"Bir romanın ilk cümlesi, bir kalbin ilk atışı gibidir; bir yangını başlatan ilk kıvılcım, onu takip edecek olan harflerin pusulası gibidir. İlk başta yazmayan tükenmez kalemle kağıda darbe izleri bıraktıktan sonra özgür kalan mürekkep gibidir, o kalemin ucu açılmıştır ve yazmaya artık hazırdır."
Bugün canımdan çok sevdiğim kardeşimin doğum günü. Bizim tayfadakiler felan arada sırada gittiğimiz kafeyi kapattırmışlar.
5:59
Telefon çalıyor. Sude arıyodu."Sabahın köründe bok mu var acaba?" Güldü.
"Mal bugün Hazan'ın doğum günü"uykulu uykulu "Biliyorum." Yataktan
fırlayıp "Ne bugünmüydü Hazan'ın doğum günü. Ah nasıl unuturum ben onu. Unuttuğumu duyarsa azıma sıçar offff son anda mı söylenir bu."
"Sa-"
"Napcam ben şimdi?"
"La bi sus motor mu taktın? Her neyse biz bütün herşeyi ayarladık. Sen üstünü giyin bize gel herkes bizde zaten.
"Tamam ben üstümü giyip çıkıyorum. Öptüm."Kıyafetlerimi alıp üst kattaki banyoya doğru çıktım.
Ilık bir duş aldıktan sonra havluyla kurulanıp üstüme kırmız tişörtümü altımada siyah şortumu giydim.. Saçımı ikiye ayırıp topuz yaptıktan sonra günlük bir makyaj yaptım. Küçük sırt çantamın içine telefonumu, kulaklığımı, ve bir kaç tane daha eşyamı attıktan sonra aşağıya indim.-Anneee ben çıkıyorum.
-Tamam kızım geç kalma.
-Tamam anneciğim.
Annemin yanağına bir öpücük kondurduktan sonra evden çıktım.