Sıradan ve Özel : Bölüm 7

17 2 0
                                    

Sabahın köründe Falk ve Tim e aynı mesajı attım." saat 7: 30 da okulun altındaki tünelde buluşalım. not : önlük getirmek yok!" anlayan anlardı.

anna yı 7:10 da kaldırdım. yanımıza birkaç besin hapı, dört şişe su ve ikimiz için hırka aldık.tam yedi otuzda dikenli tellerin oradaydık.bikaç dakika sonra da Falk ve tim geldi.

- siz birşey getirdiniz mi

- tabiki de , ben ilkyardım malzemeleri aldım.

- ben de fotoğraf makinamı , taşınabilir uydumu , fenerimi , hırkamı ve çadırımı getirdim

- aferin sana , ama evi unutmuşsun

tim hem inek hem aptaldı. anlamadı ! neyse işte.tünelden emekleyerek geçip arka bahçeye çıktık.sonra yemekhanenin camından girdik falan.aynı şeyler. yani sayılır. ne yazıkki yemekhanede çalışan kadın bu sefer orada nöbet tutuyordu. daha önce bunu yapmıyordu. " bunu niçin yaptığı hakkında bir fikri olan ?" "aslında benimolabilir." "seni dinliyorum tim" dedim hesap soran anne edasında." songeldiğimnizde bir şeyler almış olabilirim" diye çekinerek bi nevi itirafta bulundu. " almış olabilir misin , yoksa aldın mı " diye tısladım. çocuğa onu yiyecekmiş gibi bakıyordum." ne aldın" dedim. çünkü nöbet tuttuğuna göre kadın için önemli birşey olması gerekiyordu. " emin değilim, sanırım etli birşeydi, yani." " nee!! bilmiyor musun? o kadın veköfteleriarasında gizlşi bir ilişki var ! " " a-anlamadım" " o0f, yani köftelerine çok değer veriyor" . " Ama acıkmıştım !" "Açlıktan ölsende umurumda değil !" Anna dan zekice bi öneri beklerdim. Oysa benim tarih sınavında kağıda baktığım gibi bakıyordu. Bi ben miydim ciddi olan? Aslında bi fikrim vardı. "Ben aşçıyı içeri sokar sokmaz geçip gidin ve beni orada bekleyin" . Bunu da başaramazlarsa, diye düşünürken yok artık dedim. O kadar da değil. Aşçıya görünmemeye çalışıyormuş gibi yaparak kapıya yaklaştım. Tam girecekmiş gibi yaparken tombik bi el ensemi sardı. " nereye gittiğini sanıyorsun sen bakayım " diyerek kafamı kendisine doğru çevirdi. " sasha?" " e-efendim bayan sunny ?" Yalancıktan kekelemede bayağı iyiymişim dimi ? " köftelerimi sen çaldın demek, senden hiç beklemezdim sasha" " şey, o kadar lezzetliydiki dayanamadım, annem hiç sizin gibi yapamıyor" aslında bu kadını gerçekten çok seviyorum ve yalan söyleyince iğrenç hissediyorum. ama bizimkileri geçirmem lazımdı." canım benim, keşke en başında söyleseydin, ben sana verirdim." " haklısınız efendim, deyip masum masum başımı öne eğdim. " gel bakalım " dedi. o içeri girince diğerlerine hadi anlamında işaret verdim. sonra içeri girdim.

bi yirmi dakika sonra paketlenmiş yiyeceklerle anca kurtuldum. dudağımın kenarındaki sosu sildim. aslında et düşkünü de değilim , o köfteleride sevmem. ama tim sağolsun!

- nerde kaldın sasha

- eğer birileri hırsızlık yapmasa geç kalmazdım tim!!.. ya, falk nerde

- işi çıktı, uzayınca gitti.

- iyi de onsuz yapamayız. üzgünüm anna , daha sonra tekrar geliriz

- kötü oldu

- iyi yanından bak, bi düzüne köftemiz var!

- saol tim , çok yardımcı oldun.

kadın yemekhaneyi kilitleyip çıkınca bizde okuldan çıktık. eve yürürken bi ara başım döndü.

- iyi misin ablacım

- iyiyim ben, biraz tökezledim sadece

iyi değildim aslında. hatta berbattım. nefes almak zorlaşmıştı.renkler soldu. dizlerimin üstüne düştüm. nefes daraldığı için bluzumun yakasını çekiştirmeye beşladım. kaşlarım dahi terliyordu.

- sasha iyi falan değilsin sen, hadi kalkmaya çalış seni doktora götürelim

- ge- gerek yo-k

- belli , hadi ablacım

- görmüyor musun zor nefes alıyor anna , bence falk u arayalım

- evet evet, sen arasana

benim gerek yok diyecek nefesim bile kalmamıştı.şakaklarım patlıyordu. dizlerimin üstünde öne eğilip kalmıştım. bi on dakika sonra falk anca geldi.

- noldu

- bilmiyorum , öylece yığıldı.

- kalkabilir misin

- ya sen ne diyosun , yığıldı dedim

- peki o zaman

birinin beni kaldırdığını ve eve kadar taşıdığını hayal meyal hatırlıyorum. öğleni biraz geçe ayıldım. bi anda o akşam sınıfımızdan birinin evinde kokteyl düzenlediğini hatırladım. katılmazsam çok asosyalce olurdu. kalkıp dolabımı taradım. siyah bir elbise çıkardım, tek kollu. diz üstü böyle. sarmaşıklı çiçeğe benzeyen bir kemeri var. altınada platform topuklu koyu pembe ayakkabılarım güzel giderdi. uyumlu birşeyler çıkarınca banyoya gidip saçımın önündeki perçemlerin bir kısmını ayakkabımla aynı pembeye boyadım.hoş oldu.

- sasha noluyo

- bu akşam bi yere davetliyim

- hadi bakalım

- nası yani on yüz bin soru sorup içimi dışıma çıkarmayacak mısın !

- ha ha , hayır

mor benekli mavi fil görmüş gibi baktım.

- anna nerede

-timle  birlikte sinemaya gittiler, bugün ikinizde de bi haller var

şu çocuk sinirlerime dokunmaya başlamıştı. anna yı sinemaya götürmeye layık değild ki.

kokteyle yarım saat kalahazırdım. annemin arabasıyla gittim. ortam kopuyordu resmen. çok çok havalı tiplerin arasında kendimi ezik gibi hissettim. şöyle bir etrafa bakındım. az ilerde okulun bas grubu takılıyordu. amy beni görünce yanıma gelip kolumdan tuttu." hadi gel, bizimkilerle bi konuş"  utanarak gittim.

hava kararalı çok olmuştu. masalarda duran içeceklerden rasgele içmiştim ve midem bulanıyordu. boş bir koltuk bulup oturdum. istifra etmemeye çalışıyordum. ortada bi hareketlenme oldu. birisi kalabalığı yara yara yanıma geldi. gözlerimi ovuşturdum.

- senin burada ne işin var

- daha öğlen yığılıp kaldın, şimdi bu ortamda asıl senin ne işin var sasha

- puff, falk..

sonra biri daha geldi yanımıza . bu kişi kokteyl in ev sahibi loyd du.

- seni, seni hatırlayamadım adamım

- sasha kalk

- bi saniye ya biz onunla takılacaktık

evet, kafayı bulmuştu.

- falk kolumdan tuttu kaldırdı.sonra loyd da diğer kolumdan.

- hayır benimle geliyor

- bura, burada kallıçak

kolumu loyd dan kurtarıp kapıya döndüm.

 loyd sesini yükseltti

-kimse biryere gitmiyor!

- kes sesini

falk kavga etmez diye umdum.

- kesmezsem nolurr

falk şöyle bir baktı sonra eliyle, hem de bizzat kendi eliyle, güç kullanmadan bi tane çaktı. gözlerimi kocaman kocaman açtım .

herkes şaşırmıştı. sonra beni kaldırıp kucakladı ve çıktı. o kadar.

- vay be , yumruk atmayı biliyormuşsun

- bunu kimse için yapmamıştım

- yani özel mi hissetmeliyim, deyip güldüm. az sonra ısrarla atlayıp yolun uzağında bir yere koştum ve.... artık midem boştu. sonra çantamdan mendil çıkarıp yüzümü gözümü temizledim. falk tekrar yardımcı olmak için çok ısrar etti ama reddedip eve kadar süründüm eve falk la dönünce annem çıt çıkarmadan yatağımı açtı. kendimi yatağa atıp uyudum..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 13, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sıradan ve Özel :Bölüm 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin