Bas grubunun çaldığı şarkının sesini duyarım da iş yapmaya devam edip onları kaçırır mıyım ?Hem de ben ? Tabi ki hayır ! Sesi duyunca elimdeki fırçayı atıp tuvaletten çıktım. Konferans salonuna doğru koştum. Ve herzaman ki gibi işleri batıran ayak sesleri . Müdüre yakalansam ayvayı yerdik iyi? Topuklarımı yere sürtüp zar zor durdum . İlk gördüğüm odaya daldım , hademe odasına .Müdür uzaklaşınca kapıyı açtım... açtım ve kaldım, öylece! Kapı okul koridoru yerine duvarları taş bir odaya açılıyordu.Gözlerim duvarlardan ötürü tokmağı paslı demirden bir kapı aradı .Kapı yok gibiydi. Hatta ki odadaki tek şey pencere sayabileceğimiz taş duvardaki delikti . İçeriye kirli bir ışık sızıyordu. Kapısı olmayan bir odayı kim ne için yapsındı ? Belki de burası apartman boşluğu gibi birşey olabilirdi. Ama bu mümkün değildi çünkü birincisi burada şu anda okul koridoru olmalıydı ve ikincisi burayı yapanın apartman denen modern binadan haberi olamazdı. Ve geçte olsa odanın girişinin benim ardından aval aval baktığım kapı olduğunu farkettim. Bu tesadüf değildi herhalde. Düşünsenize ; Hey biliyor muydunuz , benim odamın kapısı hem evin koridoruna hemde şirinbabanın atölyesine açılıyor. Tamam tamam bu çok saçma odu.Kapıyı kapayıp duvara yaslandım ve kafamı biraz toplayınca tekrar açtım . Şimdi de okul koridoruna bakıyordum. Yok artık! Kapadım açtım taş oda , tekrar kapayıp açtım koridor! Aç kapa ,aç kapa, aç kapa... Taş oda ,koridor ,taş oda,koridor...Kafayı yemeden önce bunu yapmayı kestim. İyi yönünden bakmaya çalıştım. Belki de sadece kriz gelmişti. Falk , diye fısıldadım . Gücüm yettiğince yani. En kötüsü krizin henüz gelmemiş olmasıydı. Asıl şimdi geliyordu,ve geldi. Renkler dönmeye başladı ,göğsüm sıkıştı ,şakaklarım zonkladı , kısık sesli çığlıklar ve çınlamalar duymaya başladım . Ve beni en çok yıpratan belli belirsiz insan görüntüleri... Bana gülüyor ve bağırır gibi çığlık atıyorlardı. Vücutlarından kan fışkırmaya başladı ve kana bulandığımı hissettim. Titreyip terliyordum ve çığlıklara karşı kulaklarımı tıkayıp yere kıvrıldım,ve o sırada bilincimi kaybettim...
"Sasha ! Sasha! Aç gözlerini ,hadi tatlım kendine gel! " Bu rahatlatıcı sözlerle bilincim yarım yamalak yerine geldi. Bir el yavaşça saçımı okşuyordu ,annem gibi. Zar zor gözümü açtığımda saçımı okşayanın da konuşanında Falk olduğunu gördüm. Doğrulmama yardımcı oldu. Refleks olarak yüzümü ve üstümü yokladım,kan bulaşmış mı diye.Titreyen ellerimden birini tutup sıktı ve " Ne oldu ? Kriz mi?"diye sordu. Bitkince evet anlamında başımı salladım. Sonra
Falk'un yanındaki adam konuştu, yada kadın mı demeliyim;" Yemekhanede öğle yemeğini hazırlıyordum. Sonra yere dökülen suyu silmek için fırça alacaktım,buraya geldim . Onu bu halde görünce telefonundan sizi buldum. Annesini tanırım,sizden bahsetmişti. Oradan biliyorum sizi..." Tatlı tombik yemekhanecimiz yine çeneyi düşürmüştü. Ama o olmasa doktorum beni bulamazdı. Falk ayağa kalkmama yardımcı oldu. Bir elimi omuzuna koyup diğeriyle omzumu sarıp arabasına doğru yürümeme ,daha doğrusu sürünmeme yardımcı oldu. Beni eve getirip anneme teslim etti. Teşekkür ettim önemli bir şey olmadığını görevini yaptığını ve izin günü olduğu için şanslı olduğumu söyledi. Omuzumu sıvazlayıp kendime iyi bakmamı söyledi ve arabasına döndü. Tam binecekken bana döndü ,aval aval ona baktığımı farketti ve bana gülümseyip göz. kırptı . Bahçemizden çıkarken ona el sallayıp " Sağolun doktor" diye bağırdım. O da bana el salladı. İçimden feci şekilde sırıtmak geldi. Ama tebessümle yetindim.
Ertesi gün sabah yine erken çıkıp muayenehaneye gittim,elimde çiçekle. Falk a teşekkür ettim ve boş gününde onu rahatsız ettiğim için özür diledim. O da bana kahve söyledi. Biraz kahve ve sohbetten sonra okula geçtim. Müdür dünkü krizi duymuştu ,gelip
benim için üzüldüğünü söyledi. Cezamı da unuttu galiba. Grubu gün boyu her arada aradım, muhtemelen gizli yerlerinde olduklarından onları bulamadım. Çıkışta hademe dolabının önünden geçerken durdum. Hafifçe kapıya döndüm ve kendimi odaya attım. Derin bir nefes aldım, ellerim titreyerek ardından tuhaf tıkırtı ve konuşma sesleri gelen kapıya uzandım. Boş
bir okuldan böyle sesler gelmeyeceğine göre?...
Devam Edecek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıradan ve Özel :Bölüm 1
Fantasyo aslında çok özel, ama farkında değil...Sasha tüm insanların oloağanüstü olduğu bir yerde dünyaya geldi ve doğumundaki küçük bir talihsizlikle normal doğdu. Toplumdan dışlanan ,kendinden nefret eden , gitarından ve kendisinden üç yaş büyük olan d...