Sıradan ve Özel : Bölüm 6

43 3 2
                                    

Yoksa bu ...

* * *

Açıkçası o an ayaşadığım heyecanı anlatamam . Anna ya sarılmak , biran önce özllemimi gidermek istiyordum.Nasıl istemezdim ? Tam olarak iki yıl, yedi ay, bir hafta ve üç gündür görmüyordum canımdan çok sevdiğim kız kardeşimi. Hem kardeşim hem de en iyi arkadaşım olan kızı .Öyleki yılından gününe dek saymıştım geçen süreyi.H attaki gittiği saatin üstünden ..( bekleyin önce saate baktığım saati hatırlamalıyım) herhalde bir saat yirmi yedi dakika geçmişti. Ne kadar büyümüştü! Son gördüğümden çok daha "cool" görünüyordu.gece siyahı saçlarını sapsarı yapmıştı.Yakışırdı da.Teni zaten hemen hemen bembeyazdı.Yok canım o kadar da değildi, abarttım biraz . Kumral tenli bir sarışın diyebiliriz.Yeşil gözleriyle de güzel giderdi.Kot ceketli "cool" kardeşime sımsıkı sarıldım.Annem nasıl oluda bana haber vermezdi!? Nasıl erken uyandırmazdı beni! Anneme bakıp sen varya sen dercesine kafamı salladım. En sevdiğim insanlar - tanımadığım çocuk hariç- aynı masada toplanmıştı.Söylemeyi unuttum galiba . Az önce Tommy de bizim devasa kitaplık odasından çıktı. O da ziyaretime gelmiş. Yaralandığımı duymuş.Bu çocuk elle yazılmış "gerçek" kitapları çok sever ve benden de sıksık alırdı. Genellikle geri vermeyi unuturdu ve ben de kitapçıya gidip o kitaptan bir tane daha almak zorunda kalırdım. Şimdi de benden gizli kitap kaçakçılığı yaptığından şüpheleniyordum. Malum, hazır gardiyan ben uyurken .O gidince kitapları bir daha saymalıydım.

Kahvaltı çok eğlenceli geçti.Uzun zmandır bu kadar gülümsememiştim. Kahvaltı bittikten ve misafirler birde öğle yemeğine kaldıp neredeyse öğleden sonra gittikten sonra daha da mesuttum.( misafirler hiç gitmeyecek diye çok korktum çünkü Tommy kitaplığa gitmesin diye tuvalate bile gitmedim.)Annemi de alışveriş merkezine postalayınca tamam oldu. Annayla annem evden çıktıktan sonra saniyesinde film eşofmanlarımızı giyp mısır hazırladık ve televizyonun başına geçtik.Film seçmekte zorlanmadık.Annemde ne hikmettir ki eve akşam döndü.Annayla film izledikten sonra akşam atıştırmalığı olarak birşeyler yedik . Sonra Anna nın kolejde geçirdiği günlerden geçirdik. Zaten bizimle de sadece iki hafta geçirecekmiş.Şu kolej müdürü en fazla bu kadar zaman verebilirmiş. O adamı bulup güzelce bir benzetmek lazım.

Ertesi sabah Annayla erken çıkıp Falk un muayne hanesine gittik.Ordan Falk u aldık .Tim de yanındaydı.O da gelmek istedi ve geldi.- Buna ben değil Anna ve Falk karar verdi. sanki rehber ben değilim de onlar.-Onları Amy ile birlilte keşfettiğimiz okulun arkasına çıkan küçük çukara götürdüm. Tim çelimsizdi zaten . Anna ve Tim girdikten sonra Falk un girmesi biraz sıkıntı oldu. Eğer benim ilkyardımım için gerekmesydi onu getirmezdim.Akıllı hem zor sığıyor hemde zeka ürünü olarak çıkarmadan geldiği önlüğü tellere takılıp girmesini zorlaştırıyordu.Anna yla Tim okulun arkasına çoktan çıkmışken ben biçare Falk la birlikte önlüğü telden kurtarmaya çalışıyoruz.Neden mi öldükten kurtulmıyoruz? Yahu bir düşünün. Üstünde Falk un isminin işlendiği tellere takılı kocaman bir delil. Bir bulan olsa varya...

Neyse, işte biz uğraşadururken ,bilirsiniz ya , insan zor durumdayken aklına geleni söyler, işte ben de Falk a nasıl genç yaşta doktor olduğunu sordum. Falk un yeteneği paha biçilmez bir değerdeymiş ve bu yetenek zayıflamadan hemen meslek sahibi yapmışlar onu. Biz çene çalarken önlük çözülmüşte biz hala sohbet ediyoruz. İkimiz de aynı anda anladık bunu. Gülüştük. "Biliyormusun Falk, seninle sohbet etmeye bayılıyorum." diye ağzımdan kaçırdım. O da utanmıştı . İmkansız gibiydi. Bende, diye mırıldandığına yemin edebilirim.

Biz bi yarım saat gecikince anna yla Tim merak etmişlerdi. Gerçi tim e güvenmiyor ve anna yı ona emanet etmekten nefret ediyordum. Yemekhanenin hafta sonu açık bırakılan camından içeri sıvıştık. Ama kahretsin kii, yemekhane kilitliydi . Ben sinirlenip ayağımla vurunca kapıya, inanmayacaksınız ama açıldı. Vays, kaslarımı seviyorum.

Hademe odasına varınca bunları sıkış tıkış içeri attım. Anna boğulur gibi " nefes alamıyorumm" dedi. Ben de bir rahattım bir rahattım sorma. Ben hazır mısınız diye sorup kapıyı çektim ve tekrar açtım. Yangından sonra geriye yıkık duvarlar ve bi tane yarı sağlam bir sandık kalmıştı. Anna meraklı başını çıkarıp

ç çekti. Diğer ikiside çullandı ardından. E buyrun üstümden geçin. Onları içeri soktum ve ne olur ne olmaz diye kapıyı açık bıraktım.

Duvarın yanıp kül olan yerleri bi yumrukla un ufak oluyor ve koca bi deliğe dönüşüyordu. Oralardan odanın dışına çıktık. Anna yerde o yangının olduğu gün burada kalan hırkanı bulunca bu ne dercesine gözümün önünde salladı. Falk " demek burada yararlandın" diye kendi kendine konuştu. Taş odanın dışındaki açıklığın dışına çıkabilecek kadar tedbirli olmadığımızdan geri döndük. Hademe odasından çıkınca tim yeni haberdar olduğum gücüyle okulun kamera kayıtlarını sildi. Aslında işe yarar biri.

Okulun dışına çıkınca tekrar buluşup geri dönmek üzere sözleştik.

* * *

Sıradan ve Özel :Bölüm 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin