Sıradan ve Özel :Bölüm 4

56 5 11
                                    

Kapıyı gıcırdatarak aralayıp şöyle bir baktım içeri. İki kişi vardı. Birde dört beş sandık, ne kadar klas ! O kişinin kapşonlu giysileri vardı. Yada şalları. Emin değilim . Yüzleri bana dönüktü ama hararetli konuşmadan beni duyacak gibi değillerdi. Bir adım, iki adım , üç ,dört ve beş geniş adımda sandıklar vardım. İki tanesinin ağzı açıktı. Adamlardan biri bana doğru dönmeye başladı. Korkudan iki sandıktan bir nin içine attım kendimi. Sandık şaşırtıcı

biçimde sessiz kapandı. Birisi konuştu ( kızdı herhalde ,sesi kız gibi çıkıyordu , başta lanlayamamıştım çünkü bir kıza göre iri yarıydı ) adamı biraz azarladı ve kafasını umutsuz vaka der gibi iki yana salladı. Tüm bunları sandıktaki bi fare deliğinden izliyordum,tabi ki cisimlerin arkasını göremiyorum!! Kız " sandığı al içinde kız olan " dedi . Yutkundum korkudan, boğazımdan bir " hık " sesi çıktı. Vücudumdaki kanın çekildiğini hissettim. Erkek olan içinde olduğum sandığı bir seferde kaldırdı. İçimden eğer oradan kurtulursam bu adam kadar kas yapacağıma yemin ettim . Sonra kız yine bağırdı " onu değil salak herif diğerini " . Adam bu söz üzerine benim bulunduğum sandığı odanın birköşesine attı. Yere yuvarlanırken başımı çarptım. Menteşe ensemi yırtınca bağırmamak için kendimi zor tuttum.

Demek diğer sandıkta da bir kız vardı. Biran içim bi kötü oldu, kıza acıdım. Kız olan kapşonlu gitmeden önce " sandıklar başımıza bela olur yak gitsin " dedi. Artık, soğuk terler dökmeye başlamıştım.Adam yere birşey döktü, toz gibi birşey. Sonra meşaleyi yere atıp sandığı aldı ve çıktı. Meşale yerdeki tozda yavaş yavaş alev alıyordu. Küf kokulu sandıktan hızla çıkıp kapıya koştum. Hayıııırr! Kapı kilitliydi! Sandıklara koştum belki içlerinde kapıyı açacak birşey vardır diye. Ve bulduğum şey inanılmazdı; Üç sandık içinde üç ceset! Hem de kanlar içinde !!kapakları açınca yerler kanlar aktı ve yerde kan gölcükleri oluştu. Aynı anda alevler çoğaldı. Dehşete kapıldım çünkü kan manyak yanardı!! Kesinlikle orada ölmek istemiyordum. Üzerimdeki ceketi yırtıp yere attım.Kanları silmeye başladım. O yetmedi taytımı çıkarıp sildim yerdekileri. Ne de olsa kot eteğim vardı üstümde. Hala kan vardı yerde! Gömleğimi çıkardım ve onuda kullandım. Giysilerim kana bulanmış ve yırtılmış halde yerlerdeydi. Kot eteğim ve sporcu atletimle kalakalmıştım. Cildim sıcaktan yanıyordu. Sonra sandıkları arasında bir kağıt buldum ve açıp okuyacakken ayak sesleri duydum. Kapıya birisi yaklaşıyordu. Aklıma o dehşete rağmen parlak bir fikir geldi. Yerdeki kanlı ve yırtık giysileri kusacak gibi olsamda geri giydim ve yüzüme kan sürdüm. Saçımı dağıttım ve yine kusacak gibi olsamda cesetlerden birini sandıkta oturtup diğerinin elini dışarı sarkıttım . Üçüncünün yerini alacağımdan onun sadece sandık kapağını açtım. Adam " nasıl dilek kağıdını unuturum? Hanımım beni öldürecek "diye söylenerek kapıyı açınca sırtımı ona döndüm. Kimsin diye şaşırarak sorunca da yavaşça ona döndüm ve izlediğim bir filmdeki zombiler gibi tuhaf sesler çıkararak yüzümü korkunç yaptım . Adam " bunlar yarattık!! İmdaat!"diye bağırarak kaçtı . Giderkende kapıyı kilitledi.!! O korkuyla kapıyı nasıl unutmamıştı?! Elimdeki kağıda baktım. Dilek kağıdı ha? Kağıttakileri okuyup kapının açılmasını diledim. Ve kapı ışıklarla açıldı! Odadan uçar gibi çıkarken eteğimin ucu alev aldı. Elmle söndürünce elim önce fena yandı sonra kanamaya başladı ama dehşetten hissetmedim bile. Hademe odasında değildim. Taş duvarlı bir koridordaydım. Kapıyı kapattım ve duvara yaslanıp nefes aldım. Derin derin.. şoktan krizden daha fenaydı . Kanlara bulanmıştım . Elim kanıyordu . Giysilerim ağır ve yırtıktı. Başım zorluyordu ve nefes alırken zorlanıyordum. Gözlerimi kapatıp ona kadar saydım ve açınca gözlerimi hiç düşünmeden kapıyı açıp kendimi dışarı attım. Yani okul koridoruna geri dönmüştüm.!!! Kurtulmanın mutluluğuyla ağlamaya başladım. Yaşamak ne güzeldi ! Okuldan şimşek hızıyla çıkıp soluğu Falk un muayenehanesinde aldım. Girdiğim gibi kapıyı kapatıp yaslandım ,içeriye baktım . Falk sandalyesinde oturup arkasına yaslanmış kollarını kavuşturmuştu ve sarışın şey muayne yatağına oturmuş bacak bacak üstüne atarak Falk a dönmüştü. Falk beni görünce " Sasha bu ne hal " diye bağırarak yanıma geldi. Sanki bana bağırması bardağı taşıran son damla olmuştu. Sarsılarak ağlamaya başladım ve yere çöküp başımı kolarımla sardım. Yere kıvrılıp krizin beni ele geçirmesine izin verirken Falk un " çok üzgünüm Sasha haydi kalk !Sasha beni duyuyormusun?! diye haykırışını duydum ve kendimden geçtim.

Uyandığımda yatağımdaydım. Yüzüm temizdi, saçlarım tepeden toplanmıştı ve üstümde temiz kıyafetler vardı .Elim sargılıydı.Ensemde de dikiş vardı.Annem ve Falk başımda dikiliyorlardı. Falk bana mahcup bir şekilde bakıyordu. Bunu bana ilk kez yaptığı için pişmandı. Ya da ben öyle umuyordum. Anem soru soracakken " konuşamayacağım" dedim ve annem vaz geçti. Annem bana yemek getirmeye gittiğinde Falk yatağın ucuna oturup soran bakışlarla öylece bana baktı. Bende yüzüne bakmadım. Yemeğim geldi. Yemek yiyip uzandım. Falk yarın tekrar geleceğini söyledi ve iyi akşamlar dileyip başımı okşayıp çıktı. Ben de uyudum . Çok yorgundum. Rüyamda taş odayı gördüm. Sandığın içinde hiç durmadan yuvarlanıyordum. Sonra çok berbat birşey oldu...

Sıradan ve Özel :Bölüm 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin