Bölüm 2

16 2 3
                                    

  Hava kararmaya başlamıştı. Karşılıklı esnaf dükkânlarının olduğu uzun bir caddedeydik. Şansımıza elektrikler kesilmiş, tüm mahalle karanlığa gömülmüştü.  Havanın zaten erken karardığı bir mevsimde bir de bu kesinti olunca tüm dükkânlar kapanmıştı. İn cin top onuyordu. Mahalle bu haliyle terkedilmiş bir kent, unutulmuş bir köy gibiydi. Ürpermemek mümkün değildi. 

Giz taksiciye ; "Soldaki ışıklardan aşağı inelim. Yokuşun dibinde ki berber dükkânın önünde duralım," dedi. Sonra bana dönüp her zamanki masum gülümsemesiyle "Geldik. Hazır mısın" diye sordu. "Öyle deme, kış günü heyecandan terliyorum zaten," diyebildim. Taksiden inip kapıya doğru yürüdük. Giz anahtarı ile kapıyı açtı. Merdivenlere ilk adımı attığımda elektrikler geldi. "Ayağın uğurlu geldi gördün mü?" dedi gülerek. Gülümseyerek karşılık verdim. Başımı kaldırıp yukarı doğru baktığımda Giz'in annesi ve babası kapıda bizi bekliyorlardı. 

  

           "Şu elektrik kesintisinde ki tuhaflığı da çok sonra fark edebildin değil mi?." "Evet. Hem böyle şeyler her zaman olur. O an benim için sıradan bir kesintiydi o. Ve ben gerçek bir mahallede olduğumu düşünüyordum. Tüm bunların "kurgu" olduğu nasıl aklıma gelebilirdi ki?" Oraya tekrar geleceğiz," dedi Aylin Hanım. "Aileye geri dönelim. Onlarda bir tuhaflık olmadığına emin misin? Yani bu âlemden olmadığına düşündüğün bir kızla sevgili oluyorsun. Ve onun aslında hiç var olmadığını sonradan öğrendiğin ailesi ile tanışmaya gidiyorsun. Ve seni annem babam diye tanıştırdığı insanlarda bir tuhaflık göremiyorsun?" Sinirlenmiştim. Bunu da sözlerimle belli etmekten çekinmedim. "Daha öncede söylemiştim. Annesi de babası da gayet normal insanlardı."  -Kesinlikle sizden daha normallerdi.-

           Babasının adı Halil'di.Oldukça heybetli bir adamdı. Uzun boyu ve iriyarı yapısıyla sokakta pekte bulaşılamayacak birine benziyordu.  Ancak bu fiziksel görüntüsünün tersine oldukça sakin biriydi. Annesinin adı Ayşe'ydi. Ayşe Teyze orta boylu, sarışın güleç bir kadındı. Giz'in gözlerini annesinden aldığı belliydi. Her şey gayet normaldi. Hatta orada ki anormal olan tek kişi bendim. Hâlâ çekiniyordum.

         Akşam yemeğinde Giz'in en sevdiği yemekler vardı.  Kıvamı yerinde ezo gelin çorbası, ev yapımı mantı ve menemen. Yemeğin konusu elbette bendim. Başta aile olmak üzere tüm eğitim hayatım, arkadaşlarım, sorumlu bir birey olup olmadığım, hayata karşı bakış açım, siyasi görüşüm ve hatta tuttuğum takım. Hepsi Halil amca tarafından tek tek sorgulanmıştı. Yemek bittikten sonra "Gel seninle bir hava alalım" numarasıyla sigara içip içmediğim test edildi. Allah'tan Ayşe teyze "bunaltma çocuğu biraz rahat bırak," diyerek araya girdide rahat bir nefes alabildim. 

        O akşam hiç ummadığım şekilde güzel geçti. Giz'in doğumunu, çocukluğunu bir de ailesinden öğrendim. Gece yatağa uzandığımda büyük bir yük altından başarıyla kalktığımı hissediyordum. O huzurla kendimi uykunun kollarına bıraktım..

PsikiyatristHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin