Elimde kurcalanmış günlüğümü kimin okuduğunu merak ederken somurtkan babamın üniversite yıllarımda homofobik tavırlarıyla bana eşlik etmesi hayatımın trajikomik yönünü her gün güncelliyor.
Ankara'da Üniversite okumak yeterince boktan değilmiş gibi peşimden tutkalla yapışmış ördek ailem bana güvensizliklerini teyit etmek istercesine gözlerimin içine bakıp itirazsız seninle geliyoruzlara başlamıştı bile.
Tıkış tıkış odamda (2+1) annem ve babamın yatak odası ve geleneklerden uzak kalmadığımızın sembolü misafir odamızla mükemmel çekirdek aileyi oynayabilirdik artık.
Babam her gün ciddi bakışlarla vücudumda erkeklerle sikiştiğime dair bir belirti ararcasına vücudumu süzerken bir yandan akşam yemeği yiyorum,annemin benim bakışlarımdaki gerginliği hissedip bir tatsızlık çıkmasın diye başlattığı sohbetler beni gerçekten Kurt Cobain'in intiharlık şarkılarının karakterleri gibi davranmaya itiyor.
Babamın anneme böyle aslan gibi delikanlı erkeklerin altına mı yatıyor kendini mi düzdürüyor gibi laflarını küçücük mutlu evimizde her gece dinlemem babamın erkeklik onurunun yıkılışını ve haykırarak ürkütücü bir şekilde ağlamalarını dinleyip travmalardan travma beğenmem de cabası.
Şimdilik onun yırtıcı sevgisinin -tabii kaldıysa böyle bir duygusu- nefrete dönüşmüş şekliyle diken üstünde hissettiğim için evde pek durmak istemiyorum fakat dışarıda fazla kalırsam soru işaretli gözlerini görüp laf edecek olurlarsa kavga çıkacağımı bildiklerinden bu rahatsız edici gergin durumlardan kaçmak adına evde durma ile dışarıda kalma arasında bir denge kurmaya çalışıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
(g)Üç BoyxBoy
Novela JuvenilBir erkeğe aşık olmak; sınırları zorlamak, hayaller, kurallar... Neden intihar ettim? (3 bölümlü keşif ve dönüşüm hikayesi)