FIRTINA

6.Bölüm

Sevgili okurlarım çok geç kaldığım için sizlerden özür diliyorum beklenmedik aksilikler oldu. Yeni bölümü beğenirsiniz umarım anlayışınız için sizlere çok teşekkür ederim sizleri seviyorum .... ❤️

Sabah olmaya başlamıştı ve eşsiz güneş Anna'nın kusursuz güzellikteki yorgun yüzüne doğmuştu.

Sabahın olmasını bekledi Clayton bütün gece çok az uyuyabilmişti bir an önce evindeki yabancının uyanmasını istedi. Yapması gereken bir yığın iş vardı işlerini halletmesi gerekiyordu . Kazanın olması planlarını aksatmıştı alması  gereken bir ev  ve getirmesi gereken cadı bir kuzeni vardı . Anna'nın üzerindeki izlenimi tam olarak buydu baş belası cadı bir kuzen ...

Üzerini değiştirerek çalışma odasının yolunu tuttu her zaman ki yerinde bekleyen dostu bu sefer uyur vaziyette çalışma odasındaydı . Gülümsedi Clayton tabi ki orada öylece uyumasına izin vermeyecekti. Bağırarak şarkı söylemeye çekmeceleri açıp kapamaya başladı arkadaşının yerinden doğrulup üzerine atlamasına izin verdi bağırma kahkahalara bırakmıştı yerini ..

Konuşmaya başladılar Clayton endişeli bir şekilde dün olanları anlatmaya  başladı yakın arkadaşına neşelerinden eser kalmamıştı. Clayton arkadaşıyla birlikte genç kızı ziyarete gitmek için çalışma odasından çıktılar o esnada doktor gelmişti kontroller için beraberce odaya ilerlediler .

Fredy gözlerine inanamadı ne diyeceğini bilemeden bağırdı Clayton'a " Dostum bu o inanamıyorum bu senin kuzenin Anna . Nasıl oluyor bu imkansız durumu nasıl ?  " diye korkmuş bir şekilde bağırdı genç adam .

Clayton kafasından büyük bi darbe almış gibi kelimelerle ifade edemediği güzellikteki kadına bakıyordu yani kuzenine cadı diye adlandırdığı kuzenine "Tanrım olamaz ! Bu bir şaka mı?"  Demekle yetindi sadece .
Doktorun genç kadını muayene etmesini beklediler  ve iyileşmeye başladığını zamanla uyanacağını öğrenip odadan çıktılar .

Clayton Anna'yı annesine emanet edip evden ayrıldı. Yarım kalan işlerini tamamlamak için uzun yorucu bir yola çıktı ..

İki günün geçmesine rağmen Anna'nın hala uyanamamış olması Clayton'u dehşete düşürmüş içten içe üzülmeye korkmaya başlamıştı yakışıklı Dük kızın yanından hiç ayrılmıyor ne gerekirse elinden gelen herşeyi yapıyordu . İşlerle ilgilenmiyor bütün gün uyurken Anna'yı izliyordu.

Dinlenmek için odasına çekildi Clayton yatağına uzandı Anna'nın yüzü gözlerinin önünden bir türlü gitmiyordu kömür karası saçları upuzun ok gibi kirpikleri buğday teni aklına yer edinmiş gibi her zerresini aklından geçiriyordu. Bu düşünceler onu rahatsız etmeye başlamıştı yanından ayrılmamakta nasıl bir saçmalık dedi kendi kendine üzerindeki kıyafetlerden kurtulup uykuya daldı Clayton kendine anlam veremez bir şekilde  ...

Güneşin sıcaklığı odasına vurduğu an gözlerini açtı yeni güne güzel şeyler olmasını diledi Clayton ve güzel bir kahvaltı için aşağı inmek için hazırlandı genç adam. Kahvesini yudumladı gazetesini okudu.. Hizmetçisinin konuşmalarıyla bölünde keyfi "Efendim hanımefendi uyandı doktor size bildirmemi istedi " dedi ve ayrıldı yanından. İçten içe sevindi ama ne tepki vereceğini ne yapacağını bilemedi, genç kızın yanına çıkmak için ayağa kalktı üzerini düzeltti yavaş yavaş merdivenlere yöneldi.

Genç adam merdivenler de doktorla karşılaştı "Geçmiş olsun efendim hanımefendi uyandı bundan sonra ki süreç daha da önemli bizim için, kendini yormaması ve baş ağrıları geçene kadar dinlenmesini önermekten başka yapabileceğimiz birşey Yok" diyip ekledi " herhangi bir şekilde birşey olursa lütfen haber verin tekrar çok geçmiş olsun" dedi. Clayton doktora teşekkür ederek yolcu etti.

Tekrar merdivenlerden çıkmaya başladı genç adam hafifçe kapıyı tıklattı ve içeriye girdi.

"Çok geçmiş olsun Leydim ,iyi misiniz ." Bunları diyebilmişti Clayton .
"Teşekkür ederim fakat neredeyim ,siz kimsiniz, burası neresi"  gibi sorular yöneltmeye başladı Anna. Korkmuş ürkmüş bir şekilde Clayton'a bakıyordu.

"Ormanda seyahat ettiğiniz sırada fırtına sonucu arabanızın üzerine ağaç devrilmişti Leydim sizi oradan kurtarıp evime getirdim. Bu arda kendimi tanıtmak isterim ben Westmorland Dükü Clayton halanızın oğlu " demeyi başarmıştı Clayton genç kızın ne diyeceğini merak ederek kafasını ona çevirmiş gözlerinin güzelliği karşısında kalakalmıştı.

Anna ne tepki vereceğini bilemedi kafasının içinde büyük bir gürültü varmışçasına ağrılar vardı ve kendi şanssızlığına üzüldü. Yapayalnız kalmış bu zor gününde annesiz babasız kalması yetmezmiş gibi tanımadığı insanların ona yardım etmesi bir hayli üzmüştü onu .. " Evet sayın Dük hayal meyal hatırlıyorum , ben buraya gelmek için yolculuk yapıyordum fakat ne olduğunu anlayamadan büyük bir fırtına çıktı hayatımı kurtardınız size çok teşekkür ederim ." Daha ne denir bilemedi uyumak istiyor ve şu günün bitmesini istiyordu. " Ben sizi daha fazla yormayım siz dinlenin , bir ihtiyacınız olursa hizmetçilerim size yardım ederler . Lütfen çekinmeyin burası sizin de eviniz, iyi günler Leydim. " dedi Clayton bütün inceliğiyle ve bütün yakışıklılığıyla nazik bir şekilde çıkıverdi odadan.

Anna'yı kaderine bırakır gibi kendine yeni bir dert yükler gibi çıktı odadan elini ayağını nereye koyacağını bilememiş kaçacak yer aramıştı. Annesini yanına göndermeye karar verdi onunla ilgilenmesini isteyerek kendini malikanenin dışına attı.

"Tanrım! Bana güç ver." Diyebildi Anna ...

Hava kararmış gece yarısı çoktan yaklaşmıştı Clayton zorda olsa eve gelmişti. Kendisini koşar adımlarla Anna'nın odasına attı kapıyı çaldı ve içeriden ses gelmesini bekledi.

"Geliniz ." Dedi güzel sesiyle Anna . Clayton yavaşça açtı kapıyı güzel kızın toparlanmış halini görünce gülümsedi . " İyi görünüyorsunuz ." Diye ekledi. " Teşekkür ederim bana çok iyi bakılıyor, daha iyiyim." Dedi Anna Gülümsemesine karşılık güzel gamzesiyle gülümsedi Clayton'a .

Heyecanlandığını hissetti Clayton "Geç oldu Leydim, lütfen dinlenin. Benden bir isteğiniz var mı?" Diye ekledi muhteşem ses tonuyla. " Teşekkür ederim bir isteğim yok, iyi geceler " dedi Anna çok yorgun ve mutsuz hissediyordu kendisini uyumak ve bir daha uyanmamak istiyordu genç kız.
Clayton odadan ayrılıp kendi odasına doğru yol aldı çok yorgundu uyumak için yatağına uzandı. Anna'nın uyanmış olmasındaki huzur ve rahatlıkla kapadı gözlerini ......