Formality||Park Chanyeol

three

Chanyeol hızla Seoul Restaurant'a gitti.Kapının önünde durduğunda içerideki manzarayı görebiliyordu.Haewon Jihun denen adamla karşılıklı oturmuş yemeğini bekliyordu.Fakat Haewon pek de mutlu sayılmazdı.Jihun ona baktığında ise hemen gülümsüyordu.

Chanyeol bir süre onları sabırla izledi.Jihun masadan uzaklaştığında Chanyeol hızla arabadan indi ve restauranta girdi.Haewon'un karşısına,yani Jihun'un yerine oturdu.Haewon şaşkınlıkla Chanyeol'a baktı.

"S-senin ne işin var burada?"

"Cidden o aptalla mı evlisin?"

"Ona aptal demeyi kes.Hemen git buradan."

"Beni tercih ettiğin adama bak."

"Git dedim."

"Hayatın boyunca en çok sevdiğin kişinin ben olduğunu söylemiştin.Yalan mıydı?"

"Chanyeol defol!"

"Beni hiç mi sevmiyorsun Haewon?İçindeki tüm sevgi bitti mi gerçekten?"

"Jihun gelecek git Chanyeol!"

"Soruma cevap ver!"

Chanyeol'un sesi Haewon'u bastırmıştı.

"Bitti!Evet bitti.İçimde sana dair en ufak bir şey kalmadı anladın mı?Şimdi git,lütfen."

Chanyeol son kez Haewon'un gözlerinin derinliklerine baktı.Haewon'un söylediklerine inanmak istemiyordu.Bitmiş olamazdı değil mi?Onlar hala birbirine aşıktı.

• • •

Haewon söylediklerine kendi bile inanmıyordu.Chanyeol'u hala deliler gibi seviyordu.Fakat unutmak istiyordu,çünkü tekrar canının yanacağını biliyordu.

Chanyeol masadan kalkmayacaktı fakat dışarıda koca bir hayran kitlesinin biriktiğini görünce mecburen gitmek zorunda kaldı.Onca maske,gözlük ve şapkaya rağmen hala tanınabilnesi onu hayrete düşürüyordu.O kalktığı sırada Jihun onu görmüştü.Haewon'a sordu merakla.

"Kimdi o?"

"K-kim kimdi?"

"Demin yanından kalkan adam Haewon,kimdi diyorum?"

"Haa şey o mu,eski bir arkadaşım."

Jihun inanmışa benzemiyordu.Haewon'a uzunca baktıktan sonra gülümsedi.

"Peki,sen öyle diyorsan öyledir değil mi?"

Jihun çatal bıçağı eline aldı ve yemeğe başladı.Haewon Jihun'a şaşırmıştı.Jihun neden hiç sorgulamamıştı ki?

Haewon düşüncelere dalmış giderken Jihun onu farketti.

"Hadi başla."

Haewon şaşkınca gülümsedi ve yemeğe başladı.Fakat aynı zamanda da camdan Chanyeol ve hayranlarını izliyordu.

Chanyeol güçlükle arabasına bindi.Sinirle direksiyona ard arda yumruklar savurdu.

Dışarıdaki fanlar Chanyeol'e şaşkınca bakıyordu.Chanyeol ünlü biriydi ve bu yumrukların kimin için atıldığı 2. Sayfa manşeti olacaktı.Fakat Chanyeol umursamadı ve arabasını hızla sürüp oradan uzaklaştı.

Chanyeol gittikten sonra gazeteciler restaurantta Haewon ve Jihun'u görünce onların yanına gelmeye çalıştılar fakat içeri girmelerine izin yoktu.Haewon rahatsız oldu.

"Jihun,buradan gidebilir miyiz?"

"Yine gazeteciler değil mi?Hesabı alabilir miyiz?" Diyerek garsona seslendi.

Hesabı ödediklerinde Jihun ve Haewon beraber restauranttan çıktılar.Hemen birkaç mikrofon yöneltildi.

"Bay Lee evliliğiniz nasıl gidiyor?"

"Gayet güzel gidiyor."

"Bayan Min yeni projenizde Park Chanyeol'la beraber olacağınız söylentisi doğru mu?"

Jihun bu olayı bilmediğinden Haewon'a baktı.

"Daha kesin bir proje değil."

"Reklam filminde Park Chanyeol'la samimi pozlar vermişsiniz,Bay Lee bu olaydan rahatsız oldu mu?"

Jihun'un bu olaydan da haberi yoktu.Fakat bozuntuya vermeden cevap verdi.

"Tabii ki hayır.Sonuçta bu onun işi.Onunla gurur duyuyorum."

Jihun Haewon'un belinden tuttu ve merdivenlerden indiler.

"Bu günlük bu kadar yeter,teşekkür ederiz."

Arabalarına bindiler.Jihun arabayı sürmeye başladığında ise etrafındaki gazeteciler uzaklaşmıştı.Bir süre sonra Jihun konuya girdi.

"Neden bana olanlardan bahsetmedin?"

"Yemekte söyleyecektim fakat zaman olmadı,üzgünüm."

"Önemli değil.Peki şimdi anlat bakalım neymiş şu Park Chanyeol işi?"

"Biz..bugün beraber fotoğraf çekimindeydik.Benim haberim olmadan olan bir şeydi ve ben de bilmiyordum.Şirket bizi beğenirse beraber birçok projede yer alabilirmişiz."

Jihun tepkisizce arabayı sürmeye devam ediyordu.

"Jihun,kızdın mı?"

"Ha hayır ben,sadece sen onunla sürekli yanyanayken nasıl kendimi dizginleyeceğimi düşünüyordum."

İkisi de gülümsedi.

"Hadi ama beni kıskanıyor musun?"

"Tabii ki de evet."

"Jihun biliyorsun-"

"Evet hayatım,biliyorum bu senin işin.Fakat bazen keşke model olmasaydın diyorum."

"Hey işimi seviyorum." Haewon alayla Jihun'un omzunu dürttü.

"Bende seni seviyorum."

Haewon gülümsedi ve yolu izlemeye başladı.

• • •

Miyoung evde moda dergileri karıştırıyordu.Sonuçta o bir stilistti.Bir yandan da televizyon açıktı.Miyoung Park Chanyeol ismini duyar duymaz televizyonun sesini açtı ve ekrana yöneldi.

"Son dakika!Park Chanyeol Seoul Restaurant'ta görüntülendi!Arabasına bindiği anda direksiyona attığı yumruklar dikkat çekti.Aynı zamanda restaurantta Lee Jihun-Min Haewon çiftinin olduğu da tespit edildi!"

Miyoung sinirle elindeki kumandayı fırlattı.Daha sonra televizyona Haewon ve Jihun'un ropörtajı geldi.

Miyoung Haewon'u sevmiyordu.Tüm duvarı kaplayan Haewon'un tablosuna baktı.Mutfağa gitti.Eline büyük bir bıçak aldı ve tabloya sapladı.Tabloyu boydan boya yırtmıştı.Fakat Chanyeol bunu görünce ona daha çok kızacaktı.Miyoung elindeki bıçağa baktı.Belki kendine zarar verirse Chanyeol ona ilgi gösterir diye düşünüyordu.Sonuçta Chanyeol onu arkadaşı gibi görüyordu.

Miyoung tablonun olduğu duvara yaslandı ve yere oturdu.Bıçağı önce hafifçe,daha sonra sertçe bileğine sürttü.Gözlerinden süzülen yaşlar bileğine değdiğinde canı iyice yanıyordu.Diğer bileğine ise ötekinden daha derin bir çizik attı.Birkaç dakika sonra ise bilincini kaybetmişti.