Öncelikle Selamın Aleyküm biliyorum ki çoğu kişi ile ön yargı ile yanaşabilir ama hikayenin gidişatı çok çok farklı ve burada hikaye gibi bende yeniyim. O yüzden desteklerinizi bekliyorum:) Gerçek hayattan esinlenmiştir. İyi okumalar..
Genç kız özenle tasarladığı o tavana bakıyordu gibi gözüküyor olabilirdi dışarıdan bakınca ama o tavana bakmıyordu düşünüyordu. Geçmişini şimdi ki halini 13aylık zaman dilimini , lise yıllarının hatıralarını..
Genç kız diğer kızlara göre çok çok farklıydı. 5 yaşında anne ve babası ayrıldıktan sonra güven kelimesi Ankara'da bir park ismi bile olması saçma idi veya bir erkek ismi.. Çünkü olmayan bir şeyi isimlendirmişlerdi. Genç kız kimseye güvenemezdi. Bunu belki kendisi istediğinden belki de artık güvene kalmayan güvenden dolayı bilinmez.. Kimseyi kaybetmekten korkmazdı giden gider kalan sahalar bizimdir derdi. Diğer kızlarla arasında dünya kadar farklı olmasının bir nedeni ise İnci tam bir edep timsaliydi.
Çevresindeki tüm kızlar süper mini etekler şortlar giyerken , bir kadının bile dönüp 2 kere bakacağı dekolte giyerken İnci bunları yapmazdı. Haklı yanları da vardı kendince benim kocam dışında başka hiç bir erkek bacaklarımı görmesin , hem yarın öbür gün kocama ne özel kalırdı ki derdi veya dekolte ben hangi yüzle çocuklarımı emzirirdim sormazlar mıydı anne hiç mı haya etmedin diye İnci'nin dini inancı yoktu ALLAH affetsin ama çok hassas düşünürdü.
Bu huyunu değiştirmek isteyen bir çok insan oldu elbette ama o net bir şey söyledi bacaklarınız ile kurduğunuz arkadaşlığa gün gelir daha kısa giyen gelir dostu olur beni sevecek kişiliğim ile sevsin dişiliğim ile değil dedi o kimseyi kaybetmekten korkmazdı , o yüzden lafını esirgemezdi. Güçlüydü bir erkeğin gücünden dahi fazla gücü vardı. Farklıydı onu kimse tanımıyordu 10senelik arkadaşları bile tam sır küpü idi kendi hayatına karşı hiç kimse hiç bir şeyi bilmezdi istediği kadar insanlar hayatını bilirdi istemediği hiç bir şeyi öğrenemezlerdi. Güvenilirdi sır saklamasını bilen,dert dinlemeyi seven biriydi nasıl söyleyebilirdi ki bir başkasının sırrını o ona verilen emanetti emanete ihanet yoktu onun kitabında.
Farklı düşünür farklı hareket ederdi. Çünkü İnci böyle bir kızdı herkes onu severdi , sayardı. Neredeyse tüm şehir tanırdı onu büyüğünden tut küçüğüne oda büyüklere karşı saygılı küçüklere karşı da pek merhametliydi. Genç kızın tek düşüncesi ileriye dönük bir gün mahsumların öldürüldüğü bir ülkeye gidip savaşmak olacaktı ve hakim olmak istiyordu aaa unutmamak gerekirse iki yetim çocuk alacaktı onları öz çocukları gibi büyütecekti hayatını sevgisini her şeyini o çocuklara adayacaktı , maaşını düzenli olarak bir kısmını yetimhaneye verecekti. Tam bir merhamet gösterisi idi.
Bu kadar merhameti olan genç kız kavga etmeyi çok severdi veya çevresindekiler öyle sanırdım. Düzenli olarak her sabah ve okul çıkışı birilerini döverdi. Güçlüydü, kuvvetliydi. İri yarı bir yapısı yoktu tamam diğer kızlara nazaran biraz uzun boyluydu ama zayıftı hatta o kadar zayıftı ki kemikleri sayılırdı. Yine böyle bir gündü ; okul dağılıyor genç kızın arkadaşları dışarıda genç kızı bekliyorlardı aşağı inerken bağırışma sesleri duyuldu yine kim bu belasını isteyen saygısız dedi ve boş sınıfa girdi ellerini gerdikten sonra iki tarafa da bağırdı anlatın neyi paylaşamıyorsunuz diye iki tarafta anlattı sonuna kadar dinledi İnci zaten tek tarafı dinleyerek iş yapmazdı ne malumdu birinin yalan söylemediği sonra mahkemesini kurdu içinde haklı olan kız o güçsüz kızdı kıza yaklaştı kızın boynundaki parmak izlerini görmesi ile bunu yapan kim diye kükremeye başlaması bir olmuştu ben dedi demek sen dedi alaycı bir gülüş ile hangi hak ile dedi kız ama demesi ile kendini duvara yapışmış bir vaziyette bulması bir oldu çok güçlü isen gel o kıza yaptıklarını bana da yapsana dedi diğer kızın arkadaşları İnciyi çekmek için uğraşırken İnci bir eliyle kızın boynunu tutup duvara yapıştırırken diğer yandan arkadasına tokat attı sakın dedi sakın bir daha bana dokunmasın o iğrenç ellerin dedi ve döndü önündekine eğer dedi bir daha bu kıza karışacak olursan bu sefer ölün çıkar bilirsin dediğimi yaparım dedi ve bıraktı kız tek bı hamle ile kurtulup yanındakilere işaret yaptı ve birden saldırıya geçtiler.
İnci hepsini tek olmasına rağmen paralamıştı ne sanıyorlar bunlar beni döveceklerini falan mı dedi özür dilediler İnciden ve o kızdan sonra kaçıp gittiler İnci her zaman ki gibi teşekkür yağmuruna tutulmuştu yeter dedi bana teşekkür etmek istiyorsan gel seni eğiteyim böyle kendini ezdirme dedi kız kabul etti İnci de tebessüm edip çıktı sınıftan genç kız okul çıkışının kapısına varınca arkadaşlarının oradaki beklediğini gördü merdivenleri inerken bir yandan da siz gitseydiniz dedi Can hemen yapıştırdı lafı atarlı girl sen bizim başımızın tacısın seni almadan nasıl gideriz diye güldü genç kız gevşeme la hemen dedi hadi gidelim dedi ve yürümeye başladı ama oda neydi arkadaşları olduğu yerde duruyordu.
Esra İnci İnci diye seslenerek koşar adımlarla geldi ne oldu sana dedi. İnci şaşkın bir yüz ifadesi ile hem kalabalık arkadaş grubuna baktı hemde arkadaşına Esra bileğini elinin üstüne bıraktı ve iki damla göz yaşı döküldü İnci'nin bileğine İnci hastaneye gidiyoruz dedi İnci hastaneyi hiç sevmezdi ki hem bu ne ya hemen bir kan gördüler hastane demeye başladılar görende öldük sanır diye içinden konuşurken bakıp kızların kanıdır hadi yürümeye devam edin dedi Tuna olmaz İnci hadi hastaneye gidiyoruz dedi ve hepsi onayladı ya olmaz ne hastanesi hadi gelin dedi ve devam etti yoluna Tuna önden yürümeye başladı hemen gidip büfeden alacaklarını aldı ve çimlere oturdu.
İnci de oturur sanıyordu geriden gelenler ama İnci öyle yapmadı birasını aldı ve bir kaç adım uzaklaştı Tuna'nın yanından birayı açıp iki yudum içtikten sonra koluna dökmeye başladı kan durmuyordu derin bir yaraydı belli ama nasıl olmuştu derken Eren seslendi bıçak yarası bu bıçak yarası gerizekalı mısın nesin tam damarının yanı yol boyunca her yere kanın döküldü kan kaybediyorsun ve hâlâ alkolle çözeceğini mı sanıyorsun dedi İnci alaycı bir gülümseme ile güldü çakmak atın bana diye sigarasını yaktı ve olduğu yere çöktü sigaranın küllerini yaranın üstüne döküyordu o sırada Efe gömleğinin bir parçasını yırtıp İnci'ye uzattı kendi bağlamak isterdi ama biliyordu ki İnci'ye kimse dokunamazdı kocası dışında.. İnci gömleğin parçasını alkol dökerek ıslatıp bağladı daha sonra da birasını alıp Efe ile arkadaşlarının yanına geçti oturdu. Uzun süren sessizliği Eda'nın hadi hayat hikayelerimize devam edelim demesi bozdu. Herkes anlatmaya başladı ve göz yaşları buna eşlik ediyordu. İnci ise sadece bakıyordu İnci ağlamazdı zaten.
Arkadaşlar hikaye yeni olduğu için okuyucu kitlemiz yok bu hikaye hepimizin hikayesi paylaşırsanız çok sevinirim 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayrılığın Ertesi
SpiritualBir kadının hem geçmişi hemde geçmişinin izlerini kapattığını sanıp geleceğine kondurduğu adamın hiç bilinmeyen yönüyle ayrılması. Gerçek hayattan esinlenmiştir.