Part:3

2.1K 34 2
                                    

Aşkı bilmezken, aşkı bir oyun gibi düşünen, sonucunda aşık olan sen, Eli, sevdalına bu denli tapan sen, gözün ondan başkasını görmüyordu. Jongin'e sırılsıklam aşık olmuştun... Hareket etmekte zorlansan bile, hislerini kontrol altına alamamak Jongin'i biraz şaşırtmış gibiydi. Tepkisiz, sadece Jongin'in  gözlerine bakakalmıştın. Düşüncelere dalıp gitmiştin...
Jongin, gülümseyerek elinden tuttu. Hafifçe sana yaklaştı. Ardından seni sürüklemeye başladı..dans ediyordunuz. Çimlerin hışırtılarıyla karışan dokunuşlarınız canının yanmasına sebep oluyordu. Sana dokunduğu her an birer kıvılcımın tenine bastırılması gibi seni telaşlandıracak, halbuki canının yanmadığını bilerek, sana acıyla dokunmasını izleyecektin. Ateş ve sessizlik, işte oradaydın, Jonginin ateş basan kollarının arasında yumuşakça ona ayak uydurmaya çalışıyordun. Çoğu zaman beraber olduğunuzda yaptığınız oyun misali dansınız, bu yakınlığınız, bir oyunun ötesinde sevişen iki gencin dansı gibi gelirdi. Ateş ve sessizlik, umut haykıran dudaklarında bir su damlası gibi çaresiz fakat cesaretiyle yeri göğü delmeye mecbur, yanılsamaların giremediği bambaşka bir dünyayı temsil ediyordu. İçmek istediğin fakat ölümün kara bütünlüğüne sığınacak yarınların habercisi gözlerden kaçınmak isterdin. Sevgilinin aşk şarabını içmek için neler yapmazdın, onun dudaklarına bu kadar yakın olmandan temelli, özgür ruhlu küllerin buluştuğu kalbinin tekrar alev alması misali...

Kim Jongin: Bir aşk hikayesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin