Haewon Jihun ile birlikte film izliyordu.Jihun lavaboya gidince telefonuyla uğraşmaya başladı.Chanyeol ile konuşmalarına bakıyordu.Ondan bir mesaj bekliyordu fakat gururuna da yediremiyordu.Ekranda 'Babam♡' yazısı çıkınca Haewon telefonun çaldığını anladı ve yeşil tuşu sağa doğru kaydırdı.
"Efendim baba?"
"Prensesim,seni çok özledim konağa gelir misin?"
"Ama saat çok geç oldu."
"Beni kıracak mısın yoksa?"
Haewon babasının sonlara doğru kalınlaşan sesinden ürkmüştü.
"Peki baba,geliyoruz."
Haewon ayaklandı ve yatak odasına çıktı.Kendine kıyafet ararken bir yandan da Jihun'a seslendi.
"Jihun,konağa gidiyoruz."
Jihun ses vermedi ve Haewon'un yanına geldi.
"Bu saatte mi?Saat 12'ye gelecek bebeğim."
"Babam çağırdı.Biliyorsun,gitmezsek gönül koyuyor."
"Pekâlâ,hazırlan çıkalım o zaman."
Jihun Haewon'un saçlarının arasına bir öpücük bıraktı ve dolaptan kendi kıyafetlerini çıkarttı.
Haewon Jihun'un yanında giyinmeye utanıyordu ve hep başka odada giyinirdi.Haewon gidecekken Jihun kolundan tuttu.
"Benden utanmana gerek yok."
"O-olsun ya hem başka işlerim de var zaten."
Jihun'un yüzü düştü.Başıyla onay vererek gitmesine izin verdi.
Haewon hızla yan odaya geçti.Jihun'u eşi olarak göremiyordu.Ona her baktığında aklına Chanyeol geliyordu ve Haewon bundan bıkmıştı.Chanyeol onun kafasını çok karıştırıyordu.Bazen keşke karşılaşmasaydık diye söyleniyordu bile.
Haewon ve Jihun konağa geldiklerinde onları her zamanki gibi kapıda hizmetçi karşılamıştı.Görkemli,büyük evin içindeki derin sessizlik insanları ürkütecek derecedeydi.Geniş bir holden geçtikten sonra üç basamak indiler ve salona ulaştılar.Haewon'un babası,yani Min Donghyun,iskemlesinde oturmuş bütün bir duvarı kaplayan camdan dışarıyı seyrediyordu.
Haewon hızla babasının arka tarafına geçti ve onun gözlerini kapattı.
Donghyun ellerini kızının ellerine götürdü.
"Bil bakalım ben kimim?"
"Ashley?Hayır bu Marilyn."
"Baba!"
Haewon sinirle babasının gözlerinden elini çekti.Babası gülümsedi ve Haewon'un ellerini tuttu.
"Hoşgeldin güzel kızım.Jihun,sende hoşgeldin."
Jihun hafifçe eğildi ve gülümsedi.
"Oturun bakalım şöyle karşıma."
Haewon ve Jihun babasının karşısındaki koltuğa oturdular yan yana.
"Hayat nasıl gidiyor?Var mı bir yaramazlık?"
"İyiyiz baba her şey yolunda." Dedi Haewon emin bir sesle.
"Torunum ne zaman geliyor bakalım?"
Jihun ve Haewon birbirlerine baktılar.Jihun istekliydi fakat Haewon istemiyordu.Daha hazır olmadığını düşünüyordu.
"Baba biliyorsun,böyle şeyler aceleye-"
"Ne acelesinden bahsediyorsunuz?Evleneli 3 yıl oldu!Derhal bana torunumu getireceksiniz!"
"Ama baba-"
"Aması maması yok!"
Haewon'un gözleri dolmuştu.Jihun elini Haewon'un omzuna koydu.
"Biz biraz hava alalım istersen."
Jihun Haewon'u kaldırdı ve bahçeye çıkarttı.Haewon sandalyeye oturduğunda başını ellerinin arasına aldı.
"Bu gereksiz ısrarını anlayamıyorum.Neden beni zorluyor ki?Biraz da beni anlamayı denese ne olur!"
Jihun Haewon'un yanına çöküp saçlarını okşadı.
"Biliyorsun,o da torun sahibi olmak istiyor."
"Böyle işler zorla olmaz."
Haewon umutla Jihun'a döndü ve elini elinin üstüne koydu.
"Sen beni anlıyorsun değil mi Jihun?"
"Anlıyorum birtanem.Haklısın." dedi Jihun güven veren gülümsemesiyle.
"Teşekkür ederim,yanımda olduğun için."
Haewon Jihun'a sarıldığında Jihun da kollarını ona sardı.O sırada cam mekandan onları izleyen Donghyun elindeki içkisini yudumladı ve kendi kendine konuştu.
"Geriye sadece çocuk işi kaldı Haewon.Hadi benim güzel kızım.Seni Chanyeol'dan kopartmamın tek yolu bu."
O sırada Donghyun'un arkasından Shin Hye geldi.Kolunu omzuna koyarak masaj yaparmış gibi yaptı.
"Yine ne işler çeviriyorsun Donghyun.."
"Sadece kızımın hayatını kurtarmaya çalışıyorum."
"Haewon hayatını kendi şekillendirecek yaşa geldi.Artık onu serbest bırakmalısın."
"Hayır.O hala benim minik kızım."
Shin Hye uzaklaştığında Jihun ve Haewon içeri girmişlerdi.Haewon,Shin Hye'den hoşlanmazdı.Donghyun Haewon'un annesi öldükten sonra Shin Hye ile beraber olmuştu.Evlenmemişlerdi ve bekar hayatı sürüyorlardı.Aralarındaki büyük yaş farkı ise Haewon'u daha çok sinirlendiriyordu.
"Size iyi geceler."
Haewon sinirle çantasını ve ceketini alırken konuştu.Jihun ise onun peşinden gidiyordu."Haewon buraya gel."
Haewon ayakkabılarını giydi.Babasını duyamamazlıktan gelerek kapıdan çıktı.
"Haewon!"
Shin Hye Donghyun'u durdurdu.
"Şuan sinirli.Bırakta biraz sakinleşsin."
Donghyun sinirle kendine bir bardak daha içki doldurdu.
![](https://img.wattpad.com/cover/106878700-288-k781827.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formality||Park Chanyeol
FanfictionŞimdi ikisi de evliydi.İkisinin de bambaşka hayatları vardı.Fakat kader onları tekrar birleştirebilecek miydi?Onları bu formalite hayattan kurtarabilecek miydi? 220417 boyxgirl