FIRTINA

1.4K 84 16
                                    

Sevgili okurlarım yeni bölüm geldi biraz geç oldu bu kadar beklettiğim için çok özür diliyorum sizlerden daha erken yazmaya çalışacağım artık. Umarım beğenirsiniiz sizleri seviyorum keyifli okumalarr 😍😍😘😘🙏

Anna ne diyeceğini bilmeyerek aşağı indi kendini bekleyen adama yaklaşıp " Hoşgeldiniz bayım, Anna " diyerek elini uzattı genç adama " bu saatte sizi rahatsız ettiğim için kusura bakmayın Leydim Fredy ben çok memnum oldum Dük Clayton'un yakın arkadaşıyım yaşadığınız aksilikler için üzgünüm, sizi götürmeye geldim." diyerek güzeller güzeli kadından gözlerini alamadı.

Yorgun, umutsuz, mutsuz olmasına rağmen yüzündeki kusursuz güzellik göz alıcıydı..
Upuzun kömür saçları, ok gibi uzun kıvrık kirpikleri kusursuz yüz hatları şarap renginde kırmızı dudakları her erkeği diz çöktürecek olağanüstülükteydi..

Anna geri çekilip Fredy'e buz gibi bir bakış atarak " Sizi buraya kadar yormuş olduğu için Dük hazretlerine üzgün olduğumu iletin Bay Fredy. Fakat sizinle gelmeyeceğim teşekkürlerimi iletirseniz beni çok mutlu edersiniz. Dinlendikten sonra istediğiniz zaman ayrılabilirsiniz, üzülerek gitmek zorunda olduğumu söylemek isterim yapmam gereken işler var. Sizi tanıdığıma sevindim, hoşçakalın." dedi referans yaparak adamın tek kelime etmesine izin vermeden hızlıca evden çıktı Anna.

Nereye gideceğini bilmeden, kendisini bu duruma düşüren babasına kızdı gözyaşlarını tutamadı yürüdü yürüdü rahatlamak istercesine ağlamaya devam etti birşeyler eziyormuşcasına sert adımlarla yürüdü genç kadın öfkesini topraktan alabileceğini sanarak...

Hiç tanımadığı kendisini önemsemeyen gelip almaya bile tenezzül etmeyen insanların evine nasıl gidebilirdi.
Mahvolmuştu, hayatını iyice çıkmaza sürükleyemezdi bir yolunu bulmalıydı,kimsenin daha önce kendisi için birşeyler yapmamış olması Anna'nın canını acıttı, kendisi için birşeyler yapmalıydı. İlk iş olarak göz yaşlarını sildi eve dönmüştü ve kendisini almaya gelen adamın gitmiş olmasını umut etti....

" Ne diyeceğim ben şimdi Clayton'a çok sinirlenecek." diyerek tedirgin bir şekilde dışarıyı izledi Fredy.

Anna ne yapacağını düşünüp durdu gözlerine uyku girmiyordu, herşey tükenmişti para,yiyecek ve yağmurlu günlerde ısınmak için yakacak hiç birşey kalmamıştı.
Çocukluğundan beri yanında olan yardımcısından başka kimsesi yoktu. Yakında evin sahibi gelip evi isterse nereye gidecekti ne yapacaktı düşünüp durdu genç kadın.
Sanırım halasının yanına gitmekten başka çaresi yoktu. Yenilmişliğine çaresizliğine üzüldü Anna başaramadığına tek başına ayakları üzerinde duramağına yandı canı en çok. Sabah yola çıkmaya karar verdi gitmek zorundaydı, mecburdu...

...

" Gerekçesi neymiş peki, nasıl böyle küstahça ve şımarıkça davranıyor, kafayı mı yemiş ne yapacakmış, nereye gidecekmiş. Tanrı aşkına nasıl bu kadar düşüncesiz olabiliyor." etrafa öfke saçıyordu Clayton.

" Tek bir gerekçe söylemedi dostum inan zaten konuşmama bile izin vermedi hızlıca çekip gitti ne yapabilirdim. " üzgün ve mahcup bir ifadeyle Clayton'a baktı. " sözümü tutamadım üzgünüm Düküm" dedi.

" Saçmalama dostum sen neden üzülüyorsun ki böyle bir adamın kızının nasıl olmasını bekleyebilirim ki şımarık, inatçı, ukala biri belli oluyor. " dedi Clayton.

Anna'nın Tertemiz kalbinin olduğunu harika bir terbiyeye sahip olduğunu merhametli vicdanlı biri olduğunu nerden bilebilirdi Clayton.

" Gidip evi geri almalıyım adamı ikna edememişler zaten sonra onuda alıp buraya dönerim, Tanrım ahh bu kadınlar." diyerek odasına geçti Clayton sabah erkenden yola çıkması gerekiyordu.

..

Yardımcısıyla vedalaştı Anna son kez kendisine yardım ettiği için minnettardı ona. Annesinden kalan gerdanlığı satarak at arabasının parasını vermiş ve kendisine birazcık ayırarak hizmetçisine parasını ödemişti kadın kabul etmesede onu böyle parasız göndermek istememişti. Artık gerçekten yapayalnız kalmıştı. Çocukluğunu verdiği herşeyden çok sevdiği adamın bugün nişanı olcaktı daha fazla burada kalıp ne yapabilirdi daha fazla canını nasıl acıtabilirdi insanlar.
Attığı her adım aldığı her nefes içine acı saplıyordu sanki, birşeyler kopuyordu içinden gözleri doluyordu. Ağlasa göz yaşlarını silecek bir el bile yoktu. Bir insan bu kadar kimsesiz kalamaz diye düşündü Anna.

Gitme vakti gelmişti arabanın hareket etmesiyle her şeyini bırakıp gidiyor olmak Anna'yı üzmüştü. Donuk donuk dışarıyı seyretti Anna yorgun, kızarmış gözleri huzurlu uykuya hasretti.

Hava kararmış ve şiddetli yağmur yağıyordu. Korkmaya başlamıştı araba gitmekte güçlük çekiyordu yollar çok kötüydü, zifiri karanlık ormanda arabacı ve ondan başka kimse yoktu.

....

Yorgunluktan uykuya dalan Clayton'u gök gürültüsüne uyandırmıştı. Bardaktan boşalırcasına yağan yağmur atların zorlukla ilerlemesine sebep oluyordu.

" Sanırım bir yerde yağmurun durmasını beklemeliyiz. " dedi arabacıya Clayton " En yakın yerde durmalısın bu şekilde devam edemeyiz."

Clayton arabanın durmasıyla ne olduğunu anlamak için arabanın camından dışarıya bakmaya çalıştı fakat ne olduğunu anlayamadı arabadan inip bakmaya karar verdi.
Bir arabanın üzerine ağacın devrildiğini görerek yardıma koştu Clayton arabacı ucuz kurtulmuştu.

Genç kız baygındı kafasına darbe almıştı ve vücudunun çeşitli yerlerinde de yaralanmalar olmuştu.

Clayton kızı arabaya taşıdı yüzü kanlar içindeydi arabacısına " Derhal dönelim acele et" diye telaşlı ve korku dolu bir ses tonuyla emir vermişti..

Eve geldiklerinde hemen Doktor Lyman'ın çağrılması emrini vermişti kız çok kan kaybetmişti yol boyunca Jennifer oğlunun getirdiği güzel kız için çok üzülmüştü doktor gelene kadar baş ucundan ayrılmamıştı o ve Clayton...

Doktorun genç kızın tedavisini kapıda endişe içinde beklemişti Clayton. Yağmurda ıslanmış olan kıyafetlerini bile çıkarmamıştı sadece beklediği, istediği güzel bir haberdi.
" Nihayet Doktor Lyman, iyi mi küçük hanım." dedi genç adam korkuyla taşlaşmış kalbinde hala ufacıkta olsa iyi şeyler barındırırcasına kızın o haline çok üzülmüş ve gerçekten çok korkmuştu.

"Çok kan kaybetmiş ben elimden geleni yaptım Bay Clayton şuan sadce uyanmasını beklemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok. Beklemeliyiz efendim ben yarın öğleden sonra tekrar geleceğim, o zamana kadar sıcak bir odada kalması kendisine iyi gelecektir. Çok geçmiş olsun efendim. İyi geceler." diyerek ayrıldı doktor.

Clayton hizmetçilerine odasının sıcak tutulmasını ve en iyi şekilde gözetimde olmalarını rica ederek dinlenmek için odasına çıktı zorlayıcı ve bir o kadar da zor bir gün geçirmişti.


Sevgili okurlarım asıl herşey şimdi başlıyor 🙏 umarım beğenirsiniz 💕.

FIRTINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin