İNTİKAM | Ölü Bir Kızın İntikamı

Keltoş Hüso'nun Dersindeki Mucize

Selaaaaaaaaam sonunda gelebildim arkadaşlarım artık yakınıyordu yeni bölümü yazıp yayınlamam için ben de yazdım. İnşallah beğenirsiniz :D

Artık sizi bölüme davet ediyorum:)

İyi geceleerrr

***

Sabah yine uykulu bir şekilde evden çıktım. Fakat her sabah olan olaylardan daha farklıydı.

Neden mi?

Apartman kapısından çıkar çıkmaz karşılaştığım kişi moralimi bozdu.

Kerem!

Bunun burada ne işi var?!

Ona doğru hızlıca ilerleyip yanına gittim.

"Senin burada ne işin var?! Evimi nereden buldun?! Annem-"

"Hey! Senin burada ne işin var?! Kızımı rahat bırak!"

Aha şimdi sıçtı.

"Sıçtın." Dedim Kerem'e dikkat etmesi için sessizce.

"Kız, ben sana küfür etmek yasak demedim mi? Akşam göreceksin sen!"

Kıkırdama sesi duyunca kimden geldiğini teyit etmek amacıyla sesin olduğu yöne döndüm.

Kimin olduğunu görmemle saçının kökünden tutup çektim.

"Ah! Ne yaptın be Rüya!!"

Acıdığını duymamla kendinden emin bir gülümsemeyle otobüs durağına doğru ilerledim.

Arkamdan da Kerem'in adım seslerini duyunca durdum. Fakat arkamı dönmedim.

O da durdu.

"Peşimden gelirsen işkencelerimi gerçekten sende denerim. Senin tercihin."

Bunu diyip yeniden otobüs durağına doğru ilerledim.

Ama bunu demem hiç birşey ifade etmedi. Bende omuz silkip yoluma devam ettim.

****

Otobüsten indiğimde hemen arkamdan geliyordu.

Neden bunu bana yapıyorsun be anasını sevdiğim-mutsuz emojii-! Ama anasını cidden çok severdim. Tatlı kadındı...

Okul kapısından girmemizle otobüsteki gibi başımın etini yemesi bir oldu.

"Hadi be Rüya! Bir şans versen! Bak belki de bunun için karşılaştık ha! Ne dersin? Lütfen Rüya biz birbirimiz için yarat..."

Söylediği klişeleri umursamadan yürürken Aras'ı görmemle sanki dünya durmuştu. Bütün gürültü yerini bir sessizliği bırakmıştı... Ah! Kahkaha atmasıyla erimiştim sanki...

Birden kafamda hissettiğim darbe ile kafam öne doğru savrulmuştu. Ve sanki gürültü vazgeçip sessizliğe yerini son anda vermemişti... Seni saygısız gürültü!

"Hey! Neden beni dinlemiyorsun?!"

"Pardon ama bundan sana ne!" diyip istediğim huzura yeniden kavuşmak adına Aras'a döndüm. Onun bana baktığını görmemle yanaklarımın 180 derece ısıyla fırında ısınmasıyla eş değer duruma geldi.

Ama sanki bana bakmıyordu. Kerem'e bakıyordu. What dedin gülüw?! Aras'ın bize ilerlediğini görmemle yüreğimin ağzıma gelmesi bir oldu. Sinirli bir şekilde gelmesi de bu heyecanıma tuz biber oldu.