Aşık olmadan satırlar dolmaz derdi edebiyat öğretmenim.
İnsanın şair olması için sevmesi gerekirmiş.Oysa ağaçların esintisi bile birşeyler karalatabilir insana.Son ders zili çaldığında oturduğum sıradan kalktım.Bugün o gecenin üstünden 2 ay geçmişti ve hayatım eski normalliğine dönmüştü.
En azından ben öyle düşünüyordum.
Yaşadıklarımdan kimseye bahsetmemiştim.Bahsedemezdim de zaten.Duyan herkes bilinç altımın bana oynadığı bir oyun olduğunu düşünürdü.
Hepsi yalan olmayacak kadar gerçekti.
Ben buna inanıyordum.Yaşananların utulmaması gereken bir geceydi.İlk defa masalımın sonu böylesine güzeldi.İtiraf etmeliyim ki günlerdir o geceye takılı kalmıştım.
Arkamdan gelen sesi duyup kafamı çevirdim.
"Asel"
Cem bana doğru koşuyordu.Yanıma yaklaştı ve "Bunu unutmuşsun"dedi.Elinde karalama defterim vardı.Boş zamanlarımda kullanırdım.
"Teşekkür ederim"dedim.Görüşürüz dememe fırsat vermeden "Senin için bir sakıncası yoksa birşeyler içebiliriz.Uzun zamandır aramız açık hem biraz sohbet fırsatı doğar"
Cem ile 4 yıldır aynı sınıftaydık.Ailelerimiz de sık sık görüşüyordu.Kısacası çocukluk arkadaşımdı ama arkadaş çevremin ona olan önyargıları yüzünden arama biraz mesafe koymuştum.
Birkaç saatin kimseye bir zararı olmazdı.
"Tabiki sakıncası yok.Hem benim içinde değişiklik olur."
Birlikte sahilde yürümeye başladık.Çocukluk anılarımızdan bahsedip birbirimizle dalga geçtik.Ona olan önyargıların gereksiz olduğu hissi vardı içimde.Bir cafeye oturduk.Siparişlerimizi verdikten sonra sohbetimize kaldığımız yerden devam ettik.Cem sanki birşeyler söylemek istiyor gibiydi.
Ufak bir tebessümle "Seni dinliyorum"dedim.
Gülümsedi.
"Ya aslında.." etrafa bakmak için kafamı çevirdiğimde gördüğümün beynimin bana oynadığı bir oyun olduğunu düşündüm.
Cem tam konuşmasına başlayacaktı ki sözünü kesip ayağa kalktım.Yalnız kalmam gerekiyordu.Mekanın kapısından dışarı çıktım.Etrafa baktım.Kimse yoktu.
Belkide ben sadece görmek istediklerimi görüyordum.
Öyleyse ben neden Yankı'yı görmek istiyordum?
Birkaç dakika sonra Cem yanıma gelerek "Asel! İyi misin?"dedi.Titreyen sesimle "İyiyim"dedim.
"İstersen seni eve bırakabilirim"
"B...b..ben özür dilerim"
"Sorun değil ama iyi görünmüyorsun."
"Cem! Gerçekten bir sorun yok"Saçma davranışlarım ve kırıcı tavrım ısrar etmemesine yetmişti.Çantamı aldım ve "Görüşürüz" dedim.Kısık bir sesle cevap verdi.
"Peki!"
Dalgındım ve bu şekilde eve gidemezdim.Az önce yaşananlar sebebini bilmediğim bir hayal kırıklığıydı.
Ellerim titriyor ve başım dönüyordu.Egeyi aradım.
"A...a..alo"dedim
"Efendim Asel.İyi misin? Sesin kötü geliyor"dedi.
"İyiyim.Okulun altında ki sahile gelirmisin?"
"Tamam.Yarım saat içinde orda olurum."
Telefonu kapattım hızlı adımlarla yürümeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEDALAR ÖLÜLERE YAKIŞIR
Teen FictionAcı, iki yılı üç harfe sığdırdığım o an.Bana bıraktıklarını anlatabildiğim tek kelime.Belki de Mehmet Erdem'in dediği gibi "Şimdi tutmuş diyorlar ki ne istiyorsun hayattan?"Korku dolu acılarım var benim,mutlu hayal kırıklıklarım, düşemeyen göz yaşl...