Bende aynısından işte oldumu.
Songül yüzünde beliren salakça gülüşe engel olamadı
Güney: Bence biz bir süre pek görüşmeyelim.
Songül: Ne..nasıl ?
Güney: Bu yaptığımız yanlış sende bunun farkındasın daha fazla kaptırmayalım kendimizi.
Songül'ün gözleri dolmuştu ağlamamak için kendini zor tutuyordu.
Songül: Peki...
Güney ayağa kalkıp anahtara bakmak için balkona çıktığında Songül gözyaşlarını serbest bıraktı.
Güney: Nerde bu anahtar ya.
Songül yavaşça kalkıp çekmecesinde duran yedek anahtarı Güney'e uzattı.
Gözyaşları durmuyordu bir türlü Güney'de farketmişti bunu.Songül: Git..bağlanmıyım sana daha fazla.
Güney sessiz bir şekilde odadan çıktı ve kendi odasına gitti.
Oda ağlamaya başladı. İkiside ağlayarak uyuya kaldı.
Sabah olduğunda herkes kahvaltı masasındaydı bir tek Güney eksikti kısa bir süre sonra o da aşağıya indi.
Her zaman oturduğu yere yani Songül'ün yanına değilde masanın başına oturdu. Songül bu hareketten sonra ağlamamak için kendini sıkmaya başladı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Keşke..
Fanfictionİki üvey kardeş birbirinden ölesiye nefret edip sonra duyguları değişirse ne olur ...